Otomobil alacaklar dikkat! Fiyatlar 1 milyon TL düştü

Uzun zamandır beklenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimi, şarj edilebilir hibrit araçlar için Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

**ŞARJ EDİLEBİLİR HİBRİT ARAÇLARDA ÖTV İNDİRİMİ**

Karbondioksit emisyonu 25 gramın altında olan ve elektrikli menzili 70 kilometreyi aşan şarj edilebilir hibrit araçların ÖTV oranları şu şekilde belirlenmiştir:

– Motor silindir hacmi 1600 cm³’ü geçmeyen ve ÖTV matrahı 1.350.000 TL’yi aşmayan araçlarda ÖTV oranı yüzde 30 olacak.
– Motor silindir hacmi 1600 cm³’ü geçmeyen ancak ÖTV matrahı 1.350.000 TL’yi aşan araçlarda ÖTV oranı yüzde 60 olarak uygulanacak.
– Motor silindir hacmi 1600 cm³’ü geçip 1800 cm³’ü aşmayan araçlarda, ÖTV matrahı 1.350.000 TL’yi aşmayanlarda ÖTV oranı yüzde 70 olacak.

Yeni düzenleme bugün itibarıyla geçerli.

**MARKALARDAN FİYAT GÜNCELLEMELERİ BEKLENİYOR**

Yeni düzenleme sonrasında, araç distribütörlerinin fiyatları güncelleyip yeni fiyatlarla satışlara başlaması öngörülüyor.

**HANGİ OTOMOBİLLER BU KAPSAMA GİRİYOR?**

Tüm Plug-in Hybrid araçlar bu düzenlemenin şartlarını karşılamıyor. Örneğin:
– BYD Seal U DM-i, yüzde 30 ÖTV dilimine girerken,
– BMW X1 xDrive30e ve DS-9 OPERA E-TENSE 250 ise yüzde 60 ÖTV diliminde yer alacak.

Bu araçların eski ÖTV oranları yüzde 80 idi.

**FİYAT DÜŞÜŞLERİ NE KADAR OLACAK?**

BYD Seal U DM-i’nin liste fiyatı henüz açıklanmamış olsa da, bu araç için en yüksek indirim beklentisi var. Şu anda sıfır kilometre BYD Seal U DM-i’ler ilan sitelerinde 2 milyon 150 bin TL’den satılmakta. Yeni düzenleme sonrası fiyatının yaklaşık 1 milyon 320 bin TL seviyelerine çekilmesi öngörülüyor. (Not: Bu hesaplama örnekleme ile yapılmıştır; net fiyatlar açıklandığında kesinleşecektir.)

BMW X1 xDrive30e’nin mevcut fiyatının 4 milyon 87 bin TL’den 3 milyon 632 bin 887 TL’ye gerilemesi bekleniyor.

DS 9 OPÉRA E-TENSE 250’nin 4 milyon 478 bin 100 TL olan mevcut fiyatının, yeni düzenleme ile 3 milyon 980 bin 532 TL’ye düşmesi öngörülüyor.

Fiyatlar, otomobil distribütörlerinin açıklayacağı şekliyle geçerli olacaktır.

Emekliler dikkat! O para hesaplara yattı

Milyonlarca Emekli Sandığı emeklisini kapsayan maaş farkı ödemeleri hesaplara yatırıldı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yaptığı açıklamaya göre, Emekli Sandığı’ndan emekli, malul, vazife malulü, dul veya yetim aylığı alan toplam 2 milyon 441 bin 795 kişiye yönelik 1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren geçerli maaş farklarının, aylık aldıkları Banka ve PTT şubelerindeki hesaplarına 26 Temmuz 2024 itibarıyla yatırılacağı bildirilmişti.

Bugün itibarıyla maaş farkları hesaplara geçti.

Dünya devinden flaş Azerbaycan kararı!

Fitch Ratings, Azerbaycan ekonomisine yönelik güncel değerlendirmesini açıkladı ve ülkenin kredi notunu yükseltti.

