Hatırlayın. Çocukken anne ve babalarımızın söylediği “Sen de anne baba olunca ya da büyüyünce anlarsın” nasihatini. Belki o anlarımızda bu cümle çok klişe ve etkisiz geldi ama biliyorum ki onları çok daha iyi anladığımız yaşlardayız artık. Küçükken hayal ettiğimiz gibi değilmiş çoğu şey. Maalesef bunu çok net bir şekilde anladık.
Sağlığımız için yasaklanan ancak marketlerde sinir savaşı yapılan abur cuburları, gün geldi; Diyet, şeker, tansiyon vs. gibi sebeplerden yemekten vazgeçtiğimiz anda aslında çoktan büyümüştük bile…
Korkup hastaneyi birbirine kattığımız günlerde, en büyük yeminler doktorlar hatta dişçiler üzerine ”asla” kelimesini kullanırken iki kere düşünmeliydik…
Düşünmeden hareket etmek değil miydi çocukluk? İyi ki düşünmemişiz, şimdi düşünecek o kadar çok şey olduğunu düşünmek bile yeterince düşündürücü 🙂
Anlamsız bir çalışma isteği ile çocukluğumuzu harcarken, bugün büyük halimizle işsiz bir dünya aramamız da ayrıca ironik.
Sorumsuzluğun verdiği asi ruh, büyüyünce puf diye kayboluyormuş. Büyüdüğümüzde öğrenmek daha bir acıtıyor içimi…
Özellikle hafta sonra uyku tutmazdı, sabahın 7’sinde dikilirdik ayağa, şimdi ise hayatın temposundan uyumaya fırsat bulamıyoruz.
Özellikle pazartesi sendromunda bu tip görüntülere şahit olabilir, hatta uygulamadaki konu mankeni siz olabilirsiniz. Keşke büyümese miydik?..