Trump kazanırsa borsadaki o 3 sektör…

Wall Street’in Trump’ı desteklediği yönündeki yaygın anlatıya karşın, istatistikler tam tersini gösteriyor. Borsa yazarı Mark Hulbert’e göre, Trump’ın zaferi durumunda en çok üç sektör etkilenecek.

ABD borsalarının önemli endeksi S&P 500, Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanma olasılığının artmasıyla birlikte düşüş yaşadı. Tersine, Trump’ın kazanma ihtimali azaldıkça endeks yükseliş gösterdi.

18 AY İÇİNDEKİ TRUMP’IN ŞANSININ ARTMASI…

MarketWatch yazarı Mark Hulbert’e göre, bu borsa eğilimi, ABD’deki siyasi atmosferin anlaşılmasında önemli bir gösterge. Yatırımcılar genellikle portföylerini tarafsız veri analizleri yerine günlük politik gelişmelerden etkilenerek yönetiyorlar.

Hulbert’ın araştırmasına göre, son 18 ay içinde Trump’ın seçim şansının artması, S&P 500 Endeksi’nde ortalama olarak 10 baz puanlık bir düşüşe yol açtı, yani yıllık bazda %5’lik bir azalmaya denk geliyor.

Diğer yandan, Trump’ın kazanma olasılığının azaldığı dönemlerde ise S&P 500 Endeksi ortalama olarak 72 baz puan veya yıllık %45,4 oranında yükseldi.

Hulbert, PredictIt.org verileriyle S&P 500’ün haftalık değişimlerini karşılaştırarak bu sonuçlara ulaştığını belirtiyor.

BU VERİLERE DİKKAT

Hulbert’a göre yatırımcılar bu verileri yorumlarken dikkatli olmalı çünkü:

1. İstatistikçiler genellikle bir modelin doğruluğunu %95 güven seviyesinde değerlendirirler, ancak bu verilerde bu seviyeye ulaşılamıyor. Yine de, %92 gibi önemli bir güven seviyesine ulaşıldığı vurgulanıyor.

2. Korelasyon, doğrudan nedensellik anlamına gelmez. Trump’ın seçim şansının artmasıyla borsanın düşmesine başka faktörler de etkili olabilir. Örneğin, borsalar genellikle belirsizlikten hoşlanmaz ve Trump’ın başkanlığı ekonomik ve parasal belirsizliği artırabilir. Ancak bu, Wall Street’in Biden’ın ekonomi ve para politikalarına karşı olduğu anlamına gelmez.

Hulbert’ın analizine göre, Trump’ın kazanma olasılığı arttıkça endekste düşüş olasılığı yüksek olan üç sektör öne çıkıyor: finans, sanayi ve ham madde. Ancak Hulbert, bu istatistiksel verilere dayanarak Trump’ın politikalarının piyasalar üzerindeki etkilerine ilişkin doğrudan bir yorum yapmaktan kaçınıyor.

Altının kilogram fiyatı 2 milyon 585 bin liraya çıktı

Bugün Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda (KMKTP), standart altının kilogram fiyatı 2 milyon 585 bin liraya yükseldi. Altın fiyatları gün içinde en düşük 2 milyon 567 bin lira, en yüksek ise 2 milyon 585 bin lira seviyelerini gördü. Gün sonunda ise standart altının kilogram fiyatı önceki güne göre %2,2 artışla 2 milyon 585 bin lira olarak belirlendi. Dünkü kapanış fiyatı ise 2 milyon 529 bin lira idi.

KMKTP’de altın işlem hacmi 1 milyar 998 milyon 331 bin 604,59 lira olurken, işlem miktarı 779,085 kilogram olarak kaydedildi. Tüm metallerde ise işlem hacmi toplamda 2 milyar 136 milyon 283 bin 42,64 lira olarak gerçekleşti.

Bugün altın borsasında en fazla işlem yapan kurumlar arasında Çakmakçı Kıymetli Madenler, Vakıf Katılım Bankası, Ahlatcı Döviz ve Kıymetli Madenler, Say Kıymetli Madenler ile Turan Kıymetli Madenler yer aldı.

Fitch duyurdu! Türkiye o ülkelerde büyüyecek

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) bankalarının, Türkiye, Mısır ve Hindistan gibi önemli pazarlarda varlıklarını artırmaya yönelik güçlü bir istek gösterdiğini açıkladı.