AZERBAYCAN’IN KREDİ NOTU YÜKSELTİLDİ

Kredi derecelendirme kuruluşunun yaptığı açıklamaya göre, Azerbaycan’ın uzun vadeli döviz cinsinden kredi notu “BB+” seviyesinden “BBB-” seviyesine yükseltildi. Not görünümünün ise “durağan” olarak belirlendiği ifade edildi.

Bu not artırımının, Azerbaycan’ın güçlü dış bilançosu, sürekli cari ve mali fazlaları, azalan döviz kırılganlığı, düşük kamu borcu ve gelişen para politikalarının bir yansıması olduğu belirtildi.

Ülkedeki yıllık enflasyonun bu yılın ilk yarısında, merkez bankasının yüzde 4 olan hedefinin altında kaldığı bildirildi. Enflasyonun bu yıl ortalama yüzde 3,5 civarında gerçekleşmesinin beklendiği kaydedildi.

Ekonomik büyümenin, petrol üretimindeki yavaşlama ve Karabağ’ın yeniden inşası gibi olumlu faktörlerin etkisiyle yüzde 3,2 olarak gerçekleşmesi öngörülüyor. Ancak, büyümenin 2025’te yüzde 2,7’ye ve 2026’da ise yüzde 2,3’e gerilemesi bekleniyor.

Türkiye’nin gaz üretimi 2’ye katlanıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta açıkladığı enerji filosuna dahil edilecek yedinci gemi, 2026 yılında Karadeniz’de üretime başlayacak. Bu yeni yüzer üretim tesisi, sahadaki gaz üretimini iki katına çıkaracak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, A Haber’de katıldığı programda Türkiye’nin enerji filosunun yeni üyesi olan yüzer üretim, depolama ve tahliye platformunun (FPSO) 2026’da Karadeniz’de faaliyete geçeceğini belirtti.

SABİT KALACAK PLATFORM

Sakarya Gaz Sahası’nda mevcutta günlük 5.5 milyon metreküp olan üretimin ilk aşamada 2025’in ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe çıkarılması hedefleniyor. Bayraktar, yeni platformla bu miktarın 20 milyon metreküpe ulaşacağını ifade etti. Platform, 2026’da günlük 10 milyon metreküp doğalgaz üreterek yaklaşık 5 milyon hanenin doğalgaz ihtiyacını karşılayacak ve Sakarya Gaz Sahası’na 20 yıl boyunca sabit olarak kalacak.

TÜRKMEN GAZI 2025’TE TÜRKİYE’DE

Bayraktar, platformun yaklaşık 300 metre uzunluğunda, 56 metre genişliğinde ve 58 metre yüksekliğinde olduğunu belirterek, geminin deniz tabanından gazı alıp işleyerek Karadeniz gaz sahasındaki üretimi artıracağını söyledi. Ayrıca, Türkmenistan gazının yıllık 1.5-2 milyar metreküpünün 2025’in başında Türkiye’ye getirilmesinin hedeflendiğini ifade etti.

İKİ AYDA MARMARA’YA ULAŞACAK

Yeni geminin önümüzdeki hafta başında Türkiye’ye doğru yola çıkacağını belirten Bayraktar, geminin Singapur’dan hareket ettikten sonra yaklaşık iki ay sürecek bir yolculuk yapacağını ve Marmara’da bir tersanede birkaç ay süren bakım işlemlerinin ardından Filyos Limanı’na ulaşacağını açıkladı.

TÜRKİYE, NİJER’DE ALTIN ÜRETECEK

Bayraktar, Türkiye’nin Afrika kıtasındaki Nijer ile enerji alanındaki çalışmalarına da değindi. Türkiye’nin Nijer’de üç altın madeni sahasına sahip olduğunu ve 2020 yılında altın üretimi için çalışmaların başladığını belirtti. “2025 yılında ilk altın üretimimizi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diyen Bayraktar, Nijer’in zengin kaynaklara sahip olduğunu ve ülkemizin ihtiyaçlarının bir kısmını bu dış kaynaklarla karşılayacağını ekledi.

