Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya platformunda çarpıcı bir açıklamada bulundu. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), yılın ilk toplantısında politika faizini 250 baz puanlık indirimle yüzde 45’e çekti. Bu karar sonrası bankaların da kredi faizlerini düşürmesi beklenirken, yüksek faiz tartışmaları kamuoyunda yeniden gündeme geldi. Özellikle dar gelirli vatandaşlar, yüksek kredi faizlerinin en çok kendilerini etkilediğinden yakınıyor.
Bu eleştirilere sosyal medya platformu X’te yanıt veren ünlü iktisatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hakan Kara, yüksek reel faizin asıl etkilediği kesimin varlıklı gruplar olduğunu savundu. Kara, “Yüksek faiz en çok yoksulları vuruyor” görüşünün doğru olmadığını belirterek, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Varlıkların Getirisi Olumsuz Etkileniyor”
“Bizim ülkemizde toplam varlıkların yüzde 90’ından fazlasını gayrimenkul, altın, hisse senedi ve döviz oluşturuyor. Yüksek reel faiz, bu varlıkların getirisini olumsuz etkiler. Faizde duran para ise bu varlıkların yanında çok küçük bir yer tutar. Dolayısıyla yüksek reel faiz toplamda varlıklı grubu daha olumsuz etkiler.”
Dar Gelirli İçin Asıl Sorun: Alım Gücü
Kredi faizlerinden dar gelirlilerin daha çok etkilendiği algısına da yanıt veren Kara, bu kesimin esas sorununun ücretlerin baskılanarak alım gücünün düşmesi olduğunu söyledi. Kara, “Dar gelirlilerin ezilmesinin temel nedeni, ücretlerin yetersizliği ve alım gücündeki düşüş. Semptomla kök nedeni karıştırmamak gerekir” ifadelerini kullandı.
Faiz Tartışmaları Sürüyor
Ekonomik çevrelerde ve sosyal medyada geniş yankı bulan bu açıklamalar, yüksek faiz politikalarının kimin üzerinde daha fazla etkili olduğu tartışmasını yeniden alevlendirdi. Prof. Dr. Kara’nın değerlendirmesi, faiz oranlarının yalnızca ekonomik büyüme ve kredi maliyetleri üzerindeki etkisini değil, toplumsal eşitsizlikler üzerindeki yansımalarını da gözler önüne serdi.