TÜRKİYE KARARLI

Fitch’in yaptığı açıklamada, KİK bankalarının kendi iç pazarlarına kıyasla daha iyi büyüme fırsatları buldukları Türkiye, Mısır ve Hindistan gibi büyük bölgesel pazarlarda varlık büyütme konusunda kararlı oldukları belirtildi. Bu bankaların, özellikle iyileşen ekonomik koşullar ve büyüme potansiyeli nedeniyle bu ülkelerde banka satın almayı düşündükleri vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, KİK bankalarının dış büyüme stratejisinin, iş modellerini çeşitlendirme ve karlılığı artırma amacı taşıdığı ifade edildi. Türkiye, Mısır ve Hindistan’ın, KİK bankaları için kendi iç pazarlarından daha büyük potansiyele sahip olduğu ve bu ülkelerdeki varlıkların büyümenin ana odağı olduğu belirtildi.

Son olarak, Birleşik Arap Emirlikleri bankalarının özellikle Hindistan ile güçlü ve artan finansal ve ticari ilişkileri bulunduğu ve Hindistan’a ilgilerinin giderek arttığına dikkat çekildi.

Bakan kritik veriyi açıkladı: 64,5 milyar dolardan 144 milyon dolara düştü

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yurt içi bankalarla yaptığı swap stokunun azaldığını duyurdu.

Bakan Şimşek’e göre, bu stok 2023 yılında 64,5 milyar dolar seviyesindeyken şu anda 144 milyon dolara gerilemiş durumda. Şimşek açıklamasında, “Uyguladığımız programın kararlılığı sayesinde riskler azalıyor ve finansal piyasalarda normalleşme süreci devam ediyor. TCMB’nin yaptığı swap stokunun bu denli düşmesi, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirerek dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacak.” ifadelerine yer verdi.

İş Bankası Genel Müdürü Aran ‘sorunlu alan’ diyerek işaret etti: ‘2 trilyonluk hava yastığı’

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran uygulanan ekonomik programın öngördüğü doğrultuda gittiğini, şu anda vatandaşın da frene bastığını belirterek önümüzdeki dönem için zam planı yapanları uyardı. Aran “Doğru fiyatlama yapamayan elenir, kanaat eden ayakta kalır” dedi.

Malatya’da basınla sohbet toplantısı düzenleyen Hakan Aran temmuz ayında ekonomide soğumanın başladığını belirterek “1-15 Temmuz arasında kart kullanımındaki veriler bunu gösteriyor. Ticari ve bireysel kredi kullanımında da ocak ayının bile altına inen bir kullanım var. Bunlar, temmuz ayında vatandaşın frene bastığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

KEMER SIKILIYOR

Hakan Aran şunları söyledi:

Temmuz, ağustos, eylül ayı enflasyon rakamları muhtemelen bunu teyit edecek. Hep beraber göreceğiz. Artık baz etkisine ilave olarak aylık bazda da enflasyonun düştüğünü göreceğiz. Mevsimsellik konusu bunu etkilemeyecek, enflasyon yıl sonu 38-42 arasında bitecek. Merkez Bankası da ekimden itibaren faizi yüzde 50’den 45’e çekecek. Sene sonu için yüzde 45 faiz makul olur. 2025’te ise faiz 20 puan daha iner. Enflasyon da 2025’i 14-21 bandında bitirir.”

NAKİT AKIŞINA DİKKAT

Hakan Aran ekonomideki soğumanın ve kemer sıkmanın izdüşümü olacağını belirterek önümüzdeki döneme ilişkin de şu ipuçlarını verdi:

“Krediye erişimin pahalı olduğu, krediye erişimin değil kredi kullanmama tercihinin olduğu ortamda nakit akışını yönetemeyen, doğru fiyatlamayı yapamayan, yanlış fiyatlamayla pazar dışında kalanların, talep az olduğu için çabuk eleneceği, malını satamayacağı, o yüzden de nakit akışını döndüremeyeceği bir eylül-aralık ayı yaşayacağız. Eylül-aralık ayı ticaret dönsün, eve ekmek girsin, ‘bu konuda ben işimi devam ettireyim’ anlayışıyla kanaatkâr fiyatlama yapanların işini döndüreceği; ama ‘enflasyon bu kadar, benim bu malı yerine koyma rakamım bu, malımın fiyatı budur’ diyenlerin oyun dışı kalacağı bir dönem olabilir. ‘Ben tüm maliyetlerimi bu fiyatlamadan çıkartacağım’ diyenlerin ise malına talep olmayacağı için, onların nakit akışı konusunda muhtemelen problem yaşayacakları bir son çeyrek göreceğiz.”

