Haziran ayı enflasyon rakamları sonunda açıklandı ve bu rakamlar, milyonlarca memur ve emeklinin zam oranlarını belirlemek için kritik bir rol oynadı. Enflasyonun Haziran ayında %1,64 arttığı ve son altı ayda ise %24,73 seviyesine ulaştığı bildirildi. Bu durum, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin %24,73 oranında zam alacağı anlamına geliyor.
Memur ve memur emeklileri için ise toplam zam oranı %19,31 olarak belirlendi. Bu rakamlar, geçmiş altı aylık enflasyon trendini ve ekonomik koşulları yansıtarak, kamu çalışanları ve emekliler için maaş artışlarının belirlenmesinde önemli bir kriter olarak kullanıldı.
Enflasyon Fırtınasında Memur ve Emeklilere Yeni Zam Dalgası
Ek olarak, refah payı konusu ise henüz netlik kazanmamış gibi görünüyor. Ancak enflasyonun bu seviyelerde seyretmesi, refah payının gündeme gelmesine yönelik tartışmaları da beraberinde getirebilir. Bu süreçte, ekonomik göstergelerin ve kamu maliyesinin durumu yakından izlenecek ve ilgili kararlar bu verilere dayandırılacaktır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı ve bu veriler doğrultusunda memur ve emekli zam oranları netlik kazandı. Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bağlı SSK ve Bağ-Kur emeklileri, altı ayda bir enflasyon oranında zam alıyorlar. Bu kapsamda, emekliler önümüzdeki dönem için %24,73 oranında zam alacaklar.
Enflasyonla Mücadelede Yeni Dönem: Memur ve Emekli Zam Oranları Belli Oldu
Memur ve memur emeklileri için ise durum farklı. Onlar, toplu sözleşme sürecine ek olarak enflasyon farkı da alıyorlar. İlk altı ay için %15 sözleşme zammı alan memurlar ve memur emeklileri, %8,4 enflasyon farkıyla birlikte zam alacaklar. Yılın ikinci yarısında ise %10’luk bir sözleşme zammı daha eklendiğinde, toplam zam oranı %19,3 olacak.
Geçmiş yıllarda zam oranlarına ek olarak refah payı da eklenebiliyordu, ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, refah payının şu anda gündemlerinde olmadığını belirterek bu beklentileri reddetti.
GAİN, bu ortaklık sayesinde küresel pazarlara açılmayı hedeflerken, AWS’nin geniş altyapı ve bulut çözümleriyle hizmetlerini daha erişilebilir ve verimli hale getirmeyi planlıyor. Bu iş birliği, GAİN’in uluslararası alanda rekabet gücünü artırırken, müşterilerine daha hızlı, güvenilir ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmasına olanak tanıyacak. GAİN’in bu hamlesi, şirketin dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir adım olarak görülüyor.
GAİN, AWS ile Güçleniyor: Hızlı, Güvenilir ve Yenilikçi İçerik Deneyimi
GAİN, hızla büyüyen ve yaklaşık 3 milyon kayıtlı kullanıcıya ulaşan Türk OTT platformu, müşteri deneyimini iyileştirmek ve küresel büyümeyi desteklemek amacıyla Amazon Web Services (AWS) ile iş birliği yapma kararı aldığını duyurdu. GAİN, AWS’nin güçlü ve ölçeklenebilir bulut hizmetlerinden faydalanarak platformun teknik altyapısını güçlendirecek.
GAİN, AWS İle Yeni Bir Boyuta Geçiyor: Daha Hızlı, Daha Akıcı, Daha İleri
AWS’nin İstanbul bölgesinde sunulan Amazon CloudFront Edge Location hizmetinden yararlanacak olan GAİN, bu sayede video içeriklerini Türkiye’deki kullanıcılara daha düşük gecikme süreleriyle ulaştırarak daha akıcı bir izleme deneyimi sunmayı hedefliyor. CloudFront Edge Location, içerikleri Türkiye’deki önbelleklere alarak kullanıcıların içeriklere daha hızlı erişim sağlamasına olanak tanıyacak.
