Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) programında konuşan Atalay, asgari ücretin enflasyonun ana sebebi olmadığını vurgulayarak, “Bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor” dedi. Atalay, asgari ücret artışının tartışıldığı bu dönemde MÜSİAD’ın önerilerine de tepki gösterdi. Atalay, “İnsan gibi yaşayacak, nefes alacak bir ücret tespit edilmeli” diyerek, asgari ücretin, çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir seviyeye çıkarılmasını talep etti. Peki, bu açıklamalar ne anlama geliyor ve asgari ücretin geleceği hakkında neler bekleniyor? İşte detaylar…
“Asgari Ücret Enflasyona Sebep Değil”
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin enflasyona neden olmadığına dair net bir duruş sergiledi. Geçtiğimiz yıl boyunca asgari ücrete herhangi bir zam yapılmadığını belirten Atalay, bunun yanı sıra fiyatların artmaya devam ettiğini ifade etti. “Bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor” diyen Atalay, asgari ücretin enflasyonun sebebi olarak gösterilmesini doğru bulmadığını söyledi. Bu açıklama, birçok ekonomistin asgari ücret artışlarını enflasyonist baskı yaratabileceği endişesiyle eleştirdiği bir dönemde, Atalay’ın tutumunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
MÜSİAD’a Tepki: “İnsan Gibi Yaşanacak Bir Ücret”
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, asgari ücretteki artışın yüzde 25’in üzerinde olmaması gerektiğini belirterek, ekonomi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerden bahsetmişti. Ancak Türk-İş Başkanı Atalay, bu öneriye sert bir şekilde karşı çıkarak, “İnsan gibi yaşayacak, nefes alacak bir ücret tespit edilmeli” dedi. Atalay’ın bu açıklaması, asgari ücretin çalışanların temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayacak kadar olması gerektiğine dair güçlü bir mesaj içeriyor. Atalay, enflasyona karşı mücadele etmek adına, işçilerin yaşam standardını yükseltmeye yönelik adımların atılmasının gerektiğini savunuyor.
Asgari Ücretin 2025 Yılı Tahmini Enflasyonu ile Artırılması
Bazı çevrelerin, 2025 yılı için tahmin edilen enflasyon oranı kadar bir asgari ücret artışı yapılmasını önerdiği bir dönemde Atalay, bu görüşlere de sert bir şekilde tepki gösterdi. Atalay, “Biz bu ülke beraber yaşıyoruz. Bir yükü bir kesimin üzerine yıkmak doğru değil. Hükümetin ekonomi politikası var ama aynı zamanda sosyal politikasının da olması gerekiyor” diyerek, adil bir gelir dağılımının şart olduğunu vurguladı. Bu açıklama, hükümetin yalnızca ekonomik değil, sosyal politikalarını da gözden geçirmesi gerektiği mesajını veriyor.
Uluslararası Kuruluşlar ve Asgari Ücret Artışı
Atalay, uluslararası kuruluşların asgari ücret artışı hakkında yaptıkları açıklamalara da değindi. “IMF başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar, asgari ücretin ne kadar artırılmasını gerektiğini açıklıyorlar ama onlar masada yoklar” diyen Atalay, bu kuruluşların Türkiye’nin asgari ücret politikalarına etki etmemesi gerektiğini savundu. Atalay, Türkiye’nin iç dinamikleri ve koşulları göz önünde bulundurularak, asgari ücret artışının yapılması gerektiğini söyledi. Bu açıklama, uluslararası baskıların yerel koşullara uyarlanarak, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yapısına uygun çözümler bulunmasını gerektiğini ifade ediyor.
“Türkiye’de Köle Pazarı Olmaz”
Atalay, Türkiye’deki iş gücü piyasasında yaşanan bazı olumsuz durumlara da dikkat çekti. Türkiye’de asgari ücret seviyesini gerekçe göstererek fabrikalarını daha düşük ücretlerin olduğu ülkelere taşıyan işverenlere sert eleştirilerde bulunan Atalay, “O işverenler daha fazla kazanmanın derdinde. Gittikleri yerlerde 100 dolara, 150 dolara insanları çalıştırıyorlar. Orada köle pazarı var. Aynısını bu ülkede uygulayamazsınız” diyerek, iş gücü piyasasında kölelik düzeninin kabul edilemez olduğunu söyledi. Atalay, Türkiye’nin güçlü bir iş gücü piyasasına sahip olduğunu ve hiçbir koşulda, hiçbir işverenin kölelik düzenini bu ülkede uygulayamayacağını belirtti.
Asgari Ücret Görüşmeleri: Gözler 10 Aralık’ta
Asgari ücret görüşmelerine dair heyecan artarken, ilk toplantının 10 Aralık’ta yapılacağı açıklandı. Bu toplantıya, işveren ve hükümet temsilcileri katılacak. Atalay, görüşmelerin ardından Türk-İş’in önerisini açıklayacaklarını söyledi. Ancak, şu an için herhangi bir rakam verilmiyor. Atalay’ın açıklamaları, asgari ücretin sadece ekonomik bir konu olmanın ötesinde, toplumsal adaletin sağlanması gerektiği bir mesele olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, asgari ücret görüşmeleri öncesinde yapılan bu açıklamalar, Türkiye’nin sosyal politikaları ve ekonomi politikaları arasındaki dengeyi tartışmaya açıyor. Atalay’ın asgari ücretin enflasyona sebep olmadığı ve insan onuruna yakışır bir ücretin belirlenmesi gerektiğine dair söylemleri, asgari ücretin yalnızca ekonomik değil, toplumsal bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