VATANDAŞA 2 TRİLYONLUK HAVA YASTIĞI

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran şöyle konuştu:

“Önceki paketin iki kaybedeni var. Birisi Hazine diğeri dar gelirli vatandaş. Devlet kaybını vergiyle çıkartıyor, vatandaş da borcunu ödeyemiyor. Ödenmeyen borçlar çok ciddi bir şekilde artış göstermeye başladı. Bir kredi kartının ortalama borcu 20-25 bin lira aralığına geldi. Bireysel kart borcu 1.5 trilyon lira. 500 milyar da ticari kart borcu var. Toplam kart borcu 2 trilyon lira. Devlet vergiyle kendini korurken, vatandaş da bu 2 trilyonluk hava yastığını kullanacak diye düşünüyorum. Bizim sorun olarak gördüğümüz alan burası.”

PANDEMİDEN ÇIKIŞ 2027

Hakan Aran “2025 sonuna kadar sıkıntılar devam eder, 2026’da sıkıntılar son bulur, 2027 yılına geçerken Türkiye’de pandemiden çıkmış gibi oluruz. Ama bu resim bozulur, film koparsa 80-90’lı yıllardaki gibi yine üç haneli enflasyonu yaşarız. Bu politikanın arkasında duramazsak, bu politikada sabır gösteremezsek, çok yüksek bir enflasyon kalıcı hale gelir, paranız değer kaybeder. İnşallah bu sefer üstesinden geliriz” dedi.

İHRACATÇI GEÇMİŞTE ALDIĞI UCUZ KREDİYLE NE YAPTI?

Hakan Aran düşük kurdan şikayet eden ihracatçılarla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:

“Eğri oturup doğru konuşmak gerekiyor. Merkez Bankası kasasını doldurana kadar, yani döviz rezervlerini artırana kadar ve enflasyon ‘lu seviyelere gelene kadar bir denge noktası oluşmayacağı için ne ihracatçının ne üreticinin rahat yüzü görmeyeceği düşüncesindeyim. Onlar sıkıntı yaşamaya, kurdan şikâyet etmeye, ‘ben artık üretemiyorum, ihraç edemiyorum, maliyetim daha fazla’ deyip ‘sattığımdan zarar ediyorum’ şikâyetine maalesef devam edecek. Geçmişte ihracatçı çok kazandı. Yanlış politika sonucu TL ucuz bir şekilde ihracatçıya, üreticiye, uzun vadelerle % 8.5’ten verildi. Bu kaynakları aldılar. Sorun şu: Bu kaynakları alıp ne yaptılar? Bu kaynaklarla kendilerinin daha verimli ve daha rekabetçi olmaları için yatırım yapmadılar. O dönemde yatırımları genelde kapasite artırmak için kullandılar. Üstüne enerji ve işçilik maliyeti eklenince şimdi karsız hale geldiler. Biz şu anda öyle bir tabloya geldik ki çok yüksek bir kapasite var elimizde ama kharlı değil. Bence şu anda en büyük problemimiz bu. Çözüm olmadığı için maalesef 2025 sonuna kadar sıkıntılı… Biz de finans kesimi olarak sağlıklı kredi kullandıramazsak aynı şekilde bu tablodan nasibimizi alacağız.”

Kaynak: Akşam gazetesi

Tarım Kredi’den “Sıfır Market”le atıksız alışveriş imkanı

Tarım Kredi Kooperatif Market Genel Müdürü Orhan Kozan, Ankara’nın Çankaya ilçesi Beytepe Mahallesi’nde açılan ilk “Tarım Kredi Sıfır Market” hakkında bilgi verdi. Kozan, bu marketin, “sıfır atık” felsefesini perakende satışa entegre eden önemli bir proje olduğunu vurguladı.