GAİN ayrıca AWS Elemental MediaPackage’i kullanarak video içeriklerini hazırlayacak, koruyacak ve farklı cihazlara dağıtacak. Bu hizmet, tek bir video kaynağını farklı akış biçimlerine dönüştürerek internet hızlarına ve cihaz özelliklerine uygun optimize edilmiş bir izleme deneyimi sunacak.
Amazon Rekognition teknolojisi ile video içeriklerinden otomatik olarak bilgi ve içgörü elde ederek, kullanıcıların ilgi alanlarına göre daha alakalı içerik önerileri sunulması sağlanacak. Ayrıca Amazon Bedrock’un yapay zeka yeteneklerinden faydalanarak içerik özetleme, konuşma analizi ve içerik sınıflandırması gibi işlemleri gerçekleştirecek olan GAİN, 2025 yılına kadar çok dilli destekle küresel bir platform olma hedefine doğru ilerliyor.
AWS’nin geniş hizmet yelpazesi ve küresel altyapısı, GAİN’in büyüme hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacak.
AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını açıklamasıyla gündeme gelmişti. Bu gelişmeyle birlikte Murat Kurum’un kim olduğu ve kariyerinde hangi görevlerde bulunduğu merak konusu oldu. Yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak göreve atanan Murat Kurum’un yaşamı ve kariyeri hakkında detaylı bilgi aşağıda yer almaktadır.
Murat Kurum Kimdir?
Murat Kurum, 1976 yılında Ankara’da doğdu. Lise eğitimini Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra, Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu.
Kariyeri ve Görevleri
Murat Kurum, meslek hayatına 1999 yılında TOKİ’de (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) uzman yardımcısı olarak başladı. TOKİ’de çeşitli kademelerde görev alan Kurum, 2005 yılında TOKİ’nin iştiraki olan Emlak Konut GYO’da (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı) Proje Yönetim Müdürü oldu. 2009-2018 yılları arasında Emlak Konut GYO’nun Genel Müdürü olarak görev yaptı. Bu süre zarfında birçok önemli projeyi hayata geçirdi ve sektöründe önemli başarılara imza attı.
Murat Kurum, 2018 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak atandı. Bu görevi sırasında şehircilik ve kentsel dönüşüm projelerinde aktif rol aldı. Özellikle çevre düzenlemeleri, sıfır atık projeleri ve deprem riski taşıyan bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarında önemli katkılarda bulundu.
2023 yılında yapılan genel seçimlerde AK Parti’den İstanbul Milletvekili olarak seçildi. 2024 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak göreve atandı.
Öne Çıkan Projeleri
Murat Kurum’un bakanlık döneminde hayata geçirdiği önemli projeler arasında şunlar bulunmaktadır:
Sıfır Atık Projesi: Çevre bilincinin artırılması ve atıkların geri dönüştürülmesi amacıyla başlatılan bu proje, Kurum’un en çok üzerinde durduğu konulardan biri oldu.
Kentsel Dönüşüm Projeleri: Deprem riskine karşı güvenli yaşam alanları oluşturulması için çeşitli şehirlerde kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri başlatıldı.
Çevre Düzenlemeleri: Türkiye genelinde çevre düzenlemeleri ve koruma alanlarının artırılması yönünde çalışmalar yapıldı.
Kişisel Hayatı
Murat Kurum, evli ve iki çocuk babasıdır. İngilizce bilmektedir.
Murat Kurum, kariyeri boyunca inşaat mühendisliği alanında edindiği deneyimlerle Türkiye’nin şehircilik ve çevre politikalarına yön vermeye devam etmektedir. Yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak göreve atanmasıyla birlikte, bu alandaki çalışmalarını daha da ileriye taşıması beklenmektedir.
