Piyasaların gözü ABD’de! Kritik veri bekleniyor

Merkez bankalarının şahin politikalarının sona yaklaştığı bir dönemde, küresel piyasalar ABD seçimlerinin potansiyel belirsizliklerinden etkilenmiş durumda.

Geçen hafta, küresel piyasalarda artan jeopolitik riskler, küresel yazılım sorunları ve ABD’deki teknoloji hisselerindeki düşüşler dünya genelinde satış baskısının artmasına yol açtı. Bu durum, önümüzdeki hafta ABD’de açıklanacak büyüme verilerine odaklanmayı gerektiriyor.

KRİTİK ÖNEME SAHİP

ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin tekrar artabileceği endişesi, özellikle teknoloji hisselerinde başlayan satışlarla piyasaların geneline yayıldı. Analistler, ABD’de açıklanacak büyüme verisinin piyasalar için kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor.

Öte yandan, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın faiz indirimlerine ilişkin açıklamaları da dikkat çekiyor. Powell, bu yılın ikinci çeyreğindeki verilerin enflasyonun %2’ye düştüğüne dair güveni artırdığını ifade etti ancak iş gücü piyasasında beklenmedik zayıflıklar görülmesi durumunda Fed’in tepki verebileceğini vurguladı. Ayrıca Powell, eylül ayında ilk faiz indirimine gidilip gidilmeyeceği konusunda herhangi bir sinyal vermekten kaçındı.

ENDİŞELER ARTTI

Son olarak, Donald Trump’ın Pensilvanya’daki miting sırasında saldırıya uğraması ve bu durumun başkanlık seçimleri üzerindeki etkileri de küresel piyasalarda ticaret savaşları ve jeopolitik risklerin yeniden gündeme gelebileceği endişelerini artırdı.

Bu gelişmeler, küresel piyasalarda risk algısının yüksek olmasına ve yatırımcıların gelecek döneme ilişkin belirsizlikleri göz önünde bulundurarak hareket etmelerine neden oluyor.

Türkiye’den Avrupa’ya çalım! O ülkede petrol arayacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin Somali denizlerinde doğalgaz ve petrol arayacağını duyurdu. Bu kapsamda, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin Somali’ye gönderilerek, üç farklı blokta araştırma yapacağını belirtti. Somali Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Abdirizak Omar Mohamed ile yapılan Hidrokarbon Arama ve Üretim Anlaşması imza töreninde konuşan Bayraktar, Türkiye’nin sahip olduğu derin deniz gemi filosuyla önemli bir teknik altyapıya sahip olduğunu vurguladı.

Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerji arama ve üretim faaliyetlerine ilişkin olarak Sakarya Gaz Sahası’nda önemli doğal gaz keşiflerinin yapıldığını ve üretim aşamasına geçildiğini hatırlattı. Ayrıca, Gabar’da petrol üretimine başlandığını ve üretimin kısa sürede artırılması hedeflendiğini belirtti.

İLİŞKİLERE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK

Somali’deki bu yeni adımın Türkiye ve Somali ilişkilerine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Bayraktar, Somali açıklarındaki üç blokta Türkiye’nin arama ve üretim yetkisine sahip olacağını açıkladı. Bu bloklarda yapılacak olan sismik faaliyetlerin ardından, keşif sondajlarının başlayacağını ve bu süreçte 5 destek gemisinin Oruç Reis’e eşlik edeceğini belirtti.

Somali Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Mohamed ise anlaşmanın her iki ülke için de yeni bir başlangıç olduğunu ve ilerleyen süreçte üretimin başlamasıyla birlikte faydalarının artacağını ifade etti. İmzaların TPAO Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu ile Somali Petrol Otoritesi Üst Yöneticisi Abdulkadir Aden Mohamud tarafından atıldığı belirtildi.

Microsoft Crowdstrike mavi ekran verdi, uçuşlar durdu, banka ve hastane hizmetleri çöktü! Siber saldırı mı?

ABD merkezli teknoloji devi Microsoft’un sistemlerinde yaşanan büyük bir kesinti, dünya genelinde birçok sektörü olumsuz etkiledi. Havacılık, bankacılık ve hastaneler gibi kritik sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, bu durumdan ciddi şekilde etkilendi.