Ambalaj Atıkları ve Tasarruf

Kozan, marketin girişinde müşterilere ambalaj atıkları hakkında bilgi verildiğini belirtti. Müşterilerin boş ambalajları getirerek ürünleri daha uygun fiyatlarla alabileceklerini ve doğaya zarar veren ambalajları gözlemleyebileceklerini ifade etti. Açık ürün reyonları sayesinde vatandaşlar kendi getirdikleri ambalajlarla alışveriş yaparak tasarruf edebiliyor. Bu sistemle çiğ süt, bakliyat, kuruyemiş, deterjan, sıvı sabun ve ayçiçeği yağı gibi ürünlerde %5 ila %20 oranında indirim sağlanıyor.

Ürünlerin Otomatik Satışı ve Atık Yönetimi

Market, ürünlerin otomatlardan alınabilmesine olanak tanıyor. Çiğ süt, ayçiçeği yağı ve sıvı deterjan gibi ürünlerde kendi ambalajını getirenler indirimli fiyatlarla alışveriş yapabiliyor. Ayrıca, atık şişelerin toplandığı bir otomat da bulunuyor; buraya atılan şişe başına mağaza alışverişlerinde 50 kuruş indirim sağlanıyor.

Basılı Fiş Yerine SMS ile Bilgilendirme

Kozan, markette basılı fiş kullanımının yerine SMS ile alışveriş bilgisi alınabileceğini belirtti. Bu uygulama, çevre kirliliğini azaltarak hem kağıt israfını önlüyor hem de doğayı koruyor.

Gelecek Planları ve Karekod Uygulaması

Tarım Kredi Sıfır Market konseptinin yaygınlaştırılacağı ve İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Konya’da olmak üzere toplam 10 markete ulaşılacağı ifade edildi. Kozan, ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan karekod uygulamasının marketlerde kullanıldığını ve tüm Tarım Kredi Marketlerde yaygınlaştırılacağını duyurdu.

 

TESK: Emekli çalıştıran işverenlere destek devam etmeli

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, TBMM’de görüşülen düzenlemeye dikkat çekerek, emekli işçi çalıştıran işverenlere sağlanan %5’lik sosyal güvenlik destek priminin sona erecek olmasının esnafı zor durumda bırakacağını belirtti.

Desteklerin Sürekliliği Gerektiği Vurgusu

Palandöken, söz konusu desteğin kaldırılmasının emekli ustalarla çalışmanın cazibesini ortadan kaldıracağını ifade etti. Palandöken, “Günümüz koşullarında esnafa verilen desteklerin artırılması gerekirken, mevcut desteklerin kaldırılması esnafın ayakta kalma mücadelesini zorlaştırıyor. Hem esnafın hem emeklinin yararına olan bu düzenleme devam etmeli” değerlendirmesinde bulundu.

Kira Stopaj Vergisi ve Artan Kiralar

Palandöken ayrıca, artan kiraları ödemekte zorlanan esnafa kira stopaj vergisinin ek yük getirdiğini ve yüksek kiralar içinde %20’lik payın işletmelerden alınmasının adil olmadığını belirtti.

İhracatın kaybedeni o sektörler oldu!

Türkiye’nin 2024’ün ilk yarısında dış pazarlardaki toplam ihracatı, yıllık %2 artış göstererek 125,4 milyar dolara ulaştı. Ancak, deri, zeytin ve zeytinyağı, hazır giyim ve konfeksiyon, çimento ve mücevher gibi sektörlerde önemli ihracat kayıpları yaşandı.

Deri ve Deri Mamulleri Sektöründeki Kaybın Etkileri

Yılın ilk yarısında deri ve deri mamulleri sektöründe yaşanan %26,7’lik ihracat kaybı dikkat çekti. 2023’ün ilk altı ayında 1 milyar doları aşan ihracat, bu yılın aynı döneminde 750 milyon dolara düştü.

Hazır Giyim ve Konfeksiyon: Üçüncü Sıradaki Kayıp

Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe %12,8’lik bir ihracat düşüşü gözlemlendi. Geçen yılın ilk altı ayında 9,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörün, bu yılın ilk yarısında ihracatı 8,7 milyar dolara geriledi.

