ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünün getirdiği belirsizlik ortamında Avrupa’ya hareket ediyor. Brüksel’de AB ve NATO yetkilileriyle acil görüşmeler yapmayı planlayan Blinken, ABD’nin Ukrayna politikasındaki olası değişiklikleri masaya yatıracak. Bu adım, Trump’ın göreve geldikten sonra Kiev’e yönelik askeri yardımları kısma niyetini defalarca dile getirmesinin ardından büyük önem taşıyor.

Trump’ın “Önce Amerika” politikası, Ukrayna’ya destek konusundaki duruşunda belirsiz bir çizgi izliyor. İlk başkanlık döneminde, Trump yönetimi Ukrayna’ya Javelin tanksavar füzeleri satarak Kiev’in savunmasını güçlendirmişti. Ancak 2024 seçim kampanyasında ve sonrasında, savaşın sona ermesini istediğini vurgulasa da, bu hedefe nasıl ulaşmayı planladığını açıklamaktan kaçındı.

Eylül ayında ABD’yi ziyaret eden Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, kendi “zafer planını” tanıttı ancak Trump, Ukrayna’yı “yıkılmış” olarak nitelendirerek destek politikalarında tereddüt sinyalleri verdi. Trump’ın planları, Ukrayna’nın savaş öncesi Rusya’ya tavizler vermesi gerektiği yönündeki iddiaları da içeriyor. Bu yaklaşım, savaşın nasıl sona erdirileceği konusundaki stratejisini belirsiz bırakırken, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşına son vereceğine dair umutlarını yineledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Trump’ın başkanlığa seçilmesiyle birlikte Ukrayna’ya yönelik politikalarda yaşanacak olası değişikliklere yönelik Avrupa müttefiklerini bilgilendirmeyi amaçlıyor. Çarşamba günü Brüksel’de gerçekleşecek görüşmelerde, Blinken ve Avrupalı yetkililer, ABD’nin Ukrayna’ya verdiği desteğin nasıl sürdürülebileceği ve mevcut yardımların artırılıp artırılamayacağı üzerine görüş alışverişinde bulunacak.

2022-2024 yılları arasında ABD, 84,7 milyar euroluk askeri yardımla Ukrayna’ya en büyük destek sağlayan ülke konumundaydı. Bu devasa katkı, Kiev’in Rusya’nın 2022’de başlattığı geniş çaplı işgaline karşı direnişini güçlendirdi. Bununla birlikte, Trump’ın yeni yönetiminde bu yardımların kaderinin ne olacağına dair soru işaretleri devam ediyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya desteği sürdüren tutumuyla bilinse de, Zelenskiy’nin “zafer planını” tam anlamıyla desteklemekten kaçınmıştı. Şimdi, görev süresinin son aylarına giren Biden, Kongre’ye ve yeni yönetime Ukrayna’ya yönelik destekten vazgeçmenin Avrupa’da daha fazla istikrarsızlık anlamına geleceğini vurgulamak için son bir fırsata sahip.

Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bu hassas dönemde Blinken’in Brüksel ziyaretinin önemine dikkat çekerek, Biden’ın Kongre’ye ABD’nin Ukrayna’dan uzaklaşmaması gerektiğini anlatacağını belirtti. ABD, seçimle başkan değişikliği arasında kalan topal ördek dönemine girerken, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki çekişme de bu sürecin kritik noktalarından biri olacak. Özellikle Demokratlar, Senato’da çoğunluğu ellerinde tutarken, olabildiğince fazla önceliklerini hayata geçirmeyi hedefliyor.

Trump, seçimdeki rakibi Kamala Harris ile yaptığı münazarada savaşın sona ermesini istediğini ifade etmiş, ancak bu hedefe ulaşmak için hangi adımları atacağı konusunda ayrıntı vermeyi reddetmişti. Blinken’in Brüksel’de yapacağı görüşmeler, Trump yönetiminin uluslararası arenada nasıl bir tutum sergileyeceğine dair ipuçları vermesi açısından önemli görülüyor.

Bu gelişmeler ışığında, Avrupa ve NATO, ABD’nin gelecekteki dış politikalarında nasıl bir duruş sergileyeceğini ve Ukrayna’nın desteklenmesi konusunda olası senaryoları değerlendirmek üzere bekleyişte. Brüksel’deki bu diplomatik temaslar, Ukrayna’nın geleceği ve Avrupa güvenliği için kritik önem taşıyor

Share.
Leave A Reply

Exit mobile version