Beyaz Et İhracatına Yeni Kısıtlama

Beyaz ette yaşanan fiyat artışlarının önüne geçmek isteyen Ticaret Bakanlığı, mayıs ayında aldığı tavuk etinin ihracatını kayda bağlama kararı ile fiyatlardaki dalgalanmayı önlemişti. Ancak fiyatların beklenen düzeye inmemesi üzerine Bakanlık, beyaz et ihracatına yeni bir kısıtlama getirdi. Bu düzenlemeye göre, tavuk eti ihracatı yapacak olan firmalar, son üç yılda gerçekleştirdikleri ihracatın aritmetik ortalamasını aşamayacak. Bu adımla, iç piyasaya daha fazla beyaz et girişinin sağlanarak fiyatların düşürülmesi hedefleniyor.

İhracat Kısıtlaması ve Üretim Artışı

Haziran ayında getirilen kısıtlama ile yaklaşık 16 milyon kilogram tavuk etinin ihracatı engellenmiş oldu. 2024 yılı nisan ayında toplam 61 milyon 587 bin 760 kilogram tavuk eti ihraç edilirken, bu rakam haziran ayında 45 milyon 250 bin 706 kilograma düştü. Bu durum, iç piyasaya daha fazla beyaz et girişi sağladı. Türkiye’de tavuk eti fiyatlarında yaşanan dalgalanma sonrası üreticiler, kümes hayvancılığı üretimini artırmak için harekete geçti. Hedef, yıl sonuna kadar üretimi 700 bin ton civarına çıkarmak.

Beyaz Et İhracatında 97 Ülkeye Satış

Türkiye, 97 ülkeye tavuk eti ihracatı yaparken, iç piyasanın da dalgalanmasını azaltmak amacıyla çalışmalar sürdürülüyor. 500 bin ton ila 600 bin ton arasında yapılan üretimin yıl sonuna kadar 700 bin tona çıkarılması hedefleniyor.

Ziraat Bankası ve Halkbank iddiaları yalanladı

Ziraat Bankası ve Halkbank, son dönemde zarar ettiklerine ilişkin iddiaların doğru olmadığını bildirdi. İki kamu bankası, bu iddiaları yalanlayarak kar eden bankalar arasında olduklarını vurguladı.

Ziraat Bankasından yapılan açıklamada, son dönemde bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında Bankanın zarar ettiğine yönelik ifadelerin yer aldığı hatırlatıldı.

Bankanın, güçlü ve sağlıklı finansal göstergelerle faaliyetlerini sürdürdüğü ve mali tabloları düzenli olarak kamuoyuna açıklandığı belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Bu tablolardan da görüleceği üzere; Bankamızın faaliyetleri nedeniyle zarar etmesi söz konusu olmadığı gibi, sektör normlarına uygun seviyelerde kar eden bankalar arasında yer almaktadır. Diğer taraftan, anonim şirket statüsünde faaliyetlerine devam eden Bankamız, her ticari kuruluşun yaptığı gibi bütçesinin bir kısmını tanıtım ve reklam faaliyetlerine ayırmaktadır. Bankacılık sektörü gibi rekabetin yoğun olarak yaşandığı bir sektörde, Bankamız da diğer kamu ve özel bankaların yapmış olduğu gibi ürün ve hizmetleriyle ilgili tanıtım ve reklam faaliyetlerini sürdürmektedir.”

Açıklamada, 160 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan ve Türk ekonomisinin büyümesi ve gelişmesine katkı sağlayan Ziraat Bankasının bundan sonra da aynı kararlılıkla faaliyetlerini sürdüreceği vurgulandı.

HALKBANK: HER DÖNEM NET KAR ELDE ETTİĞİMİZ AÇIKÇA GÖRÜLMEKTEDİR

Halkbank’tan yapılan açıklamada da son dönemde bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında Bankanın zarar ettiği iddialarının yer aldığı anımsatıldı.

Bankanın mali tablolarının düzenli olarak kamuoyuna açıklandığı ve faaliyetleri nedeniyle zarar etmesinin söz konusu olmadığı vurgulanan açıklamada, şu değerlendirmeler yer aldı:

“Kamuoyu ile paylaşılan mali verilerde Bankanın her dönem net kar elde ettiği açık bir şekilde görülmektedir. Diğer taraftan; yıllardır KOBİ’lerin, esnaf ve sanatkarın lider bankası olarak faaliyetlerine devam eden Bankamız, her ticari kuruluşun yaptığı gibi bütçesinin bir kısmını tanıtım ve reklam faaliyetlerine ayırmaktadır. Bankamız, sektördeki bankalar arasında toplam TL bilanço büyüklüğünde üçüncü, toplam TL krediler büyüklüğünde ise ikinci sırada olmasına mukabil, tasarruf tedbirlerine azami dikkat etmekte olup, reklam ve tanıtım giderlerinin de içerisinde yer aldığı işletme giderlerinde sektörde 6. sırada yer almaktadır. Bankacılık sektörü gibi rekabetin yoğun olarak yaşandığı bir sektörde, diğer kamu ve özel bankaların yapmış olduğu gibi, Bankamız da ürün ve hizmetleriyle ilgili tanıtım ve reklam faaliyetlerini sürdürmektedir.”