Açıklama geldi! Dolar depremi geliyor

BRICS ittifakı, Batı’nın SWIFT sistemine alternatif olarak kendi finansal mekanizmasını kurma hedefindedir. Yeni bir finansal mesajlaşma sisteminin geliştirilmesi, BRICS’in küresel ticaret ortamını köklü bir şekilde değiştirmesine olanak tanıyacaktır.

ALTERNATİF ÖDEME SİSTEMİ

Sınır ötesi işlemlerin büyük bir kısmı şu anda SWIFT sistemi aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. SWIFT ile bağlantıların kesilmesi, BRICS’in avantaj sağlamasına yardımcı olabilir. BRICS, işlemler için ABD dolarını kullanmadan alternatif bir ödeme sistemi oluşturma potansiyeline sahiptir.

Ticaret ödemelerinde yerel para birimlerinin tercih edilmesiyle ABD dolarına olan bağımlılık ortadan kalkacak. SWIFT’e benzer bir BRICS ödeme sistemi, ABD dolarının küresel hakimiyetine karşı bir kırılma yaratabilir. BRICS’in doları ticaretten çıkarması durumunda, ABD’de birçok sektörde önemli değişiklikler yaşanabilir.

PUTİN’DEN YENİLİKÇİ BİR SİSTEM VURGUSU

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, SWIFT’e benzer bir finansal sistemin BRICS ülkeleri için yeni bir ekonomik dönemin kapılarını aralayacağını belirtti.

Rusya, BRICS ittifakının SWIFT’e alternatif olarak yeni bir ödeme sistemi geliştirmeyi planladığını doğruladı. “BRICS’in mali gündeminde, iki önemli görevi de üstlenen ve yeni bir ekonomik gerçeklik yaratan bir girişim bulunuyor. BRICS ülkeleri için SWIFT benzeri, BRICS ülkelerinden gelen karşı tarafların takas işlemlerini gerçekleştirebilecek, devlet bankalarına dayalı bir finansal mesajlaşma sistemi oluşturulması hedeflenmektedir” şeklinde konuştu.

Büyükelçi, BRICS’in dolarsızlaşma hedefine ulaşabilmesi için SWIFT’e bir alternatif oluşturulmasının şart olduğunu belirtti.

“Yeni bir finansal kurumlar sistemi kurulması gerekmektedir. Bu sistem, ulusal ödeme sistemleri, bankalar ve diğer finansal kurumlarla uyumlu olmalı, ayrıca katılımcı ülkelerin mevcut finansal altyapılarıyla teknik olarak entegre olmalıdır. Sistem, aynı zamanda siber saldırılara ve yetkisiz erişime karşı yüksek güvenlik ve veri koruması sağlamalıdır” dedi.

ABD’den dev hibe! Rakam açıklandı

ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), iklim kirliliğini azaltmaya yönelik projeleri desteklemek için 4,3 milyar dolarlık hibe sağlanacağını duyurdu. Bu hibeler, 30 eyalette uygulanacak olan 25 farklı projeyi kapsayacak şekilde dağıtılacak.

Projelerin odak noktaları arasında iklim kriziyle mücadele, hava kirliliğinin azaltılması, çevresel adaletin geliştirilmesi ve ABD’nin temiz enerjiye geçişinin hızlandırılması yer alıyor. EPA tarafından yapılan açıklamaya göre, fonların dağıtılması için tüm yasal ve idari gerekliliklerin yerine getirilmesi planlanıyor ve bu süreç ilerleyen aylarda tamamlanacak.

Açıklamada ayrıca, projelerin uygulanmasıyla sera gazı kirliliğinin 2050 yılına kadar 971 milyon metrik ton karbondioksit eşdeğeri azaltılmasının hedeflendiği belirtiliyor. Bu tür inisiyatiflerin, ABD’nin iklim değişikliği ile mücadeledeki taahhütlerini ve temiz enerjiye geçiş stratejilerini desteklemesi bekleniyor.

