İstanbul boğazının girişine yapılan Kız kulesi, muhteşem görüntüsü ile boğazın incisidir. Mö. 341 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Kız kulesi içinde olan restoranı ile bugün turistik bir yapı olarak kullanılmaktadır. Kız Kulesi’nin eski ismi, Damalis ve Leondrosdur. Damalis ismi, Atina kralı Kharis’in karısının ismidir. Damalis ölünce bu sahile gömülmüştür ve kuleye bu isim verilmiştir.
İstanbul fethedildikten sonra, adada bulunan kule yıkılarak yerine ahşap bir kule yapılmıştır. Dha sonra yangında bu kule yok olmuştur. 1725 yılında, kule yeniden yapılır. Üst kısma bir kurşun kubbe eklenir. 1857 yılında Kuleye fener koyulur ve fener gemilere yol göstermeye devam eder. Kız kulesi, vergi dairesi, fener, savunma gibi farklı işlevlerde kullanılmıştır. 1830 yılında kolera salgınında karantina hastahanesi, radyo istasyonu olarak kullanılır. 1982 yılında Denizcilik İşletmesine devredilir. Bugün, özel bir şirket tarafından restore edilerek turistik bir restorandır.
Efsaneye göre, Leandros isimli bir genç bir rahibeye aşık olur. Ama aşk rahibeye yasaktır. Kız kulede yaşamaktadır. Yüzerek her gece kuleye giden genç rahibenin yaktığı ateşe doğru yüzer. Fırtınalı bir gecede ateş sönünce genç boğulur. Rahibe kızda intihar eder. İkinci efsane ise hepimizin bildiği kral ve kızı efsanesidir. Kızını çok seven krala kızının yılan sokması ile öleceği söylenir. Bunun üzerine kral kız kulesini yaptırır. Bir gün kuleye giden meyve sepetine yılan girer ve kızı sokarak öldürür.