Murat Kurum Kimdir?
Murat Kurum, 7 Mayıs 1976 tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesinde memur bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına Konya Gazi İlkokulu’nda başlayan Kurum, babasının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndaki görevi nedeniyle Mardin’e tayin edilmesi sonucu eğitimine Mardin Atatürk İlkokulu’nda devam etmiş ve ardından Ankara Seyranbağları İlkokulu’nda ilk öğrenimini tamamlamıştır. Ortaokul ve lise eğitimini ise Mimar Kemal Lisesi’nde sürdürmüştür.
Üniversite sınavında gıda mühendisliği bölümünü kazanmasına rağmen, inşaat mühendisliği alanında eğitim almak istemesi nedeniyle tekrar sınava girmiş ve 1999 yılında Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisansını Okan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Kentsel Dönüşüm üzerine tamamlayarak İnşaat Yüksek Mühendisi unvanını almıştır.
Siyasi ve Mesleki Kariyeri
Murat Kurum, 1999-2005 yılları arasında çeşitli özel kuruluşlarda çalışmış, ardından 2005-2006 yılları arasında TOKİ Ankara Uygulama Daire Başkanlığı’nda uzmanlık görevinde bulunmuştur. 2006-2009 yılları arasında TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Uygulama Şube Müdürlüğü görevini yürütmüştür. 2009-2018 yılları arasında ise T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı iştiraki Emlak Konut GYO A.Ş.’de Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini üstlenmiştir.
2018-2023 yılları arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak görev yapmış, bu süre zarfında çevre ve şehircilik alanında önemli projelere imza atmıştır. 28. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili olarak seçilen Kurum, 2 Temmuz 2024’te tekrar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak göreve gelmiştir.
Murat Kurum’un İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Haliç Kongre Merkezi’nde duyurduğu 28 belediye başkan adayı arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Murat Kurum da yer almaktadır. Erdoğan, Kurum’a adaylığını tebliğ etmiştir ve bu göreve talip olduğu belirtilmiştir.
Kişisel Bilgiler
Murat Kurum, 1976 yılında Ankara’da doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamlamış olup, 1999 yılında Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisansını ise Okan Üniversitesi’nde Kentsel Dönüşüm üzerine tamamlamıştır. Evli ve üç çocuk babası olan Kurum, İngilizce bilmektedir.
Murat Kurum, Türkiye’nin önemli bürokrat ve siyasetçilerinden biridir. Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği konularında uzmanlaşmış olan Kurum, çeşitli devlet ve özel sektör pozisyonlarında önemli görevler üstlenmiştir. Hem yerel hem de ulusal düzeyde etkili projeler yürütmüş olan Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı ile de gündemdedir.
Kemal Memişoğlu’nun tam doğum tarihi ve yaş bilgisi kamuoyu tarafından henüz açıklanmamıştır. Ancak, Türkiye’deki kamu görevlilerinin genellikle bilgileri sıkı bir şekilde gizlenirken, bu tür detaylar genellikle daha sonradan ortaya çıkmaktadır.
Kemal Memişoğlu’nun nereli olduğu hakkında da net bir bilgi bulunmamaktadır, ancak kamuoyunun ilgisine ve medya takibine bağlı olarak bu tür bilgiler zamanla ortaya çıkabilir.
Sağlıkta Dönüşümün Fikir Önderi: Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun Yolculuğu
Sağlık Bakanı olarak atanan Kemal Memişoğlu’nun önümüzdeki dönemde Türkiye’nin sağlık politikalarını şekillendirmesi ve pandemi sürecindeki yönetimi nasıl devam ettireceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: Sağlıkta Öncü Bir Liderin Yükselişi
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, 1966 yılında Trabzon’da doğmuş ve Rizelidir. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1990 yılında mezun olduktan sonra kariyerine hızla yükselmiştir. 1995 yılında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanlığı’nı tamamlamış ve ardından SSK Konya Ereğli Hastanesi, PTT Hastanesi ve Bursa Askeri Hastanesi’nde görev yapmıştır.