Havacılık Sektöründeki Etkiler

  • Los Angeles Havalimanı: Sistem arızası, ABD’deki bazı havalimanlarında aksaklıklara yol açtı.
  • Sydney Havalimanı: Akşam boyunca gecikmeler yaşanabileceği bildirildi.
  • Edinburgh Havalimanı: Yolcuların otomatik biniş kartı tarayıcılarını kullanamadığı, elle kontrol yapıldığı duyuruldu.
  • Amsterdam Schiphol Havalimanı: Küresel siber kesintiden etkilendiklerini belirttiler.
  • Hong Kong Havalimanı: Check-in işlemleri elle yapılıyor.
  • Federal Havacılık Yönetimi (FAA): ABD’nin önde gelen havayolu şirketlerinin iletişim sorunları nedeniyle tüm uçuşları durdurduğunu açıkladı.
  • Lufthansa: Profil ve rezervasyon alma işlevselliğinde sınırlamalar yaşandığını ve bir çözüm üzerinde çalıştıklarını belirttiler.
  • Prag Havalimanı: Küresel check-in sistemindeki arızadan etkilendiklerini ve bazı kalkışların ertelendiğini duyurdu.
  • Düsseldorf Havalimanı: Check-in ve boarding işlemlerinde aksamalar yaşandı.
  • Ryanair: Kesinti nedeniyle küresel çapta aksama yaşandığını duyurdu.
  • KLM: Birçok operasyonunu askıya aldı.

Diğer Sektörlerdeki Etkiler

  • Sky News: İngiltere’nin önemli haber kanallarından Sky News, yayın yapamadı. Kanal, daha sonra yayına döndü.
  • İngiltere Tren Seferleri: Govia Thameslink Railway (GTR), dört tren hattında olası iptaller konusunda uyardı.
  • İsrail Sağlık Bakanlığı: Küresel arızanın hastaneleri ve sağlık hizmetlerini etkilediğini açıkladı.
  • Alman Borsası: İşlemlerin normal başladığını ancak kontrollerin devam ettiğini bildirdi.
  • İsviçre Borsası: Sistemlerin normal çalıştığını kaydetti.
  • THY: Türk Hava Yolları, biletleme ve rezervasyon işlemlerinde aksamalar yaşandığını belirtti

Microsoft ve Crowdstrike Açıklamaları

  • Crowdstrike: Microsoft’un Windows işletim sisteminde Falcon sensörüyle ilgili çökme raporlarından haberdar olduklarını belirtti.
  • Microsoft: Hizmet kesintilerinin ardından hafifletici önlemler aldığını ve hizmetlerinde sürekli iyileştirmeler görüldüğünü açıkladı. Kullanıcıların bazı Microsoft 365 uygulamalarına yalnızca salt okunur modda erişebildiklerini belirtti.

USOM Açıklaması

Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM), yaşanan aksaklığın siber saldırı kaynaklı olmadığını, Windows işletim sistemi kullanan cihazlarda global çapta meydana gelen kesintinin CrowdStrike ürününü kullanan kurum ve kuruluşlarda meydana geldiğini belirtti.

CrowdStrike Nedir?

CrowdStrike, siber güvenlik alanında uzmanlaşmış bir şirkettir. 2011 yılında kurulan şirket, bulut tabanlı çözümleri ve yapay zeka destekli teknolojileri kullanarak, kurumların siber tehditlere karşı korunmasını sağlar. Şirket, endpoint koruma, yönetilen tehdit avcılığı ve olay müdahalesi gibi hizmetler sunarak dünya çapında birçok büyük kuruluş tarafından tercih edilmektedir.

Piyasalarda Trump depremi! Rekor bekleniyor

ABD Başkan adayı Donald Trump’a Pensilvanya’daki bir miting sırasında suikast girişimi düzenlendi. Bu olayda bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Saldırgan ise olay yerinde öldürüldü.

Trump, olayın ardından yaptığı ilk açıklamada “İyiyim ve tıbbi muayeneden geçiyorum” dedi.

Piyasalar kapalı olduğu için saldırının etkisi, pazartesi günü açılacak piyasa hareketleriyle değerlendirilecek. Uzmanlar, yatırımcıların bu süreçte güvenli liman varlıklarına yönelebileceğini öngörüyorlar.

