TEI, Dünya Birinciliğini Bir Kez Daha Tescilledi

TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), eklemeli imalat teknolojileri alanında Türkiye’de ilk uluslararası Nadcap sertifikasını almaya hak kazandı. TEI’den yapılan açıklamada, kuruluşun dünya çapında üretim kabiliyetlerini yüksek teknolojiye sahip yeni yeteneklerle taçlandırdığı ve bu alandaki liderliğini perçinlediği belirtildi.

TEI’nin Nadcap Sertifikası İle Küresel Başarısı

TEI, eklemeli imalat teknolojilerinde Nadcap sertifikası alarak Türkiye’de bu alanda bir ilke imza attı. Şirket, dünya genelinde 4 binin üzerinde firma arasında, toplamda 11 farklı işlem grubunda Nadcap akreditasyonuna sahip 46 özel proses yeteneği ile bu alandaki dünya birinciliğini sürdürdüğünü vurguladı. Nadcap akreditasyonu, havacılık motorlarında kullanılan özel proseslerin yüksek kalite ve emniyet standartlarına uygun olarak yürütüldüğünü belgelemekte önemli bir rol oynuyor.

Milyonlarca memur ve emekliyi ilgilendiriyor! Zam için ilk veri açıklandı

Milyonlarca memur, memur emeklisi, SGK ve Bağ-Kur emeklisini yakından ilgilendiren Temmuz ayı enflasyon verileri açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Temmuz ayında enflasyon aylık yüzde 3.23 olarak gerçekleşti. Bu durumda, SGK ve Bağ-Kur emeklileri Temmuz ayı için yüzde 3.23 oranında zam hakkı kazanmış oldu.

Memur ve Memur Emeklileri İçin Ocak 2025 Zammı Bekleniyor

Memur maaşları ile memur emeklilerinin aylıklarına 2025 yılının ilk 6 ayında yüzde 6, ikinci 6 ayında ise yüzde 5 oranında zam yapılacak. Ancak bu zam oranları enflasyonun altında kalırsa, aradaki fark memur ve memur emeklilerine zam olarak yansıtılacak. Enflasyon verileri, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında da açıklanmaya devam edecek ve bu verilerle birlikte 2025 Ocak zammının net oranı belli olacak.

Ev ve İş Yerlerine Kira Zammı Belli Oldu

Temmuz ayı enflasyon oranları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandı. Buna göre, enflasyon aylık bazda yüzde 3.23, yıllık bazda ise yüzde 61.78 olarak gerçekleşti. Bu verilerin ışığında, ev ve iş yerleri için kira artış oranı da netleşti.

Kira Artış Oranı Yüzde 65.93 Oldu

Temmuz ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte, ev ve iş yerlerine yapılacak kira zam oranı yüzde 65.93 olarak belirlendi. Bu oran, kira kontrat süresi bu ay dolan işletme sahiplerinin kiralarına yüzde 65.93 oranında zam yapacakları anlamına geliyor. Bir önceki ay zam oranı yüzde 65.07 olarak belirlenmişti, bu da Temmuz ayında kira artış oranında hafif bir yükseliş olduğunu gösteriyor.

Dünya Piyasalarında deprem! Fena Çakıldılar

ABD ekonomisinin resesyona girme endişeleri, küresel borsalarda sert düşüşlere yol açtı. ABD’de açıklanan tarım dışı istihdam verilerinin beklentinin altında kalması ve işsizlik oranının üç yılın zirvesine çıkması, piyasalarda olumsuz bir etki yarattı. Bu gelişmelerin ardından, ABD Merkez Bankası Fed’in faiz indirimine Eylül ayında başlayacağı beklentisi güçlendi.

Nikkei Endeksi Tarihi Düşüş Yaşadı

ABD’deki ekonomik endişelerin yansımaları, Japonya Nikkei endeksinde de hissedildi. Nikkei endeksi, yüzde 12,4 düşüşle 1987 yılından bu yana en büyük gerilemesini yaşadı. “Kara Pazartesi” olarak bilinen 1987’deki çöküşün ardından, Nikkei endeksinde bir günlük en büyük düşüş 14,9 oranında gerçekleşmişti. Bu son gelişmelerle birlikte, Nikkei endeksi 33 bin seviyesinin altına düştü ve vadeli işlemler durduruldu.

