TSKB Ekonomik Araştırmalar, “Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok” isimli yeni raporunu yayımladı. Küresel demografik değişimi odağına alan raporda, nüfus yaşlanmasının ekonomik ve sosyal etkileri farklı yönleriyle ele alınıyor. Önümüzdeki yıllarda, dünyayla paralel bir şekilde Türkiye’de de 65 yaş ve üzeri nüfusun artış göstereceğinin belirtildiği raporda, yaşlanan nüfusun yaratacağı ekonomik etkilerin kadınların ekonomik hayata katılımı artırılarak sınırlanabileceğine değiniliyor.
TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel bir rapor yayımladı. TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan “Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok” isimli raporda nüfus yaşlanmasının ekonomik ve sosyal etkileri farklı yönleriyle ele alınıyor.
Raporda, Türkiye’de yaşlanan nüfus oranının giderek arttığı ve 65 yaş ve üzerindeki nüfusun 2030 yılında %13,5’e, 2050’de %23,1’e, 2075’te ise %31,7’ye ulaşmasının beklendiği belirtiliyor. Doğurganlık hızının düştüğü mevcut konjonktür çocuk bağımlı nüfusun düşmesi anlamına gelirken, bunun kadınların işgücüne katılımında artış getirmesi için yaşlılara yönelik erişilebilir bakım hizmetlerinin yaygınlık kazanması gerektiği paylaşılıyor. Raporda Türkiye’de çalışma çağında olan ve işgücüne katılmayan kadınların %58,8’inin evdeki ücretsiz bakım yükü nedeniyle işgücüne katılamadığını belirttiği de hatırlatılıyor.
Raporda nüfusun yaşlanması ve çalışma çağındaki nüfustaki artışın durağanlaşmasının ekonomik büyümeyi baskılayabildiği belirtilirken, uluslararası çalışmalarda ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için işgücüne katılımda cinsiyetler arası eşitliğin önemli bir faktör olarak öne çıktığı ifade ediliyor. Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranının OECD üyesi ülkelerin gerisinde olduğu vurgulanırken, cinsiyetler arası farkın 37,2 yüzde puan ile OECD ortalamasının 2,6 katı olduğu belirtiliyor. Türkiye’de ortalama yaşam süresi erkeklerden 5,3 yıl fazla olan kadınların, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle ileri yaşlarında toplumun en kırılgan kesimlerinden biri haline geldiğine dikkat çekiliyor.
Raporda öne çıkan diğer satır başları şöyle sıralanıyor;