Kripto para piyasasıyla ilgili olarak, Capital.com’un kıdemli finans piyasası analisti Kyle Rodda, silahlı saldırının ardından Bitcoin ve altına olan talebin artabileceğini belirtti.

Trump’ın suikast girişimine verdiği yanıt, başkanlık seçimlerindeki şansını artırabileceği spekülasyonlarını güçlendirdi. Bu durumun etkisiyle Bitcoin’in değeri 60 bin doların üzerine çıktı.

Bitcoin fiyatı, saldırı haberinin ardından 60,275 dolara kadar yükseldi ve saat 14.00 itibarıyla 60,110 dolardan işlem görmekte.

Altın piyasasıyla ilgili olarak ise ATFX Global Markets’ın baş piyasa analisti Nick Twidale, altının tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşabileceğini düşündüğünü belirtti. Yen ve doların güçlenebileceğini, hazine tahvillerine olan talebin artabileceğini vurguladı.

Saldırının Trump’ın seçim şansını artırabileceği beklentisi, hazine tahvilleri piyasası için olumsuz bir senaryo olabilir. BCA Research şirketinin baş stratejisti Marko Papic’e göre, Trump’ın seçimi kazanma ihtimalinin artmasıyla birlikte tahvil piyasasında belirsizliklerin artabileceği söylendi.

Türkiye-ABD ilişkilerinde ‘CANiK’ ayrıntısı! Görüşmede ne konuşuldu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında düzenlenen yuvarlak masa toplantısına katıldı. Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) ve Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi (ATBR) tarafından organize edilen toplantıya Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve NATO’da uzun yıllar görev yapmış General Tod D. Wolters de katıldı. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün’ün de katıldığı toplantı, ATBR Yönetim Kurulu Üyesi Gregory Bloom ve TAİK Başkanı Murat Özyeğin önderliğinde gerçekleştirildi.

CANiK ve diğer önde gelen savunma sanayi şirketlerinin sponsorluğunda gerçekleşen toplantıda, ABD ve Türkiye arasında savunma sanayi iş birliklerinin geliştirilmesi hedeflendi. İki ülkenin sanayi temsilcileri, gelecekte yapılması gerekenler hakkında görüş alışverişinde bulundu. CANiK’in ABD’deki yeni fabrikası, bu iş birliğine örnek olarak gösterildi.

Türkiye-ABD Savunma Sanayi İlişkilerinde Yeni Dönem

CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, iki ülkenin savunma sanayi ilişkilerinde atılan adımlarla yeni bir döneme girildiğini belirtti. Aral, CANiK’in ABD’de bir üretim tesisi kurma çalışmalarını tamamladığını ve bu yatırımın teknoloji transferi ve ABD ordusuna satış amacı taşıdığını vurguladı. Aral, savunma sanayinde stratejik iş birliklerinin ve teknoloji transferlerinin önemine dikkat çekti ve CANiK’in ABD’deki faaliyetlerinin iki ülke ilişkilerinin güçlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti.

CANiK’in Başarısı ve Stratejik Yatırımları

Samsun Yurt Savunma (SYS) grubunun bir parçası olan CANiK, son dönemde ihracat, katma değerli üretim ve stratejik yatırım kararlarıyla büyük başarılar elde etti. Bu başarılar CANiK’i, “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine soktu. CANiK, düşük geri tepmeli 30×113 mm orta kalibre top konseptiyle Paris’te düzenlenecek EUROSATORY Fuarı’nda yer alacak. Ağustos ve eylül aylarında Türkiye’de yapılan IDEF ve Londra’da yapılan DSEI fuarlarında tanıtılan bu top konseptine yoğun ilgi bekleniyor.

VENOM LR Teslimatları Ağustos’ta Başlıyor

CANiK, düşük geri tepmeli VENOM LR’nin ağustos itibarıyla teslimatlarına başlanacağını duyurdu. Şirket, orta kalibre top üretimine yönelik yatırımlarıyla ABD ve Fransa’dan sonra 30×113 mm top üretebilen dünyadaki 3 şirketten biri haline geldi. CANiK, stratejik yatırımlarıyla avantajlı bir konuma yükseldi.

 

Ege’de Kaza anında VAR’sızlık

Gerapetritis, her iki ülkenin her konuda hemfikir olmasalar da, aralarındaki gerginliklerin önlenmesi için gerekli koşulları yaratmalarının önemine dikkat çekti.