Bitcoin ve Ethereum Büyük Değer Kaybetti

Kripto para piyasaları da bu dalgalanmalardan etkilendi. Lider kripto para birimi Bitcoin, yüzde 20’ye yakın bir düşüşle gün içinde en düşük 48 bin 950 dolar seviyesini gördü. Ethereum ise yüzde 20 seviyesinde bir değer kaybıyla 2111 dolara kadar geriledi.

Borsa İstanbul ve Avrupa Borsalarında Düşüş

Borsa İstanbul da güne sert düşüşle başladı ve yüzde 6,72 oranında değer kaybederek 9769 puandan açıldı. Benzer şekilde, Avrupa borsalarında da açılışın ardından sert düşüşler görüldü. Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 2,7, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 2,4, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,9 ve İspanya’da IBEX 35 endeksi yüzde 3,2 değer kaybı yaşadı.

Global Ekonomik Endişeler Derinleşiyor

Global piyasalarda yaşanan bu düşüşler, yatırımcıların geleceğe dair endişelerini artırdı. Hem borsalar hem de kripto para piyasaları, ABD’deki ekonomik veriler ve Fed’in faiz politikalarına dair beklentilerle dalgalanmaya devam ediyor. Avrupa ve Asya borsalarındaki gerilemeler, ekonomik belirsizliklerin küresel çapta etkisini sürdürdüğünü gösteriyor.

Otomobil fiyatları yükseldi mi? İşte son günlerin en ucuz otomobil markaları

Türkiye’de geçtiğimiz yıldan bu yana sıfır ve ikinci el otomobil piyasasında düzenleyici kararlar alınmaya devam ediyor. Alınan önlemler ve reel piyasadaki gerçeklikler, vatandaşı tasarrufa iterken otomobil satışlarında eski popüler günlerin geride kaldığı gözlemleniyor. Bir dönem normal kabul edilen stokçuluk, fiyat belirleme, müşteriyi sıraya koyma ve aksesuar zorlaması gibi uygulamalar sona erdi. Artık bayiler, müşterilere araç satışlarında kampanya olduğunu bildiriyor ve taleplerini öğrenmek için onları arıyor.

Galericilerin Farklı Görüşleri

İkinci el piyasasında işlerin iyi olduğunu belirten galericiler kadar, durgunluk yaşayan galericiler de bulunuyor. Bazı galericiler günde en az iki araç sattıklarını ve noterlerde satış sıraları olduğunu söylese de, galerici sitelerindeki sakinlik dikkat çekiyor.

Sıfır Otomobil Fiyatlarındaki Durağanlık

Sıfır otomobil fiyatları, döviz kurlarının durağan seyri, yüksek mevduat faizleri ve taşıt kredisi faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle sakin bir seyir izliyor. Geçtiğimiz yıllardaki gibi fiyatlar her ay hızla artmıyor. Bunun yerine, piyasa koşullarına göre makul fiyat artışları yaşanıyor. Ayrıca bazı araçlarda kasa değişimleri nedeniyle fiyat farklılıkları normal karşılanıyor.

En Ucuz Otomobiller Hangileri?

En ucuz otomobiller listesinde başı çeken modeller arasında Güney Koreli KIA Picanto 850 bin lirayla, Citroen C3 900 bin lirayla ve Hyundai i10 905 bin lirayla yer alıyor.

Otomobil Masrafları ve Mevduat Getirisi Karşılaştırması

Otomobil alan bir kişi, aracı kullanmasa bile motorlu taşıtlar vergisi, trafik sigortası, kasko ve periyodik bakımlar gibi sabit giderlerle karşılaşıyor. Bu masrafların toplamı yıllık 50 bin lirayı bulabiliyor. Ancak bugünkü mevduat faizi koşullarında 1 milyon liraya yapılan yatırımın getirisi de benzer bir tutarda gerçekleşebiliyor. Otomobil sahibi olmanın maliyeti bu nedenle daha dikkatli değerlendirilmesi gereken bir konu haline geliyor.

Otomobil Satmanın Zorlaşan Süreci

Sıfır veya ikinci el otomobil satışı yapmanın süresi uzamış durumda. Piyasada popüler araçların satış süreleri bile bir ayı aşarken, tercih edilme ihtimali düşük olan araçların fiyatları da hızla gerilemeye başladı.

Otomobil Artık Yatırım Aracı Değil

Fiyatlardaki dengelenme ve arz-talep dengesinin değişmesi, otomobili bir yatırım aracı olmaktan çıkardı. Sıfır otomobili alıp garajda bekletenler, satamadıkları için her geçen gün zarar ediyor.

