İspanya’nın Valensiya kentinde yaşanan felakette, yerel yönetimin müdahalesi geniş çapta eleştirildi. Bu hafta, Endülüs bölgesindeki şiddetli yağışlar da su baskınlarına yol açarken, bölgeye daha hızlı müdahale edilip halk zamanında uyarıldı. Ancak Valensiya’daki krizin sorumluluğu hala belirsizliğini koruyor.
Felaketin ardından ölü sayısı 216’ya ulaşırken, 16 kişi hala kayıp. Uzmanlar, büyük ölçekli bir acil durumun yönetilmesi için yerel ve ulusal makamlar arasında sıkı bir koordinasyon gerektiğini belirtiyor. Ancak Madrid Carlos III Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Pablo Simón’a göre, “ilk harekete geçmesi gereken bölgesel hükümettir.”
Valensiya Başkanı Carlos Manzon, halkı uyarmakla sorumlu olmasına rağmen, alarm emrini saat 20:00’den sonra vermişti. Birçok köy su altında kalmış, Manzon’a ise birkaç saat boyunca ulaşılamamıştı. Bu durum, kriz yönetimindeki eksiklikleri gözler önüne serdi. Simón, “Bu krizden en çok zarar gören kişi, Valensiya Başkanı Carlos Manzon’dur,” dedi.
Siyasi Kriz ve Çevre Yönetimi
Felaket sonrası, merkezi hükümetin müdahalesi konusunda siyasi sürtüşmeler yaşandı. Pablo Simón’a göre, hükümetin doğrudan müdahale etmesi, acil durum yönetimini karmaşık hale getirebilir ve zaman kaybına yol açabilir. Öte yandan, Halk Partisi (PP), Ekolojik Geçiş Bakanı Teresa Ribera’yı kötü yönetimle suçladı. Ribera’nın Avrupa Parlamentosu’ndaki sınavı, bu sebeple ertelendi.
İklim Değişikliği ve Çevresel Etkiler
Birçok bilim insanı, felaketin nedenlerini incelemek ve gelecekte benzer olayları önlemek için bölgeye giderek, iklim değişikliğinin etkilerine dikkat çekti. Çevresel sosyal yardım grubu Ciencia Attack üyesi Guillermo Vasquez, felaketten etkilenen Paiporta’da yerinde incelemelerde bulundu. Vasquez, “Nehir taştı ve bu da köyleri yok etti,” dedi ve küresel ısınmanın daha aşırı hava olaylarına yol açtığını belirtti.
Vasquez, ayrıca Devlet Meteoroloji Ajansı’nın sel konusunda uyarı yaptığını, ancak bölgesel hükümetin uyarısının çok geç geldiğini vurguladı. “İklim değişikliğiyle mücadele bir öncelik olmalı, çünkü bu bir gerçek,” diyerek, çevresel değişimlerin acilen ele alınması gerektiğini ifade etti.