Katar, İsrail ve Hamas arasındaki arabuluculuk çabalarını askıya aldı, bu adım özellikle ateşkes konusunda ilerleme sağlanamaması sonrası atıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan diplomatik kaynaklar, İsrail, Hamas ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bilgilendirildiğini ve Katar’ın arabuluculuk ofisinin artık amacına hizmet etmediğini belirtti. Ancak, Mısırlı bir yetkili, her iki tarafın da ciddi siyasi isteklilik göstermesi halinde Katar’ın tekrar devreye girmesinin mümkün olduğunu ifade etti.
Katar’ın bu kararına rağmen, bir Hamas yetkilisi, Katar’ın arabuluculuğunu askıya almasından haberdar olduklarını ancak onlardan ayrılmalarının istenmediğini açıkladı. Aynı zamanda, ABD’li yetkililer Hamas’ın rehinelerin serbest bırakılmasına dair defalarca yapılan teklifleri reddetmesini eleştirerek, Hamas liderlerinin artık hiçbir Amerikan başkentinde hoş karşılanmaması gerektiğini belirtti.
Tüm bunlar, bölgedeki çatışmaların daha da derinleştiği ve Gazze’deki insani krizin boyutlarının arttığı bir dönemde yaşanıyor. Gazze’deki son saldırılar sonucu birçok sivil hayatını kaybetti. Filistinli sağlık yetkilileri, Gazze’nin kuzeyine ilk kez insani yardım ulaştığını ancak bu yardımların tamamının hedeflenen bölgelere ulaşmadığını belirtti. Ayrıca, Gazze’nin kuzeyindeki acil durum hizmetlerinin çalışmaması, bölgedeki yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sürerken, Gazze’deki Filistinlilerin %90’ı yerinden edilmiş durumda ve sağlık hizmetlerine erişimleri oldukça kısıtlı. ABD’nin, İsrail’e Gazze’ye yardım sevkiyatını iyileştirmesi için verdiği süre yaklaşıyor. Eğer İsrail, günlük yardım sevkiyatını artırmazsa, bu durum, ABD’nin İsrail’e verdiği silah desteğini kaybetme riskini gündeme getirebilir.
Çatışmanın başlangıcı, 7 Ekim 2024’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırılarla olmuştu. O tarihten itibaren süregeldiği belirtilen çatışmalarda 42.000’den fazla Filistinli hayatını kaybetti ve 100.000’den fazla kişi yaralandı. Bu süreçte Gazze’deki altyapı büyük oranda tahrip oldu, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlara erişim ise neredeyse imkansız hale geldi.