1999-2000 yıllarında Miami Üniversitesi’nde Karaciğer ve Gastrointestinal Transplantasyon Ünitesi’nde çalıştıktan sonra, 2000-2002 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’nda Başasistan olarak görev yapmıştır. 2002 yılında PTT Hastanesi’ne Başhekim olarak atanmış ve 2008 yılında Genel Cerrahi Doçenti unvanını almıştır.
Sağlık yönetimi alanında da kendini geliştiren Memişoğlu, 2007 yılında başladığı Beykent Üniversitesi’nde Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans eğitimini 2009 yılında tamamlamıştır. 2002-2012 yılları arasında İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Başhekim olarak görev yapmış ve Kasım 2012’de İstanbul Anadolu Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği’nde Tıbbi Hizmetler Başkanı olarak atanmıştır. Mayıs 2014’te aynı birliğin Genel Sekreteri olmuştur.
2016 yılında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne Genel Cerrahi Öğretim Üyesi olarak Profesör kadrosuna atanmış ve Ekim 2016’dan bu yana İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü görevini sürdürmektedir. Evli ve üç çocuk babasıdır.
OPPO A3, şık tasarımı ve performansı ile göz dolduruyor. 6.2 inç büyüklüğünde, 1080 x 2280 piksel çözünürlüklü IPS LCD ekrana sahip olan cihaz, kullanıcılarına canlı ve net bir görüntü deneyimi sunuyor. Ekran-gövde oranı %84.9 olan telefon, ince çerçeveleriyle de modern bir görünüm sağlıyor.
Cihazın kalbinde, MediaTek’in Helio P60 işlemcisi yer alıyor. Bu sekiz çekirdekli işlemci, 2.0 GHz hızında çalışıyor ve 4 GB RAM ile destekleniyor. OPPO A3, bu sayede hem günlük kullanımda hem de oyun ve multimedya performansında tatmin edici bir deneyim vadediyor. Dahili depolama kapasitesi ise 128 GB olup, microSD kart desteği ile 256 GB’a kadar artırılabiliyor.
Kamera konusunda da iddialı olan OPPO A3, arka tarafında 16 megapiksel çözünürlüğünde bir ana kamera ve ön tarafında ise 8 megapiksel çözünürlüğünde bir selfie kamerası barındırıyor. Kameralar, yapay zeka destekli özellikleri ile fotoğraf ve video çekiminde kullanıcılarına kolaylık sağlıyor.
Cihazın batarya kapasitesi ise 3.400 mAh olarak belirlenmiş. Bu kapasite, normal kullanımda bir günü rahatlıkla çıkarabilecek düzeyde. Ayrıca, ColorOS 5.0 arayüzü ile gelen OPPO A3, Android 8.1 Oreo işletim sistemi üzerinde çalışıyor.
OPPO A3’ün fiyatı, sunduğu özelliklere göre oldukça rekabetçi. Farklı renk seçenekleri ile piyasaya sürülen cihaz, teknoloji marketlerde ve çevrimiçi satış platformlarında kullanıcılarla buluşacak. Bu uygun fiyatlı model, özellikle bütçe dostu bir akıllı telefon arayışında olanlar için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Özetle, OPPO A3, şık tasarımı, güçlü performansı ve uygun fiyatı ile akıllı telefon pazarında dikkat çekici bir alternatif sunuyor.
Android telefon piyasasındaki konumunu güçlendirmek ve cihaz çeşitliliğini artırmak isteyen OPPO, uzun süredir merakla beklenen OPPO A3 modelini sonunda tanıttı. A2 modelinin geliştirilmiş bir versiyonu olarak sunulan bu yeni telefon, giriş-orta segment özellikleriyle dikkat çekiyor.