ASELSAN büyük hedefini açıkladı

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, 2030 yılına kadar dünya çapında savunma sanayisi alanında ilk 30 şirket arasına girmeyi hedeflediklerini belirtti. Akyol, şirketin yüksek teknoloji yeteneklerini ihracat ile buluşturma çabası içinde olduklarını vurguladı.

Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı’na ilk kez katılan ASELSAN, burada askeri ve sivil hava platformu sistemlerini sergiledi. Akyol, ASELSAN’ın elektronik sistemler alanında çözümler sunan ve kara ve deniz platformlarında başarılı ürünler teslim eden bir şirket olduğunu belirtti.

TÜRKİYE BÜYÜK GELİŞMELER YAŞIYOR

Son yıllarda Türkiye’nin havacılık alanında önemli gelişmeler kaydettiğini vurgulayan Akyol, ASELSAN’ın helikopterlerden uçaklara, İHA’lardan milli uydulara kadar geniş bir yelpazede elektronik sistemler sağladığını ifade etti.

Akyol, Farnborough Fuarı’nda 6 teknoloji alanında 50’den fazla ürünü sergilemeyi planladıklarını dile getirerek, aviyonik sistemlerden elektronik harp çözümlerine, elektro-optik kameralardan radar sistemlerine kadar çeşitli ürünlerinin sektördeki önemine değindi.

BÜYÜMEYE ODAKLANDIK

ASELSAN’ın yüksek teknoloji üretimiyle Türkiye’ye stratejik ve ekonomik katkı sağladığını belirten Akyol, şirketin uluslararası işbirliklerini artırdığını ve ihracatla birlikte büyümeye odaklandıklarını ifade etti. Akyol, ASELSAN’ın bugün itibarıyla 2,5 milyar dolarlık yıllık gelirle dünyanın 47. büyük savunma sanayi şirketi olduğunu ve 2030 hedeflerine ulaşmak için çeşitli stratejik adımlar attıklarını belirtti.

Şirketin faaliyetlerinin odak noktasında nitelikli insan kaynağının bulunduğunu vurgulayan Akyol, ASELSAN’ın genç ve dinamik çalışan kadrosuyla geleceğe yatırım yaptığını, ayrıca üniversite öğrencilerine staj ve eğitim imkanları sunduklarını açıkladı.

Trump kazanırsa borsadaki o 3 sektör…

Wall Street’in Trump’ı desteklediği yönündeki yaygın anlatıya karşın, istatistikler tam tersini gösteriyor. Borsa yazarı Mark Hulbert’e göre, Trump’ın zaferi durumunda en çok üç sektör etkilenecek.

ABD borsalarının önemli endeksi S&P 500, Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanma olasılığının artmasıyla birlikte düşüş yaşadı. Tersine, Trump’ın kazanma ihtimali azaldıkça endeks yükseliş gösterdi.

18 AY İÇİNDEKİ TRUMP’IN ŞANSININ ARTMASI…

MarketWatch yazarı Mark Hulbert’e göre, bu borsa eğilimi, ABD’deki siyasi atmosferin anlaşılmasında önemli bir gösterge. Yatırımcılar genellikle portföylerini tarafsız veri analizleri yerine günlük politik gelişmelerden etkilenerek yönetiyorlar.

Hulbert’ın araştırmasına göre, son 18 ay içinde Trump’ın seçim şansının artması, S&P 500 Endeksi’nde ortalama olarak 10 baz puanlık bir düşüşe yol açtı, yani yıllık bazda %5’lik bir azalmaya denk geliyor.

Diğer yandan, Trump’ın kazanma olasılığının azaldığı dönemlerde ise S&P 500 Endeksi ortalama olarak 72 baz puan veya yıllık %45,4 oranında yükseldi.

Hulbert, PredictIt.org verileriyle S&P 500’ün haftalık değişimlerini karşılaştırarak bu sonuçlara ulaştığını belirtiyor.