Açıklamada, 86 yıldır başta KOBİ’ler, esnaf ve sanatkarlar olmak üzere halkın yanında olan, Türk ekonomisinin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayan Halkbank’ın, bundan sonra da aynı kararlılıkla faaliyetlerini sürdüreceğinin altı çizildi.

TEI, Dünya Birinciliğini Bir Kez Daha Tescilledi

TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), eklemeli imalat teknolojileri alanında Türkiye’de ilk uluslararası Nadcap sertifikasını almaya hak kazandı. TEI’den yapılan açıklamada, kuruluşun dünya çapında üretim kabiliyetlerini yüksek teknolojiye sahip yeni yeteneklerle taçlandırdığı ve bu alandaki liderliğini perçinlediği belirtildi.

TEI’nin Nadcap Sertifikası İle Küresel Başarısı

TEI, eklemeli imalat teknolojilerinde Nadcap sertifikası alarak Türkiye’de bu alanda bir ilke imza attı. Şirket, dünya genelinde 4 binin üzerinde firma arasında, toplamda 11 farklı işlem grubunda Nadcap akreditasyonuna sahip 46 özel proses yeteneği ile bu alandaki dünya birinciliğini sürdürdüğünü vurguladı. Nadcap akreditasyonu, havacılık motorlarında kullanılan özel proseslerin yüksek kalite ve emniyet standartlarına uygun olarak yürütüldüğünü belgelemekte önemli bir rol oynuyor.

Milyonlarca memur ve emekliyi ilgilendiriyor! Zam için ilk veri açıklandı

Milyonlarca memur, memur emeklisi, SGK ve Bağ-Kur emeklisini yakından ilgilendiren Temmuz ayı enflasyon verileri açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Temmuz ayında enflasyon aylık yüzde 3.23 olarak gerçekleşti. Bu durumda, SGK ve Bağ-Kur emeklileri Temmuz ayı için yüzde 3.23 oranında zam hakkı kazanmış oldu.

Memur ve Memur Emeklileri İçin Ocak 2025 Zammı Bekleniyor

Memur maaşları ile memur emeklilerinin aylıklarına 2025 yılının ilk 6 ayında yüzde 6, ikinci 6 ayında ise yüzde 5 oranında zam yapılacak. Ancak bu zam oranları enflasyonun altında kalırsa, aradaki fark memur ve memur emeklilerine zam olarak yansıtılacak. Enflasyon verileri, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında da açıklanmaya devam edecek ve bu verilerle birlikte 2025 Ocak zammının net oranı belli olacak.

Ev ve İş Yerlerine Kira Zammı Belli Oldu

Temmuz ayı enflasyon oranları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandı. Buna göre, enflasyon aylık bazda yüzde 3.23, yıllık bazda ise yüzde 61.78 olarak gerçekleşti. Bu verilerin ışığında, ev ve iş yerleri için kira artış oranı da netleşti.

Kira Artış Oranı Yüzde 65.93 Oldu

Temmuz ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte, ev ve iş yerlerine yapılacak kira zam oranı yüzde 65.93 olarak belirlendi. Bu oran, kira kontrat süresi bu ay dolan işletme sahiplerinin kiralarına yüzde 65.93 oranında zam yapacakları anlamına geliyor. Bir önceki ay zam oranı yüzde 65.07 olarak belirlenmişti, bu da Temmuz ayında kira artış oranında hafif bir yükseliş olduğunu gösteriyor.

Otomobil fiyatları yükseldi mi? İşte son günlerin en ucuz otomobil markaları

Türkiye’de geçtiğimiz yıldan bu yana sıfır ve ikinci el otomobil piyasasında düzenleyici kararlar alınmaya devam ediyor. Alınan önlemler ve reel piyasadaki gerçeklikler, vatandaşı tasarrufa iterken otomobil satışlarında eski popüler günlerin geride kaldığı gözlemleniyor. Bir dönem normal kabul edilen stokçuluk, fiyat belirleme, müşteriyi sıraya koyma ve aksesuar zorlaması gibi uygulamalar sona erdi. Artık bayiler, müşterilere araç satışlarında kampanya olduğunu bildiriyor ve taleplerini öğrenmek için onları arıyor.