OPPO A3 Teknik Özellikleri
İşlemci ve Bellek: Yeni OPPO A3, Qualcomm’un sekiz çekirdekli Snapdragon 695 işlemcisinden güç alıyor. Bu işlemci, 2.2GHz hızında çalışan iki çekirdek ve 1.7GHz hızında çalışan altı çekirdekten oluşuyor. Cihaz, 8GB ve 12GB olmak üzere iki farklı LPDDR4X RAM seçeneği sunarken, depolama alanında da 256GB ve 512GB UFS 2.2 seçenekleri ile geliyor. Ayrıca, kullanıcılar microSD kart desteği ile depolama alanını 1TB’a kadar artırabiliyorlar.
Ekran: OPPO A3, 6.67 inçlik FullHD+ AMOLED bir ekrana sahip. Bu ekran, 2412×1080 piksel çözünürlüğe, 240Hz dokunmatik örnekleme hızına ve 120Hz yenileme hızına sahip. Ayrıca, ekran 1200 nit maksimum parlaklık sunarak kullanıcılara canlı ve net görüntüler sağlıyor.
Yazılım ve Batarya: Cihaz, Android 14 tabanlı ColorOS 14 işletim sistemi ile çalışıyor. 5,000mAh kapasiteli bataryası, 45W SuperVOOC hızlı şarj desteği ile hızlıca şarj edilebiliyor. Bu özellik, kullanıcıların cihazlarını kısa sürede tam şarja ulaştırmalarına olanak tanıyor.
Kamera: OPPO A3’ün kamera kurulumunda, 50 megapiksel f/1.8 diyafram açıklığına sahip ana kamera, 2 megapiksel f/2.4 diyafram açıklığına sahip derinlik sensörü ve 8 megapiksel f/2.0 diyafram açıklığına sahip selfie kamerası bulunuyor. Bu kameralar, kullanıcıların kaliteli fotoğraf ve videolar çekmesini sağlıyor.
OPPO A3 Fiyatı ve Renk Seçenekleri
OPPO A3, siyah, mor ve yeşil olmak üzere üç farklı renk seçeneği ile piyasaya sürüldü. Fiyatlandırma ise model ve bellek kapasitesine göre değişiklik gösteriyor:
8GB RAM + 256GB depolama kapasitesine sahip model: 219 dolar
12GB RAM + 256GB depolama kapasitesine sahip model: 147 dolar
12GB RAM + 512GB depolama kapasitesine sahip model: 288 dolar
OPPO A3, giriş-orta segmentte sunduğu özellikler ve uygun fiyatları ile Çin pazarında dikkat çekmeye başladı. OPPO’nun bu yeni modeli, kullanıcılarına güçlü performans, geniş depolama seçenekleri ve etkileyici ekran özellikleri sunarak rekabetçi bir seçenek olmayı hedefliyor.
Temmuz ayında Netflix’ten kaldırılacak içeriklerin tam listesi henüz açıklanmadı, ancak bu süreç genellikle ayın başında duyuruluyor. Kullanıcılar, sevdikleri yapımları platformdan kaldırılmadan önce izlemek için genellikle bu duyuruları takip ediyor.
Netflix’in her ay yenilenen içerik kütüphanesi, izleyicilere sürekli olarak yeni seçenekler sunarken, bazı yapımların kaldırılması izleyiciler için üzücü olabiliyor. Bu nedenle, Temmuz ayında platformdan kaldırılacak içeriklerin tam listesini öğrenmek için Netflix’in resmi duyurularını takip etmekte fayda var.
Netflix, bu tür değişiklikleri abonelerine e-posta yoluyla veya platformun ana sayfasında duyurular yaparak bildirebiliyor. Aboneler, böylece favori yapımlarını izlemek için son tarihleri kaçırmamış oluyorlar.