Çimento ve Mücevher Sektörleri de İhracat Kaybı Yaşadı

Çimento, cam seramik ve toprak ürünleri sektöründe, geçen yılın ilk yarısında 2,3 milyar dolarlık ihracat yapılırken, bu yıl %9,4’lük bir düşüşle 2,1 milyar dolara indi. Mücevher sektöründe ise ihracat kaybı %8,7’ye ulaştı; 2023’ün ilk altı ayında 3 milyar doları aşan ihracat, bu yılın aynı döneminde 2,7 milyar dolara geriledi.

Zeytinyağında Yüzde 22,3’lük Düşüş

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe yaşanan %22,3’lük ihracat düşüşü, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen yasakların etkisiyle gerçekleşti. 2023’ün ilk altı ayında 559 milyon dolarlık ihracat yapan sektörün, bu yılın aynı döneminde ihracatı 434 milyon dolara geriledi.

İhracat Hedefleri ve Rekabet Sorunları

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatta yaşanan bu düşüşlerin ülkenin rekabetçiliğini kaybetmesinden kaynaklandığını belirtti ve 267 milyar dolarlık 2024 hedefinin ulaşılması zor göründüğünü ifade etti. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise, TL’nin değer kaybetmesinin rekabetçiliği artırmayacağını vurguladı.

TÜİK açıkladı: Yıllık artış yüzde 44,51

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Haziran ayına ilişkin Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni (YD-ÜFE) açıkladı. Haziran 2024 itibarıyla YD-ÜFE, bir önceki aya göre %0,97, bir önceki yılın Aralık ayına göre %15,22, bir önceki yılın aynı ayına göre %44,51 ve on iki aylık ortalamalara göre %59,50 artış gösterdi.

Sanayi Sektörlerinde Yılın Değişim Oranları

Sanayinin iki ana sektörü, madencilik ve taş ocakçılığı ile imalat, yıllık bazda farklı artış oranları gösterdi. Madencilik ve taş ocakçılığında %54,03, imalatta ise %44,35 artış gerçekleşti. Aylık değişimlerde ise her iki sektörde de %0,97 artış gözlemlendi.

Ana Sanayi Gruplarındaki Değişim Oranları

Ana sanayi gruplarının yıllık değişim oranları şu şekilde gerçekleşti:

  • Ara mallarında %39,19
  • Dayanıklı tüketim mallarında %53,68
  • Dayanıksız tüketim mallarında %48,13
  • Enerjide %38,35
  • Sermaye mallarında %49,02

Aylık değişimlerde ise:

  • Ara mallarında %0,46
  • Dayanıklı tüketim mallarında %1,42
  • Dayanıksız tüketim mallarında %1,32
  • Enerjide %0,07
  • Sermaye mallarında %1,35 artış görüldü.

Irak, yeni elektrik hattını duyurdu: Türkiye’den ihracat başladı!

Türkiye ile Irak arasında 20 yıldır planlanan elektrik iletim hattı nihayet faaliyete geçti. Bu hattın, Irak’ın sık sık yaşadığı elektrik kesintileriyle başa çıkmasına yardımcı olması bekleniyor. Irak Başbakanı Muhammed El Sudani’nin ofisinden yapılan açıklamada, 115 kilometrelik hattın Musul’un batısındaki bir elektrik santraline bağlandığı ve kuzeydeki Ninova, Selahaddin ve Kerkük vilayetlerine 300 megawatt elektrik sağlayacağı belirtildi. 2004 yılından bu yana ertelenen projenin, Irak’ın komşu şebekelere bağlanma ve bölgesel enerji sistemine entegre olma stratejisinin bir parçası olduğu vurgulandı.

IRAK, ELEKTRİK İTHALATINA BAĞIMLI

Irak’ın Körfez İşbirliği Konseyi elektrik şebekesiyle bağlantıyı bu yılın sonuna kadar tamamlamayı hedeflediği açıklandı. OPEC üyesi Irak, geniş petrol rezervlerine rağmen, özellikle yaz aylarında yüksek soğutma talebi nedeniyle elektrik ve gaz ithalatına büyük ölçüde bağımlı. Komşu İran, önemli bir tedarikçi konumunda bulunuyor. Irak hükümeti, enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi gerektiğini ve yakın ülkelerle yeni seçenekleri araştırdığını belirtti. Mart ayında Ürdün ve Irak arasında benzer bir anlaşma yapılmıştı.

 

Exit mobile version