Galericilerin Farklı Görüşleri

İkinci el piyasasında işlerin iyi olduğunu belirten galericiler kadar, durgunluk yaşayan galericiler de bulunuyor. Bazı galericiler günde en az iki araç sattıklarını ve noterlerde satış sıraları olduğunu söylese de, galerici sitelerindeki sakinlik dikkat çekiyor.

Sıfır Otomobil Fiyatlarındaki Durağanlık

Sıfır otomobil fiyatları, döviz kurlarının durağan seyri, yüksek mevduat faizleri ve taşıt kredisi faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle sakin bir seyir izliyor. Geçtiğimiz yıllardaki gibi fiyatlar her ay hızla artmıyor. Bunun yerine, piyasa koşullarına göre makul fiyat artışları yaşanıyor. Ayrıca bazı araçlarda kasa değişimleri nedeniyle fiyat farklılıkları normal karşılanıyor.

En Ucuz Otomobiller Hangileri?

En ucuz otomobiller listesinde başı çeken modeller arasında Güney Koreli KIA Picanto 850 bin lirayla, Citroen C3 900 bin lirayla ve Hyundai i10 905 bin lirayla yer alıyor.

Otomobil Masrafları ve Mevduat Getirisi Karşılaştırması

Otomobil alan bir kişi, aracı kullanmasa bile motorlu taşıtlar vergisi, trafik sigortası, kasko ve periyodik bakımlar gibi sabit giderlerle karşılaşıyor. Bu masrafların toplamı yıllık 50 bin lirayı bulabiliyor. Ancak bugünkü mevduat faizi koşullarında 1 milyon liraya yapılan yatırımın getirisi de benzer bir tutarda gerçekleşebiliyor. Otomobil sahibi olmanın maliyeti bu nedenle daha dikkatli değerlendirilmesi gereken bir konu haline geliyor.

Otomobil Satmanın Zorlaşan Süreci

Sıfır veya ikinci el otomobil satışı yapmanın süresi uzamış durumda. Piyasada popüler araçların satış süreleri bile bir ayı aşarken, tercih edilme ihtimali düşük olan araçların fiyatları da hızla gerilemeye başladı.

Otomobil Artık Yatırım Aracı Değil

Fiyatlardaki dengelenme ve arz-talep dengesinin değişmesi, otomobili bir yatırım aracı olmaktan çıkardı. Sıfır otomobili alıp garajda bekletenler, satamadıkları için her geçen gün zarar ediyor.

Sıfır Otomobil Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sıfır otomobil alırken, araçtaki hataların kontrol edilmesi gerekiyor. Bayilerde bulunan boya ölçüm cihazlarıyla boyanın kontrol edilmesi, parçaların vida-somun birleşim yerlerinin gözle muayene edilmesi önemlidir. Ayrıca, araç fiyatında anlaşma yaparken küçük de olsa aksesuar talep etmeyi unutmayın; satışta zorlandıkları için aksesuar vereceklerdir.

Pazarlık Yapmayı Unutmayın

Sıfır otomobil alırken pazarlık yapmak da önemlidir. Bayiler satışlardan büyük karlar etmese de ilerleyen zamanda yetkili servis hizmeti vererek büyük kazançlar elde edeceklerdir. Yetkili serviste yapılan bakımların, aracın garanti süresi içinde oluşacak olumsuzluklara yönelik teminat sağladığı unutulmamalıdır.

Sigara tiryakilerine kötü haber! Zam geldi

Sigara tiryakilerini üzecek bir gelişme yaşandı…

Temmuz başında yapılan 3-4 TL’lik sigara zammına bir yenisi daha eklendi.

Buna göre Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabından bir sigara grubuna zam geldiğini açıkladı.

5 TL zam geldi

Dündar’ın duyurusuna göre sigara fiyatlarına paket başı 5 TL zam geldi.

Böylelikle sigara grubunun en pahalı sigarası 77 TL; en ucuzu ise 69 lira oldu.

En ucuz sigara 69 TL

Dündar, “Hayırlı olsun zam geldi. Paket başı 5 lira.” diye yazdı.

Öte yandan zamlı sigara fiyatlarının bugünden itibaren geçerli olacağı öğrenildi.

 

250 kovan desteğini aldılar, pembe maskeyle işe başladılar!