Temmuz ayında platformdan kaldırılacak içeriklerin listesi açıklandığında, kullanıcıların bu yapımları izlemek için son şanslarını değerlendirmeleri öneriliyor. Bu sayede, lisans anlaşmaları sona ermeden önce favori dizi ve filmlerini izleme fırsatını yakalamış olurlar.
Netflix Temmuz Ayında Önemli Yapımlara Veda Ediyor
Dünyanın en popüler dizi ve film izleme platformu Netflix, Temmuz ayında kaldırılacak içeriklerini açıkladı. Önceki aylara kıyasla bu ay içerisinde Netflix bünyesinden ayrılacak yapımların sayısı nispeten az olsa da, aralarında kült statüsünde yer alan Matrix serisi ve Fatal Attraction gibi önemli filmler bulunuyor.
Netflix Temmuz 2024’te Matrix Üçlemesini Kaldırıyor
Netflix, Temmuz 2024’te bazı klasik ve popüler yapımlara veda ediyor. George Lucas’ın yönettiği ve gençlik filmleri arasında klasikleşen Amerikan Graffiti, Burt Reynolds’ın başrolünde olduğu aksiyon komedi Smokey and the Bandit ve gerilim filmi türünün önemli örneklerinden Fatal Attraction, platformdan kaldırılacak yapımlar arasında yer alıyor.
Bunun yanı sıra, dünya sinema tarihinin en iyi serilerinden biri olarak kabul edilen Matrix üçlemesi (The Matrix, The Matrix Reloaded ve The Matrix Revolutions) de Temmuz ayının sonunda Netflix kütüphanesinden çıkarılacak. Ayrıca Wes Anderson’ın yönetmenliğini yaptığı ve büyük beğeni toplayan Rushmore, The Life Aquatic with Steve Zissou, The Royal Tenenbaums ve Fantastic Mr. Fox filmleri de aynı dönemde platformdan ayrılacak.
Bu yapımları izlemek isteyenlerin Temmuz ayının sonuna kadar Netflix üzerinden izleyebileceklerini hatırlatmakta fayda var. Ağustos ayının başından itibaren, tüm bu yapımlar farklı platformlara geçiş yapacaklar.
Netflix’ten Ayrılacak Yapımların Tam Listesi
7 Temmuz
War Dogs
14 Temmuz
Abducted in Plain Sight
15 Temmuz
The Beguiled
23 Temmuz
Big Eyes
31 Temmuz
American Graffiti
Anaconda
Enough
Fatal Attraction
Glass
Hulk
King Richard
Knocked Up
Lucy
Moneyball
Public Enemies
Resident Evil
Resident Evil: Retribution
Role Models
Shrek
Smokey and the Bandit
Smokey and the Bandit II
Something’s Gotta Give
The Great Wall
The Matrix
The Matrix Reloaded
The Matrix Revolutions
The Other Boleyn Girl
The Theory of Everything
Top Gear, seasons 29-30
Traffic
Netflix’teki favori yapımlarınızı izlemeye devam etmek için Temmuz sonuna kadar vaktiniz var. Ağustos ayından itibaren bu yapımlar farklı platformlarda izlenebilir olacak.
Matthew Perry’nin serveti, uzun yıllar süren aktif kariyeri ve popüler dizilerdeki rolleri sayesinde önemli bir seviyeye ulaştı. Oyuncunun serveti, büyük ölçüde “Friends” dizisindeki rolü ve sonrasında katıldığı diğer projelerden elde ettiği gelirlerle şekillendi. “Friends” dizisinde Chandler Bing karakterini canlandırarak geniş bir izleyici kitlesi tarafından sevilen Perry, bu rolüyle hem şöhret kazandı hem de maddi anlamda büyük bir başarı elde etti.
Perry’nin kariyeri sadece televizyonla sınırlı kalmadı. Sinema filmlerinde de başarılı performanslar sergileyen oyuncu, Hollywood’daki varlığını sağlamlaştırdı ve birçok farklı türde projede yer aldı. Bu filmler arasında komedi, drama ve romantik komedi türlerinde yapımlar bulunmaktadır, her biri Perry’nin yeteneklerini ve oyunculuk çeşitliliğini göstermesine olanak tanımıştır.