BU VERİLERE DİKKAT

Hulbert’a göre yatırımcılar bu verileri yorumlarken dikkatli olmalı çünkü:

1. İstatistikçiler genellikle bir modelin doğruluğunu %95 güven seviyesinde değerlendirirler, ancak bu verilerde bu seviyeye ulaşılamıyor. Yine de, %92 gibi önemli bir güven seviyesine ulaşıldığı vurgulanıyor.

2. Korelasyon, doğrudan nedensellik anlamına gelmez. Trump’ın seçim şansının artmasıyla borsanın düşmesine başka faktörler de etkili olabilir. Örneğin, borsalar genellikle belirsizlikten hoşlanmaz ve Trump’ın başkanlığı ekonomik ve parasal belirsizliği artırabilir. Ancak bu, Wall Street’in Biden’ın ekonomi ve para politikalarına karşı olduğu anlamına gelmez.

Hulbert’ın analizine göre, Trump’ın kazanma olasılığı arttıkça endekste düşüş olasılığı yüksek olan üç sektör öne çıkıyor: finans, sanayi ve ham madde. Ancak Hulbert, bu istatistiksel verilere dayanarak Trump’ın politikalarının piyasalar üzerindeki etkilerine ilişkin doğrudan bir yorum yapmaktan kaçınıyor.

Altının kilogram fiyatı 2 milyon 585 bin liraya çıktı

Bugün Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda (KMKTP), standart altının kilogram fiyatı 2 milyon 585 bin liraya yükseldi. Altın fiyatları gün içinde en düşük 2 milyon 567 bin lira, en yüksek ise 2 milyon 585 bin lira seviyelerini gördü. Gün sonunda ise standart altının kilogram fiyatı önceki güne göre %2,2 artışla 2 milyon 585 bin lira olarak belirlendi. Dünkü kapanış fiyatı ise 2 milyon 529 bin lira idi.

KMKTP’de altın işlem hacmi 1 milyar 998 milyon 331 bin 604,59 lira olurken, işlem miktarı 779,085 kilogram olarak kaydedildi. Tüm metallerde ise işlem hacmi toplamda 2 milyar 136 milyon 283 bin 42,64 lira olarak gerçekleşti.

Bugün altın borsasında en fazla işlem yapan kurumlar arasında Çakmakçı Kıymetli Madenler, Vakıf Katılım Bankası, Ahlatcı Döviz ve Kıymetli Madenler, Say Kıymetli Madenler ile Turan Kıymetli Madenler yer aldı.

Fitch duyurdu! Türkiye o ülkelerde büyüyecek

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) bankalarının, Türkiye, Mısır ve Hindistan gibi önemli pazarlarda varlıklarını artırmaya yönelik güçlü bir istek gösterdiğini açıkladı.

TÜRKİYE KARARLI

Fitch’in yaptığı açıklamada, KİK bankalarının kendi iç pazarlarına kıyasla daha iyi büyüme fırsatları buldukları Türkiye, Mısır ve Hindistan gibi büyük bölgesel pazarlarda varlık büyütme konusunda kararlı oldukları belirtildi. Bu bankaların, özellikle iyileşen ekonomik koşullar ve büyüme potansiyeli nedeniyle bu ülkelerde banka satın almayı düşündükleri vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, KİK bankalarının dış büyüme stratejisinin, iş modellerini çeşitlendirme ve karlılığı artırma amacı taşıdığı ifade edildi. Türkiye, Mısır ve Hindistan’ın, KİK bankaları için kendi iç pazarlarından daha büyük potansiyele sahip olduğu ve bu ülkelerdeki varlıkların büyümenin ana odağı olduğu belirtildi.

Son olarak, Birleşik Arap Emirlikleri bankalarının özellikle Hindistan ile güçlü ve artan finansal ve ticari ilişkileri bulunduğu ve Hindistan’a ilgilerinin giderek arttığına dikkat çekildi.

Exit mobile version