Bakan, “VAR” sistemine atıfta bulunarak, spor dünyasından bir örnekle iki ülke arasındaki iletişimin ne kadar önemli olduğunu ifade etti.

“VAR sistemi, maçlarda adaleti sağlamak için kullanılıyor. Aynı şekilde, Türkiye ve Yunanistan arasında süregelen diyalog, karşılıklı anlayış ve barışın tesis edilmesi için büyük bir öneme sahip” dedi.

Gerapetritis, tarihsel ve kültürel bağların yanı sıra coğrafi yakınlığın da iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Komşu olarak, farklılıklarımızı yönetmek ve anlaşmazlıklarımızı barışçıl yollarla çözmek zorundayız.

Diyalog, bu süreçte en önemli araçtır” diye ekledi

Ayrıca, Gerapetritis, mevcut diyalog sürecinin her iki ülkenin de yararına olduğunu ve bölgede istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacağını vurguladı. “Hedefimiz, karşılıklı saygı ve anlayış temelinde bir ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürülebilir kılmaktır. Bu da ancak sürekli ve yapıcı bir diyalogla mümkündür” ifadelerini kullandı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı, gelecekteki olası krizlerin önlenmesi için iletişimin ve işbirliğinin artırılması gerektiğini belirtti. “Geçmişte yaşanan gerginliklerden ders alarak, daha sağlam ve barışçıl bir gelecek inşa edebiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı George Gerapetritis, Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerde bazı anlaşmazlıkların kaçınılmaz olduğunu kabul ederken, bu iki komşu ülkenin gerginliklerden kaçınmak için gerekli koşulları oluşturması gerektiğini vurguladı.

Gerapetritis: Ege Üzerinde VAR’ımız Olmayacak

Gerapetritis, iki ülke arasındaki ilişkilerde meydana gelebilecek olası bir kazayı, futbolda kullanılan video yardımcı hakem (VAR) sistemine atıfta bulunarak değerlendirdi. “Ege üzerinde bir kaza olursa, bunu düzeltmek için VAR’ımız olmayacak” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Gerapetritis, bu açıklamaları 28. Yıllık Economist Hükümet Yuvarlak Masa Toplantısı’nda yaptı. Bu toplantıda Türkiye ile ilişkileri ele alan Bakan, Yunanistan ve Türkiye arasında sürekli bir diyalog ihtiyacının altını çizdi.

“Komşularımızla görüşebilme becerisi, ülkemize büyük bir hizmettir” diyen Gerapetritis, iki ülkenin her konuda hemfikir olmasa da gerginliklerin önlenmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti.

Gerapetritis, iki ülke arasında meydana gelebilecek bir kazanın Orta Doğu’daki çatışmalarda görüldüğü gibi feci sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu ve “Biz bunu istemiyoruz” dedi.

Ege’de Kaza Anında VAR Yok

Ayrıca, Ege Denizi üzerindeki olası kazaların telafisinin mümkün olmayacağına dikkat çekti.

Bakan Gerapetritis, son dönemde Ege üzerinde Yunan ve Türk savaş uçakları arasındaki “hava savaşlarının” sıfıra indiğini belirterek, bu olumlu gelişmenin devam etmesini umduğunu ifade etti.

Bu bağlamda, iki ülkenin gerilimi azaltma ve yapıcı bir diyalog kurma çabalarının önemini vurguladı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı, bu açıklamalarıyla, Ege Denizi’nde ve genel olarak iki ülke arasında barış ve istikrarın korunması gerektiğine dikkat çekti ve bu hedef doğrultusunda çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

Ukrayna’da Çocuk hastanesine yönelik acımasız saldırı

Kiev’de bulunan bir çocuk hastanesi de saldırılardan zarar gördü ve en az 17 kişi yaşamını yitirdi. Saldırılarda toplamda 56 kişi yaralandı.

Bu saldırılar, Kiev ve Kriviy Rig gibi önemli şehirlerin sakinlerini derinden etkiledi, masum insanların güvenliği büyük ölçüde tehlikeye girdi. Uluslararası toplum, Ukrayna’daki bu şiddet olayları karşısında endişelerini dile getiriyor ve barışçıl çözümler arayışını sürdürüyor.