Ayrıca, Perry’nin hayır işleri ve sosyal sorumluluk projelerine olan katkıları da dikkate değerdir. Oyuncu, zamanını ve kaynaklarını çeşitli yardım kuruluşlarına ve bağış kampanyalarına adamış, topluma olumlu katkıda bulunmuştur. Bu, Perry’nin sadece bir oyuncu olarak değil, aynı zamanda sosyal bir aktivist olarak da tanınmasını sağlamıştır.
Matthew Perry’nin kişisel hayatı da kamuoyunun ilgisini çekmiştir. Oyuncunun yaşamıyla ilgili medyada yer alan haberler ve röportajlar, hayranlarının ve izleyicilerin onun hakkında daha fazla bilgi edinmesine olanak tanımıştır. Perry’nin özel hayatı ve hobileri, onun sadece bir aktör değil, aynı zamanda bir insan olarak da geniş bir ilgi görmesini sağlamıştır.
Friends’un Yıldızı Matthew Perry’nin Şok Eden Ölümü ve Servet Sırları
Matthew Perry’nin başarıları ve kazandığı servet, onu Hollywood’un önde gelen isimlerinden biri yapmış ve kariyerinin her aşamasında kendini kanıtlamasına olanak tanımıştır. Oyuncunun hayatı ve işleri, onun ne kadar büyük bir etki yarattığını ve izleyiciler üzerinde nasıl derin bir iz bıraktığını göstermektedir.
Matthew Perry’nin ölüm haberi, 28 Ekim’de Malibu’daki evinde jakuzide ölü bulunduğunda hem hayranlarını hem de Hollywood’u derinden etkiledi. Ünlü oyuncunun 54 yaşında vefat etmesiyle birlikte, servetine dair detaylar da gün yüzüne çıktı. Mahkeme belgelerine göre, Perry’nin toplam serveti 1,5 milyon dolar olarak açıklandı, ancak bu servet, 120 milyon doların üzerinde bir vakfın parçası oldu.
Matthew Perry’nin Ölümü: Hollywood’u Saran Şok ve Servetin Gizemi
Matthew Perry, ölümünden önce “Alvy Singer Living Trust” adlı bir vakıf kurmuştu, bu da servetinin önemli bir kısmını yönetmek için tasarlanmıştı. Ancak son mahkeme belgeleri, Perry’nin servetinin tahmin edilenden daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Los Angeles’taki evi vasisi Lisa Fersuon’a aitti ve Perry’nin Kaliforniya’da herhangi bir gayrimenkulü bulunmuyordu.
Otopsi raporu, Perry’nin ölüm nedenini “ketaminin akut etkileri” olarak belirtti. Ketamin, anksiyete ve depresyon tedavisinde kullanılan bir madde olarak bilinirken, Perry’nin kanında bu madde bulunduğu ve jakuzide boğulduğu tespit edildi. Los Angeles polisi, Perry’nin ölümüyle ilgili soruşturma başlattı ve Perry’nin vücudunda bulunan ketaminin nasıl temin edildiği araştırılıyor.
Matthew Perry, kariyeri boyunca alkol ve uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ettiği biliniyordu. Friends dizisinin çekimleri sırasında bu sorunlarla boğuşan Perry, rehabilitasyon merkezlerinde tedavi gördüğünü ve birçok kez bu mücadeleye rağmen işine odaklandığını belirtmişti. Son ketamin tedavisini ölümünden bir buçuk hafta önce aldığı rapor edildi.
Matthew Perry’nin ölümü, Hollywood endüstrisinde büyük bir kayıp olarak değerlendirilirken, soruşturma devam ediyor ve ölümüyle ilgili daha fazla ayrıntı ortaya çıkmaya devam ediyor.