Van’ın Gevaş ilçesinde kurulan Artos Kadın Kooperatifi, pembe arıcılık kıyafetleriyle dikkat çeken kadın üyeleriyle arıcılığı geliştirmeye devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle 250 arılı karakovan hibe edilen kadınlar, organik bal üretiminde önemli bir adım attı.

10 Kadına 25’er Arılı Karakovan Hibe Edildi

Gevaş ilçesindeki bir bahçede düzenlenen programda, 10 kadın arıcıya 25’er arılı karakovan teslim edildi. Tarım ve Orman İl Müdürü Görentaş, projeye 900 bin lira bütçe ayrıldığını belirterek, “Pembe Maskeli Arıcılar Organik Bal Üretiyor” projesi kapsamında verilen kovanlarla organik tarımı geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Görentaş, Van’ın Türkiye bal üretiminin yüzde 2’sini karşıladığını ve bu oranı artırmak istediklerini vurguladı.

Arıcılığın Geliştirilmesi İçin Çalışmalar Sürüyor

Gevaş Kaymakamı Bayram Yıldız, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, projenin tamamen hibe desteği ile gerçekleştirildiğini belirtti. Kaymakam Yıldız, arıcılara kovanların yanı sıra arıcılıkta kullanılan çeşitli malzemelerin de verildiğini söyledi.

Organik Üretim ve Kadın İstihdamı Artıyor

Artos Kadın Kooperatifi Başkanı Songül Güleç, hibe edilen kovanların söğüt ağacından yapıldığını ve çamurla sıvandığını belirtti. Güleç, “Arıcılık yapan 7 üyemizle başladığımız sayıyı 10’a çıkardık. Kovan desteği aldığımız bu projeyle diğer kadınlarımızı da arıcılığa teşvik etmek istedik,” dedi. Güleç, kadın arıcılarla üretimi artırarak hayallerine dokunmayı hedeflediklerini vurguladı.

Programa İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Neşe Uğurlu Çubuker, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Suat Özek ve Gevaş Bal Üreticileri Birliği Başkan Fırat Çemberlitaş da katıldı.

SGK, belediyelerdeki alacakları için harekete geçti

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) toplam prim borcunun 96 milyar lirayı bulduğunu belirterek, “Bu noktada yapılması gereken neyse, usulüne uygun şekilde duruma müdahale edilmesi gerekiyor. SGK’ye olan prim borçlarının bir an önce tahsil edilmesi gerekiyor.” dedi.

Bakan Işıkhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, SGK’nin 85 milyon vatandaşın hastane, ilaç ve diğer tedavi harcamalarını karşılayıp, 16 milyon emeklinin aylık ve bayram ikramiyelerini ödediğini anımsattı.

Harcama ve ödemelerin yapılabilmesinin, SGK’nin ana gelir kaynağı olan sigorta primlerinin düzenli ve eksiksiz toplanmasına bağlı olduğuna işaret eden Işıkhan, şunları kaydetti:

“31 Mart yerel seçimlerinden önce SGK’ye prim borçları biriken belediyelerin olduğuna dikkati çekmiş ve belediyelerin borçlarını ödemesi için bir çağrı yapmıştık. Bunu sözde bırakmadık, SGK aracılığıyla tüm borçlu belediyelere, herhangi bir parti farkı gözetmeksizin borç bildirimlerini gönderdik. Bazı belediyeler bu çağrılarımızı dikkate alıp borçlarını ödeme iradesi gösterdi. Buradan kendilerine teşekkür ediyorum. Ancak bunca uyarıya rağmen hala harekete geçmemiş olan belediyelerin sayısı da ne yazık ki oldukça fazla.”

“BORCUN YÜZDE 80’İ BELEDİYE ŞİRKETLERİNE AİT”

Tüm uyarıların ardından SGK’nin, kanunun öngördüğü şekilde alacaklarını tahsil etmesi gerektiğini vurgulayan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elbette bu bizim tercih ettiğimiz bir yol değil, ancak ilgili belediyelerin prim borçları artmış durumda ve her geçen gün de bu borçlar büyümekte. Bu noktada yapılması gereken neyse, usulüne uygun şekilde duruma müdahale edilmesi gerekiyor. SGK’ye olan prim borçlarının bir an önce tahsil edilmesi gerekiyor. Bugün itibarıyla belediyelerin prim borçları toplam 96 milyar liraya ulaşmış durumda ve bu borcun yüzde 80’i belediye şirketlerine aittir. Esasında bu milli bir kaynaktır. Vatandaşımızın çalışarak, üreterek, alnının teriyle bütçeye kazandırmış olduğu doğal bir gelir kaynağıdır. Ve yine vatandaşlarımızın yararına kullanılması gereken bir kaynaktır. Belediye çalışanlarının emeğinin karşılığı ve gelecek yatırımları olan sigorta primlerinin ödenmeyerek bu paraların başka kalemlere aktarılması asla doğru bir yaklaşım değildir.”