Sıfır Otomobil Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sıfır otomobil alırken, araçtaki hataların kontrol edilmesi gerekiyor. Bayilerde bulunan boya ölçüm cihazlarıyla boyanın kontrol edilmesi, parçaların vida-somun birleşim yerlerinin gözle muayene edilmesi önemlidir. Ayrıca, araç fiyatında anlaşma yaparken küçük de olsa aksesuar talep etmeyi unutmayın; satışta zorlandıkları için aksesuar vereceklerdir.

Pazarlık Yapmayı Unutmayın

Sıfır otomobil alırken pazarlık yapmak da önemlidir. Bayiler satışlardan büyük karlar etmese de ilerleyen zamanda yetkili servis hizmeti vererek büyük kazançlar elde edeceklerdir. Yetkili serviste yapılan bakımların, aracın garanti süresi içinde oluşacak olumsuzluklara yönelik teminat sağladığı unutulmamalıdır.

Sigara tiryakilerine kötü haber! Zam geldi

Sigara tiryakilerini üzecek bir gelişme yaşandı…

Temmuz başında yapılan 3-4 TL’lik sigara zammına bir yenisi daha eklendi.

Buna göre Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabından bir sigara grubuna zam geldiğini açıkladı.

5 TL zam geldi

Dündar’ın duyurusuna göre sigara fiyatlarına paket başı 5 TL zam geldi.

Böylelikle sigara grubunun en pahalı sigarası 77 TL; en ucuzu ise 69 lira oldu.

En ucuz sigara 69 TL

Dündar, “Hayırlı olsun zam geldi. Paket başı 5 lira.” diye yazdı.

Öte yandan zamlı sigara fiyatlarının bugünden itibaren geçerli olacağı öğrenildi.

 

250 kovan desteğini aldılar, pembe maskeyle işe başladılar!

Van’ın Gevaş ilçesinde kurulan Artos Kadın Kooperatifi, pembe arıcılık kıyafetleriyle dikkat çeken kadın üyeleriyle arıcılığı geliştirmeye devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle 250 arılı karakovan hibe edilen kadınlar, organik bal üretiminde önemli bir adım attı.

10 Kadına 25’er Arılı Karakovan Hibe Edildi

Gevaş ilçesindeki bir bahçede düzenlenen programda, 10 kadın arıcıya 25’er arılı karakovan teslim edildi. Tarım ve Orman İl Müdürü Görentaş, projeye 900 bin lira bütçe ayrıldığını belirterek, “Pembe Maskeli Arıcılar Organik Bal Üretiyor” projesi kapsamında verilen kovanlarla organik tarımı geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Görentaş, Van’ın Türkiye bal üretiminin yüzde 2’sini karşıladığını ve bu oranı artırmak istediklerini vurguladı.

Arıcılığın Geliştirilmesi İçin Çalışmalar Sürüyor

Gevaş Kaymakamı Bayram Yıldız, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, projenin tamamen hibe desteği ile gerçekleştirildiğini belirtti. Kaymakam Yıldız, arıcılara kovanların yanı sıra arıcılıkta kullanılan çeşitli malzemelerin de verildiğini söyledi.

Organik Üretim ve Kadın İstihdamı Artıyor

Artos Kadın Kooperatifi Başkanı Songül Güleç, hibe edilen kovanların söğüt ağacından yapıldığını ve çamurla sıvandığını belirtti. Güleç, “Arıcılık yapan 7 üyemizle başladığımız sayıyı 10’a çıkardık. Kovan desteği aldığımız bu projeyle diğer kadınlarımızı da arıcılığa teşvik etmek istedik,” dedi. Güleç, kadın arıcılarla üretimi artırarak hayallerine dokunmayı hedeflediklerini vurguladı.

Programa İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Neşe Uğurlu Çubuker, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Suat Özek ve Gevaş Bal Üreticileri Birliği Başkan Fırat Çemberlitaş da katıldı.

Soğuk duş yapmak gerçek faydalı mı? Riskleri neler? İşte uzman görüşü

Güne buz gibi bir duşla başlamak herkesin bir numaralı tercihi olmasa da, hastalıklardan korunma, ruh halini iyileştirme ve kilo vermeye yardımcı olma gibi potansiyel sağlık yararları soğuğa göğüs germeyi düşünmeniz için etkili olabilir. Uzman görüşleri eşliğinde soğuk duş ve sağlığa faydalarını inceliyoruz.

