Baltık turu yapanların uğrak noktalarından Litvanya’nın başkenti Vilnius diğer Baltık başkentlerine göre biraz daha soluk, biraz daha depresif bir hava veriyor ilk bakışta. Vilnius’ta gezilecek yerlerin başında yer alan “eski şehir” bölümü oldukça büyük, hatta Avrupa’nın en büyükleri arasında diyebiliriz. Vilnius’un en turistik noktasında farklı dönemlerden ve kültürlerden kalan yapılar, göze batmayan yeni yapılarla birleşmiş Litvanya gezginlerini bekliyor. Hem turistler hem de yereller için Vilnius hayatının merkezi bir günde yürüyerek gezilebilecek bu bölgede yer alıyor. Açıkçası hayran kalınacak bir farklılık yok, ama yürümesi keyifli, barları/cafeleri eğlenceli, insanlar da oldukça sıcak ve Vilnius gece hayatı canlı.
Malum Litvanya küçük bir ülke ve Litvanya’nın nüfusu 3 milyon civarı. Başkent Vilnius’un nüfusu sadece 540 bin, yani oldukça küçük bir başkent. Ya da biz büyük rakamlara fazla alışmışız! Vilnius’un kuruluşu ve başkent oluşu 14. yüzyıla dayanıyor. Günümüz Belarus, Litvanya, Ukrayna ve ucundan Polonya/Rusya’yı kapladığı dönemlerde yani dev zamanında Litvanya Düklüğü’nün başkenti haline gelmiş. Tarihi boyunca sık sık el değiştirmiş ve ülke 1991 yılında Sovyetlerden bağımsızlığını kazanarak günümüzdeki yapısına kavuşmuş.
Özel bir konu olduğu için bir paragraf gerekiyor. Litvanyalılar, Avrupa’da Hristiyanlığa en geç geçen topluluklardan biridir ve uzun süre pagan olarak yaşamıştır. Konu oldukça ilginç olduğundan kısaca tarihini anlatalım; Uzun yıllardır bölgede pagan olarak yaşayan topluluklarda Litvanya Grandükü ve tarihindeki tek kralı Mindaugas, hristiyanlığı kabul edince bölgede uzun süren pagan tarihinin sonlarına yaklaşılmıştır. Kralın kendisi de dahil olmak üzere halk pagan alışkanlıklarına devam etmiş, kral öldürüldükten sonra Hristiyanlık tekrar reddedilmiştir ve yüz yıldan fazla bir süre taht kavgaları, iç savaşlar ve misyonerlik faaliyetleriyle geçmiştir.
Kendisi de pagan olan Grandük Jogalia’ya katolik olması karşılığında Polonya kraliçesi vaadedillir. Bu cazip teklifle 1386 yılında Litvanya resmen Hristiyan olur ve bu taktiksel birliktelik sonrasında Polonya ve Litvanya birleşik bir yapıya geçer. Belki de o günlerinde etkisiyle bu küçük şehirde tam 65 kilise bulunmaktadır. Şu an şehrin merkezi konumundaki Katedral Meydanı da eski bir pagan tapınağının üzerine yapılmıştır. Dinler ve dünya tarihinin benzerlikleri ve bu zorlu değişimin hikayesi bize oldukça ilginç geldi, paylaşmış olalım.