“ARZUMUZ, TAHSİLAT SÜRECİNİ SORUNSUZ ŞEKİLDE YÖNETMEK”

Işıkhan, bakanlık olarak emeğin korunmasının yanında emek sömürüsüne engel olmak için de çalıştıklarını dile getirerek, “Amacımız, SGK’ye olan prim borçlarını tahsil ederek, kayıt dışı ile mücadele ederek ve istihdamı artırarak SGK’nin prim gelirlerini artırmaktır, emeklilerimiz başta olmak üzere vatandaşlarımıza daha iyi imkanlarla hizmet vermektir. Bizler sosyal güvenlik gibi devlet ve millet için hayati önem taşıyan toplumsal bir temel ihtiyacın hem ihyası hem de sürdürülebilirliği için çalışıyoruz.” diye konuştu.

Borçlu belediyelere işbirliği çağrısında bulunan Işıkhan, “SGK’ye olan borçların yapılandırılması ve ödeme planlarının oluşturulması konusunda belediyelere her türlü desteği vermeye hazırız. Bu hususta arzumuz, tahsilat sürecini sorunsuz ve en kolay şekilde yönetmektir.” ifadesini kullandı.

“SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZİ KORUMAK ORTAK SORUMLULUĞUMUZ”

Sosyal güvenlik sisteminin önemine değinen Işıkhan, şunları söyledi:

“SGK’nin sağlıklı işleyen, daha güçlü bir kurum haline gelebilmesi için bu sürecin zorunluluğunu, bu ülkenin bir vatandaşı olarak hepimizin çok iyi anlaması gerekmektedir. Sosyal güvenlik sistemimizin mali yapısını korumak ve geleceğe güvenle bakmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Sen ben yok, biz varız. Unutmamalıyız ki hepimiz aynı gemideyiz. Büyük Türkiye gemisinin hepimizin desteği ve uyumuyla alacağı daha çok yol, aşacağı daha çok ufuk var. Bu noktada herkes üzerine düşeni hakkıyla yerine getirirse tüm hedeflerimize başarıyla ulaşacağımızı düşünüyorum.”

 

Fiber altyapıda reform çağrısı!

Vodafone, ‘Dijitalleşme Yolunda Sabit Genişbant Politikaları’ başlıklı raporunu açıkladı. İstanbul’da düzenlenen toplantıda, Türkiye’deki dijital ekosistemin etkinleştirilmesinde fiber altyapının rolü vurgulandı. Raporda, Türkiye’de fiber altyapının yaygınlaştırılması için yapısal reformlar ve ortak bir altyapı şirketinin kurulması önerildi. Lisans uzatma sürecinin adil bir şekilde yürütülmesi gerektiği ifade edildi.

Dijitalleşme ve Fiber Altyapı

Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, fiber altyapı sorunlarının çözülmesi için yenilikçi yapısal değişiklikler gerektiğini belirtti. Aksoy, Türkiye’nin sahip olduğu ekonomik ve sosyal güçle kıyaslandığında yeterince gelişmediğini söyledi. “Önümüzdeki yılların kritik bir dönem olduğunu düşünüyoruz. Bu sürecin adil ve sektörel rekabeti destekleyecek şekilde yürütülmesi çok önemli. Bizler bu süreci ülkemizin dijitalleşme misyonu açısından bir fırsat olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Türkiye’nin Fiber Altyapı Hedefleri

Dijital dünyanın hızlı gelişimini değerlendiren Aksoy, Türkiye’nin fiber hattını 2 milyon kilometreye çıkarması gerektiğini ve yıllık yüzde 17 artış sağlanması gerektiğini kaydetti. “Yapısal ayrışmanın gerçekleştirilmesi, ortak altyapı şirketinin kurulması ve lisans uzatma sürecinin hakkaniyetli bir şekilde yapılması öncelikli konular arasında yer alıyor” dedi.

Yapısal Ayrışma ve Altyapı Politikaları

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, altyapı ayrışmasının rekabeti artıracağını ve verimliliği sağlayacağını ifade etti. “Perakende piyasada artan rekabetle yatırımın aboneliğe dönüşmesi hızlanacaktır. Fiber altyapının tüm potansiyelini açığa çıkaran bu modeli benimsememiz gerekiyor. Lisans uzatmaları adil ve eşit şartlar altında yapılmalı” dedi.

Exit mobile version