Portsmouth Üniversitesi’nde fizyolog olan Profesör Mike Tipton, sıcaklığın sağlığımızı nasıl etkilediğini araştırmak için tam 40 yılını harcadı. Yeni bir araştırma, sizi soğuk duşu sevmeye ikna edecek sonuçlar ortaya koydu.

Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirin

Soğuk duşlarla ilgili en titiz çalışmalardan biri, Hollanda’da 3 bin gönüllünün duşlarının son 30, 60 veya 90 saniyesinde suyu mümkün olduğunca soğuğa çevirmelerini içeriyordu. Bir kontrol grubu ise normal şekilde duş aldı. Üç ay sonra, sonuçlar duşlarına soğuk su ekleyenlerin, suyun ne kadar süre soğuk olduğuna bakılmaksızın, yüzde 29 daha az hastalık günü geçirdiklerini gösterdi.

Prof. Tipton, deri sıcaklığındaki ani değişimin faydalı değişikliklerin çoğunu tetiklediğini ve bu ani düşüşün soğuk şok tepkisi yarattığını belirtti. Bu, savaş ya da kaç tepkisinin bir parçası olarak stres hormonlarını harekete geçiriyor, serotonin seviyesini yükseltiyor ve beta endorfin artıyor. Bu da hastalıklardan korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkıda bulunuyor.

Prof. Tipton, soğuk suya daha uzun süre maruz kalmanın tehlikeli olduğunu ve soğuk suda meydana gelen ölümlerin yüzde 60’ını oluşturduğunu söyledi. “Bu iki ucu keskin bir bıçaktır. Soğuk suda bir dakika kalmak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, beş dakika kalmak ise bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir. Kritik olan soğuğun dozudur.” dedi.

Ruh Sağlığını Geliştirin

Araştırmalar, soğuk suya maruz kalmanın, ilaçların başarısız olduğu durumlarda bile hastaların ruh sağlığını önemli ölçüde iyileştirebileceğini gösteriyor. Prof. Tipton ve meslektaşları tarafından yapılan bir çalışmada, haftada bir kez soğuk suda yüzmenin 24 yaşındaki bir kadının depresyonunu hafifletmeye yardımcı olduğu bulundu. Kadın, yedi yıl boyunca ilaçlarla mücadele ettiği depresyonundan soğuk su sayesinde kurtulmayı başardı.

“Hatırlayabildiği en mutlu zaman olduğunu söyledi. Bir yıl sonra ilaç kullanmıyordu ve açık suda yüzüyordu. Zihnindeki büyük bir zorluğun üstesinden gelmişti” diyen Tipton, soğuk bir duşun da benzer etki yaratıp yaratmayacağının belirsiz olduğunu belirtti. Soğuk suyun, dikkati dağıtması ve zihni sadece sıcaklığa odaklaması depresyonu hafifletmiş olabilir. Bununla birlikte, egzersiz ve sosyal etkileşimlerin de rol oynayabileceğini belirtti.

Cilt ve Saç Sağlığınızı İyileştirin

Dermatolog Dr. Anastasia Therianou, ılık suyun yüz yıkamak için ideal olduğunu, çünkü aşırı kuruluk veya tahrişe neden olmadan kiri, yağı ve diğer kalıntıları etkili bir şekilde temizlediğini açıkladı. Soğuk su ise ciltteki kan damarlarını daraltarak kızarıklığı ve iltihabı azaltabilir, böylece cildin görünümünü iyileştirebilir.

“Saçlar söz konusu olduğunda, soğuk bir duş nemi hapsetmeye yardımcı olabilir” diyen Dr. Therianou, soğuk suyun saç kütiküllerini kapatarak hidrasyonu saçın içinde hapsedebileceğini ve bu nedenle kırılma eğiliminde olan ince saçlar için faydalı olabileceğini belirtti. Ancak, soğuk su saç derisindeki aşırı yağı tam olarak gideremez, bu nedenle saçınızı ılık suyla yıkayıp ardından soğuk suyla durulamanızı tavsiye ediyor.

Kilo Kaybını Destekleyin

100’den fazla çalışmanın incelendiği bir araştırma, soğuk suya maruz kalmanın, kalori yakan ‘iyi’ bir yağ olan kahverengi yağ dokusunu aktive edip genişletebileceğini ve ayrıca ‘kötü’ beyaz yağları azaltarak kilo kaybına yardımcı olabileceğini öne sürdü.