Kiev’de Çocuk Hastanesi Füze Saldırısının Hedefi Oldu

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın başkent Kiev’e düzenlediği şiddetli füze saldırısında bir çocuk hastanesinin de zarar gördüğünü duyurdu.

Zelenski, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Kiev’in yanı sıra Dnipro, Kriviy Rig, Slovyansk ve Kramatorsk gibi şehirlerin 40’tan fazla füze ile hedef alındığını belirtti.

Saldırıların ardından evlerin, altyapının ve Kiev’deki çocuk hastanesinin zarar gördüğü bilgisini paylaşan Zelenski, saldırıların etkilediği bölgelerde acil yardım ekiplerinin aktif olarak görev yaptığını vurguladı.

Rusya’nın Kiev’e Düzenlediği Füze Saldırısında Çocuk Hastanesi de Zarar Gördü

Kiev Şehri Askeri İdare Başkanı Sergey Popko da sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Kiev’de hava savunma sistemlerinin aktif olduğunu ve Rus saldırıları sonucunda başkentin çeşitli ilçelerine füze parçalarının düştüğünü bildirdi.

Popko, Solomen, Golosiyiv, Darnitsa ve Svyatoşin ilçelerindeki bazı binaların ve araçların zarar gördüğünü, Şevçenko ilçesinde ise çocuk hastanesinin hasar gördüğünü açıkladı.

Başkent Kiev’deki saldırıda en az 17 kişinin hayatını kaybettiği, 56 kişinin ise yaralandığı bilgisini paylaşan Popko, Kriviy Rig’deki saldırıda ise ilk belirlemelere göre 10 kişinin yaşamını yitirdiğini, 31 kişinin yaralandığını belirtti.

Yeni ölüm kapsülü: İntiharı yüceltiyor mu? Barışçıl bir çözüm mü?

Sarco, ölüm isteyen bireylere yönelik bir seçenek olarak ortaya çıkıyor ve kullanımıyla ilgili tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Sarco, içerisinde yer alan ötanazi ilacı sayesinde kişilere hızlı ve ağrısız bir şekilde hayatlarını sonlandırma fırsatı veriyor.

Bu teknoloji, özellikle terminolojik hastalıklar veya yaşam kalitesi ciddi şekilde bozulmuş bireyler için bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Sarco’nun kullanımı, önceden belirlenmiş bir süreç üzerinden gerçekleştiriliyor ve kişinin kendi isteği ve kontrolü altında son anlarını yaşamasına olanak tanıyor.

İsviçre’nin bu teknolojiyi kullanarak ölüm hakkında yapılan tartışmalara yeni bir boyut kazandırması bekleniyor. Sarco’nun, bireylerin yaşam sonu tercihlerine yönelik daha fazla seçenek sunması ve bu konudaki toplumsal farkındalığı artırması umuluyor.

Barışçıl Ölüm İddiası: Dr. Ölüm’ün 3D Yazıcıyla Basılan Kapsülü Tartışmaları Alevlendiriyor

Tartışmalı ötanazi aktivisti Dr. Philip Nitschke, “Dr. Ölüm” lakabıyla bilinen ve ötanazi konusundaki çalışmalarıyla tanınan bir isim, 3 boyutlu yazıcıyla basılan ve tartışmalara yol açan yeni bir ölüm makinesi icat etti.

Ölüm Kapsülü: Dr. Ölüm’ün İcadı Tartışma Yaratıyor

Tabut benzeri bu ölüm kapsülü, ötanazi isteyen kişinin bir düğmeye basmasıyla odanın azotla dolmasını sağlıyor. Bu süreç, kişinin oksijensiz kalarak saniyeler içinde hayatını kaybetmesine neden oluyor.

Dr. Nitschke, cihazın hızlı ve acısız bir ölüm sağladığını iddia ederek, “Bu kapsül, kullanıcıların boğulma hissi, acı veya panik yaşamadan barışçıl bir şekilde hayatlarına son vermelerine olanak tanıyor” diyor.

Ölümcül cihazın lansmanının temmuz ayında yapılması planlanıyor ve hazırlıkların büyük ölçüde tamamlandığı belirtiliyor. Ayrıca, cihazla gerçekleştirilecek ilk ötanazi için bir adayın seçildiği öne sürülse de bu kişinin kim olduğu henüz açıklanmadı.

