Sıcak havalarda vücutta tuz ve su tutulumu artarken en çok da şikayet edilen konuların başında vücuttaki ödemler gelmektedir.

Ödem, zaman zaman bazı önemli hastalıkların belirtisi olabilmektedir ve de dikkatle tedavi edilip takiplerinin yapılması gerekir.

Vücuttaki ödemin sebepleri ve tedavisi hakkında sizler için düzenlediğimiz yazımıza bir göz atın;

Suyu ve tuzu fazla tüketiyorsanız eğer ödem sorunu da kaçınılmaz olmakta

İnsan vücudunun %65 ile 70’inin sudan oluştuğu bilinir. Ödem vücutta özellikle de yumuşak dokuların olduğu bölgelerde, damarın içindeki sıvının damar dışına sızması ile oluşmktadır.

Ödem fazla sıvı alımı, aşırı tuz tüketimi, aşırı hareketsizlik gibi durumlarda oluşabileceği gibi bazı çeşitli hastalıkların da bir belirtisi olarak ortaya çıkar.

Kalp ve böbrek yetersizliği, ileri beslenme bozukluğu, karaciğer sirozu, tiroid bezi hastalıkları gibi bazı hastalıklar da tüm vücutta ödem oluşturabilir.

Damar tıkanıklığı ve hareketsizliğe bağlı olarak oluşan ödemler ise genellikle bacak ve kol veya tek bir vücut bölgesinde görülebilmektedir. Alerjik ödemler de dudak ve göz çevresi gibi tek bölgede olabilmektedir.

Ayaklarda, ellerde ve kollarda sık görülüyor

Ödemin belirtileri, vücutta kaynak aldığı bölgeye göre değişebiliyor. Örneğin böbrek ve kalp yetersizliği, sürekli oturmaya bağlı olan ödemler, yer çekimi etkisiyle ayak bileği ve bacaklarda oluşmaktadır.

Damar tıkanıklığına veya toplardamara bası yapan sebeplere bağlı ödemler tek kol veya tek bacakta şişme ile ortaya çıkabilmektedir.

İç organlardaki sıvı birikmelerine bağlı ödemler de, o organla ilgili bulgular verebilmekte, mesela; akciğer ödeminde nefes darlığı gözlenebilir.

Özellikle de yetişkinlerde, ödemin klinik olarak bir bulgu verebilmesi için hemen hemen 3 litreden fazla sıvının birikmesi gerekmektedir.

Buna bağlı olarak hareket yeteneğinde azalma, kiloda artış, ciltte incelme ve sıvı sızması gibi durumların sonucunda ödem yaraları gelişebilir.

Tuz tüketiminizi azaltın!

Günlük olarak ihtiyaçtan fazla alınan tuz, ödem oluşumunu hızlandırır. Bu nedenle yemeklere daha az tuz konulmalıdır. Hazır ürünlerin tüketiminden de kaçınılmalıdır.

Tuzlu olan zeytin ve peynirler suda bırakılıp, tuzları alınıp sonra tüketilmelidir. Bol taze ve sebze ve meyve tüketimi özellikle önerilmektedir. Bu tip besinler de ödem yapmayacağı gibi bu besinlerin, sindirim sistemi üzerine olumlu etkileri bulunmaktadır.

Hatta bazı besinlerin (kivi, nar, ananas, armut, karpuz kavun gibi meyvelerle salatalık, maydanoz ve kabak gibi sebzeler) idrar söktürücü etkileri bulunmaktadır ve metabolizmamız için oldukça faydalı olduğu bilinmektedir.

Fazla tuz alınmadan içilen suyun da ödem arttırıcı bir etkisi yoktur, fakat böbrek ve kalp hastaları bu konuda dikkatli olmalı. Kırmızı et, beyaz ete göre yani balıketi ve tavuğa göre daha çok tuz içerdiği için tüketimi sınırlandırılmalı.

Başlıca tedavi ödeme sebep olan durumların ortadan kaldırılmasıdır

Fazla tuz tüketiminin engellenmesi, hazır sos ve gıdalardan uzak durulması, sigara, alkol ve kafeinli içeceklerin de azaltılması en önemli noktalar olmaktadır.

Alınan ağrı kesicinin ve romatizma ilaçlarının mutlaka dozu ayarlanmalıdır. Kortizon kullanan kişilere ödem oluşumu ile ilgili bilgi vermek gerekir.

Tansiyon ilaçlarından bazıları, ayak bileğinde de ödeme sebep olabilir. Eğer kişide aşırı durağanlık ve hareket eksikliği varsa günlük olarak aktiviteyi artırmak kan ve lenf dolaşımını artıracağı için ödemin de azalmasına yardımcı olmaktadır.

Kişide eğer vücutta sıvı birikimine yol açabilecek herhangi bir hastalık varsa öncelikli olarak bu hastalığın belirlenmesi ve tedavi edilmesi gerekir.

 İlaç kullanımına dikkat!

Ödem tedavisinde, idrar söktürücü ilaçlar en etkili ve en çok kullanılan ilaçlardır. Fakat bu ilaçlar da kesinlikle doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Gereksiz yere veya fazla dozda kullanılan idrar söktürücüler, vücutta tuz ve su kaybına yol açabilmektedir. Bu durum da istenmeyen sonuçları doğurabilir.

 

Share.
Leave A Reply

Exit mobile version