Geçen hafta ABD’nin 47. başkanı olarak seçilen Donald Trump, kabinesini şekillendirmeye başladığında, özellikle Müslüman Amerikalı seçmenler için hayal kırıklığı yaratan adımlar attı. İsrail’in sadık destekçisi olarak bilinen Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio’nun Dışişleri Bakanı olarak atanması, Trump’ın seçim zaferine katkıda bulunan Müslüman toplumu arasında büyük tepki topladı.

Kabine Seçimleri ve Müslüman Toplumunun Tepkisi

Marco Rubio, İsrail’e duyduğu güçlü destekle tanınıyor ve bu yılın başlarında Gazze’de ateşkes çağrısına karşı çıkmış, İsrail’in Hamas’ı tamamen ortadan kaldırmasını savunmuştu. Rubio’nun “Bu insanlar vahşi hayvanlar” gibi açıklamaları, Trump’ın bu atamayı neden yaptığını sorgulayanları daha da artırdı. Amerikan Müslüman Katılım ve Güçlendirme Ağı (AMEEN) yöneticisi Rexhinaldo Nazarko, Trump’ın barışçıl bir politikaya yönelmesini umduklarını ancak bunun gerçekleşmediğini belirterek, bu kabinenin “neoconlar ve aşırı İsrail yanlısı” kişilerle dolu olduğunu ifade etti. Nazarko, “Bu yönetim, barış yanlısı ve savaş karşıtı hareketlerin başarısızlığıdır” dedi.

Trump, seçim kampanyası sırasında Müslüman Amerikalılarla olan ilişkilerine özel önem vermişti. Zafer konuşmasında, “tarihin en büyük koalisyonunu” kurduklarını belirterek, özellikle Müslüman toplumu ile ilişkilerinin altını çizmişti. Ancak kabine atamaları, Müslüman Amerikalılar için hayal kırıklığına yol açtı. 2016’daki seçimlerden sonra Müslüman seçmenlerin, Trump’ın başkanlığında barışa hizmet edecek bir yönetim bekledikleri ortadaydı. Ancak Rubio’nun atanması, Trump’ın bu beklentilere ne kadar uzak olduğunu gösterdi.

Ortadoğu Politikası ve Kabine Atamaları

Trump’ın dış politikada izlediği sert tutum, kabine atamalarında da kendini gösterdi. Eski Arkansas Valisi Mike Huckabee, İsrail’in Batı Şeria’daki işgalini savunuyor ve Filistin’de iki devletli çözümü “işe yaramaz” olarak tanımlamıştı. Huckabee, Trump’ın İsrail’e olan desteğini pekiştiren önemli bir atama olarak gösterildi. Trump’ın politikalarındaki bu aşırı İsrail yanlısı eğilim, Orta Doğu’daki barış süreçlerine ilişkin ciddi endişelere yol açtı.

Minnesota Üniversitesi eski profesörü Hassan Abdel Salam, Trump’ın kabine planlarının aşırı İsrail yanlısı olmasının şaşırtıcı olmadığını ancak bu tutumun beklenenden çok daha sert olduğunu belirtti. “Sanki Siyonist aşırı hız yapıyormuş gibi,” diyen Salam, Trump’ın yönetiminin nasıl bir yol izleyeceğini görmek için sabırsızlandıklarını ekledi.

Destekleyen Sesler

Trump’ın kabine atamaları, sadece eleştirilerle sınırlı kalmadı. Michigan’daki Cumhuriyetçi Parti’nin Müslüman başkan yardımcısı Rola Makki, Trump’ın kabine seçimlerine karşı çıkanları anlayışla karşılasa da, sonuçların daha önemli olduğunu vurguladı. “Trump barışı istiyor ve bunu fark etmemiz gereken şey, mevcut yönetim sırasında 50.000 Filistinli ve 3.000 Lübnanlının öldüğü” dedi.

Dearborn Heights Belediye Başkanı Bill Bazzi de, Trump’ın kabine seçimlerini eleştirenlere karşılık, kendisinin Trump ile üç kez görüşerek, barış için çalışacağına inandığını belirtti. Trump’a olan desteğini yineleyerek, savaşın sona ermesi için çaba göstereceğini ifade etti.

Müslüman Amerikalıların Trump’a Duyduğu Güven

Trump, seçim kampanyasında Müslüman Amerikalılara yaptığı vurgularla dikkat çekmişti. Ancak kabine atamaları, Trump’a olan bu güveni ciddi şekilde sarstı. Birçok Müslüman seçmen, Trump’ın daha dengeli ve barışçıl bir dış politika izlemesini beklerken, bunun yerine İsrail yanlısı isimlerin kabinesine girmesi, bu seçmenler için hayal kırıklığı yarattı.

Trump’ın zaferinin ardından Müslüman toplumu, özellikle Orta Doğu ve Filistin politikalarında değişim bekliyordu. Ancak kabine atamaları, bu değişimin pek de yakın olmadığını gösteriyor. Gelecek dönemde, Trump’ın Orta Doğu politikalarının daha da sertleşmesi ve Müslüman Amerikalıların bu süreçte nasıl bir tavır takınacağı merakla bekleniyor.

Sonuç

Trump’ın kabine atamaları, sadece ABD’deki Müslüman toplumunu değil, tüm dünya çapındaki Orta Doğu barış sürecini de etkileyebilir. Trump’ın, barışçıl bir çözüm için değil, daha çok İsrail’in çıkarlarını ön planda tutarak şekillenen bu kabinesi, ABD’nin uluslararası ilişkilerinde yeni bir dönemi işaret ediyor. Müslüman Amerikalılar, Trump’ın bu aşırı İsrail yanlısı kabine seçimlerine büyük tepki gösterirken, yönetimin gelecekteki politikaları hakkında endişelerini dile getirmeye devam ediyorlar.

Paylaşın.
Bir Cevap Bırakın

Exit mobile version