Destekli ölüm savunucusu ve Avustralyalı araştırmacı Dr. Nitschke’nin bu icadı, çeşitli gruplar tarafından büyük tepki topladı. Yaşam yanlısı grup CARE’nin yöneticisi James Mildren, “Philip Nitschke’nin cihazı çok sayıda yorumcu tarafından kınandı.

Birçok kişi bunun intiharı önemsizleştirdiğini, hatta yücelttiğini düşünüyor. İntiharın, iyi toplumların her durumda önlemeye çalıştığı bir trajedi olduğuna inanıyoruz.

İnsanlara yardım etmenin, yaşamı mahvetmeden etik yolları da var.” diyerek tepkisini dile getirdi.

İsviçre’de geçen yıl yaklaşık bin 250 kişi destekli intihar yoluyla yaşamına son verdi.

Bu rakam, destekli ölüm konusundaki tartışmaları daha da alevlendiriyor. Dr. Nitschke’nin cihazı, hem ötanazi savunucuları hem de karşıtları tarafından yoğun bir şekilde tartışılıyor.

Ötanazi hakkını savunanlar, bu kapsülün insanların onurlu bir şekilde hayatlarına son verme şansı verdiğini belirtirken, karşıtları ise bunun intiharı teşvik ettiğini ve toplumsal değerleri zedelediğini savunuyor.

Dr. Nitschke, bu yeni teknolojinin ötanazi tartışmalarında önemli bir yer edineceğini ve insanların ötanazi hakkı konusundaki farkındalığını artıracağını umuyor. Ancak, cihazın kullanımı ve yaygınlaşmasıyla ilgili etik ve yasal tartışmaların devam edeceği kesin görünüyor.

Türkiye gri listeden çıktı: Gri listeden çıkmanın avantajları ne?

Singapur’da düzenlenen FATF Genel Kurulu’nda alınan sonuçlarla Türkiye ve Jamaika, kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadeledeki başarıları nedeniyle FATF’ın “gri liste”den çıkarıldı. OECD’nin bünyesinde faaliyet gösteren FATF, Türkiye’nin ve Jamaika’nın mali politikalarını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmelerini takdir etti ve bu ülkelerin artık artırılmış izleme sürecine tabi olmayacağına karar verdi. Türkiye’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kararın açıklanmasından önce sosyal medya üzerinden “Başardık” mesajıyla Türkiye’nin başarısını duyurarak, ülkenin mali reformlar konusundaki kararlılığını ve başarılarını vurguladı.

FATF Genel Kurulu’na 200’ün üzerinde hükümet temsilcisi ve uluslararası kuruluşların gözlemcileri katıldı. Türkiye’nin gri listeden çıkarılmasıyla birlikte ülkenin finansal sistemindeki güvenin artması bekleniyor ve uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artması öngörülüyor. Bu karar, Türkiye’nin karşılaştığı mali riskleri azaltarak ekonomik istikrarını güçlendirmesine ve uluslararası alanda itibarını yükseltmesine yardımcı olacak.

FATF kararıyla ilgili olarak Türkiye’den yapılan açıklamalarda, ülkenin mali düzenlemelerini daha da güçlendirmeye yönelik kararlılığın altı çizilirken, bu sürecin ülkenin finansal sektöründe daha şeffaf ve güvenilir bir ortam oluşturulmasına katkı sağlayacağı belirtildi. Türkiye’nin FATF sürecinde gösterdiği başarı, uluslararası arenada ülkenin ekonomik performansının ve yönetim kalitesinin tanınmasına da yardımcı olacak.

FATF NEDİR?

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF), 1989 yılında suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının finansmanının önlenmesi amacıyla İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından kurulan bir organizasyondur. FATF, uluslararası mali düzenlemelerde uyumu artırmayı ve kara para aklamanın ve terörün finansmanının önlenmesini teşvik etmeyi amaçlar. Üye ülkelerin finansal sistemlerini değerlendirerek, uyumsuzlukları belirler ve gerekli reformları teşvik eder. FATF’ın üyeleri arasında ABD, Çin, Avrupa Komisyonu ve Körfez İşbirliği Konseyi gibi yaklaşık 40 ülke bulunmaktadır.

Exit mobile version