Bal binlerce yıldır, sağlık sorunlarından dinsel törenlere kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Tarih boyunca cildin üzerindeki yaraların çok daha çabuk iyileşmesi için kullanılan bal, Eski Mısır’da Tanrılara sunulmuş olan adaklar arasında yer almaktaymış. Günümüzde ise balın antioksidan etkisi ile anti bakteriyel olması ve de iltihabı önlemesi birçok hastalığın tedavisine yardımcı olarak önerilen besinler arasında yer almasını sağlıyor. Fakat balı herkese tavsiye etmek ve “bolca yiyin” demek doğru bir ifade olmaz çünkü bal yüksek oranda şeker içermektedir.
Balda pek çok bileşen bulunur fakat doğal şekerler fruktoz, glikoz, levüloz ve sayısı 20’yi geçen diğer kompleks şekerler diğer bileşenlerden çok daha yoğun olmakla beraber balın büyük bir kısmını yani ağırlığının yaklaşık %80’ini oluştururlar.
Bu özelliği ile bal tarih boyunca tatlandırıcı olarak kullanılmış olup günümüzde de bu kullanım şekli ile devam etmektedir. Bal az miktarda tüketildiğinde vücudun ihtiyaç duyduğu oranda şekeri almak için iyi bir kaynak olabilir fakat aşırı tüketimi fazla şekere bağlı olarak gelişen sağlık sorunlarına sebep olabilir. Tabii burada bahsettiğimiz “işlenmemiş, doğal ve organik” baldır. Rafine edilmiş, filtrelenmiş, sonradan da şeker eklenmiş balın yararından çok zararı olduğu için konu dışında tutmakta fayda var.
Doğal Tatlandırıcı: Kahvenizi, çayınızı şekerli içiyorsanız, pastane işi tatlılardan da vazgeçemiyorsanız ve bunlara ek olarak kilo şikayetiniz varsa eğer tatlandırıcı olarak doğal balı deneyebilirsiniz. Doğal bal, rafine şekere (beyaz ya da esmer şeker) göre çok daha fazla şeker içermesine rağmen rafine şekere göre daha sağlıklı bir şeker kaynağı olmaktadır.
Yaralar: Artık deride meydana gelen yanıklar, kesikler için modern antiseptik sular, gazlı bezler ve merhemler var fakat bunlara ulaşabileceğiniz bir yerde değilseniz ve elinizin altında da bal varsa eğer yaranın üzerine sürülerek mikroplara karşı koruma sağlayabilir ve yaranın daha da hızlı iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz. Yara iyileşene kadar da her 12 saatte bir balı tazelemeyi unutmamalısınız.
Enerji: Efor gerektiren egzersizler sırasında eğer yeterince enerjik olmadığınızı düşündüyseniz 1 yemek kaşığı bal, size istediğiniz o enerjiyi sağlayabilir. Glikoz ve fruktoz içeriğinin yanı sıra, antioksidanlar bakımından da oldukça zengin olan bal karbonhidrat tozu, enerji çikolataları veya enerji içeceklerinin yerine de doğal bir enerji kaynağı olarak tüketilebilir.
Öksürük: Öksürüğü geçirmek için en etkili bir çözümü sunan balı sıcak suya 2-3 çay kaşığı ekleyerek tüketebilirsiniz. Fakat balı uzmanlar 1 yaşından küçük bebeklerde kesinlikle önermiyor. Bunun sebebi balın nadir de olsa bebeklerde görülen ve ciddi bir besin zehirlenmesi olan botulizme yol açmasıdır.
Reflü: Reflüsü olanların hem mide asidini dengelemek hem de midedeki ağrıları hafifletmek için sık sık kullandığı yöntemlerden biri de sirke ve bal karışımıdır. Fakat balın reflüye iyi geldiği konusunda yapılmış olan bir bilimsel araştırma bulunmuyor. Reflünüz varsa eğer bal yiyerek ağrıları önlemeyi denemek de size kalmış.
Kolesterol: Balı “kötü kolesterol” olarak bilinen LDL kolesterolü düşürmek için doğal bir alternatif olarak tüketilebilirsiniz. Bu konuda yapılan araştırmalarda düzenli olarak bal yemenin toplam olarak kolesterolü ortalama %5 oranında düşürdüğü belirtilmektedir.
Cilde Faydaları: bakterileri temizleyen ve iltihabı önleyen yapısı sebebiyle bal, yüzde meydana gelen akne tedavisi için önerilen doğal ürünler arasında ilk sırada geliyor. Ballı yüz maskeleri sivilce ve akne oluşumunu tetikleyen bakteri birikimine engel olurken mevcut sivilcelerin de daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca bal nemi hapsederek cildin daha yumuşak olmasını sağlıyor.