Norveç Arktik Üniversitesi’nden Profesör James Mercer, “Kahverengi yağ hücreleri beyaz yağ hücrelerinden gelişir ve enerji kaynağı olarak beyaz yağ hücrelerinden aldıkları serbest yağ asitlerini severler. Beyaz yağ hücrelerindeki serbest yağ asitlerinin içeriğini azaltarak, teorik olarak kişi kilo kaybeder” dedi.

Ancak bilim insanları henüz soğuk bir duşun da bu süreci tetikleyip tetiklemeyeceğini araştırmadı. Profesör Mercer, soğuk duşun vücudun sadece üçte biri soğuğa maruz kaldığı için soğuk suya dalmakla aynı uyaranı sağlamadığını ve dolayısıyla soğuk şok tepkisinin suya dalma durumunda oluşacak boyutun yaklaşık üçte biri kadar olduğunu belirtti.

Kas Ağrılarını Hafifletin

Sporcular iyileşmelerine yardımcı olmak için sık sık buz banyosuna başvururlar. Soğuk, kan akışını, şişmeyi ve kasların iltihaplanmasını azaltır. Prof. Tipton, soğuk duşların da benzer bir etki yaratabileceğini, çünkü soğuk suyun bir analjezik (ağrı kesici) olduğunu ve şişliği azaltmak için yeterli olabileceğini söyledi.

Tipton, soğuk suyun kas ağrılarına yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar olsa da genel olarak kanıtların ikna edici olmadığını belirtti. Bazı çalışmalar soğuk suyun kas inşa etmek ve onarmak için hayati önem taşıyan protein üretimini azalttığını öne sürüyor.

Ağrıları Giderin ve Migreni Azaltın

Prof. Tipton, soğuk duşun ve soğuk suda yüzmenin çok şiddetli migrenleri hafiflettiğine dair anekdot niteliğinde kanıtlar olduğunun altını çizdi ve bu bulguların kısa süreli soğuğa maruz kalmanın ağrıyı hafifletebileceğini gösterdiğini söyledi.

“Soğuk reseptörleri cilt yüzeyinin yaklaşık 0,18 mm altında yer alıyor ve cilt sıcaklığı aniden düştüğünde bunlar merkezi sinir sistemine muazzam miktarda bilgi gönderiyor, ardından gelen soluk alıp verme beyindeki kan akışını değiştiriyor. Ağrının azalması bu iki şeyin birleşiminden veya diğer faktörlerden kaynaklanıyor olabilir” dedi.

Ruh Halinizi İyileştirin

Soğuk suda yüzenlerin ruh hallerini ve refahlarını önemli ölçüde iyileştirdiğine dair anekdot niteliğinde kanıtlar var. Mike Tipton, “Bir açık hava yüzme grubu ile çalışıyorum ve bunun hayatlarını değiştirdiğini söyleyen insanların anlattıkları beni çok etkiliyor. İnsanlar bu konuda gözyaşlarına boğuluyor” dedi.

Tipton, soğuk suyun insanları harekete geçirdiğini ve uyandırdığını, bu da soğuk şok tepkisine ve stres hormonlarının salınmasına bağlı olabileceğini belirtti.

Soğuk Duş Almadan Önce Sağlık Risklerini Göz Önünde Bulundurun

Prof. Tipton, soğuk duşa girmeden önce, bunu yapabilecek kadar sağlıklı olup olmadığınızı göz önünde bulundurmanın önemli olduğunu belirtti. Dikkat edilmesi gereken noktalar:

  • 28 derece çıplak olmak isteyen tropik canlılarız. Bu canlıyı 10 veya 12 derece suyla duş aldırmak gerçekten stresli bir şey.
  • Soğuk, nefes nefese kalma, ardından hızlı nefes alma ve yüksek tansiyonla sonuçlanan soğuk su şokunu tetikler. Bu, bazıları için kısa bir süre için faydalı olabilirken, zamanla herkes için zararlı hale gelebilir. Bu nedenle soğuk duşta bir dakikadan fazla kalmamak gerekir.
  • Kardiyovasküler hastalığı, anevrizması veya kalp sorunları olan kişiler için soğuk duş tehlikelidir ve denememeleri gerekir.
  • Soğuk suyun herkes için geçerli olabilecek diğer komplikasyonları arasında hipotermi ve dondurucu olmayan soğuk yaralanması yer alır. Bu, el ve ayaklardaki küçük sinir ve kan damarlarında ömür boyu sürebilecek hasarlar anlamına gelir.

SGK, belediyelerdeki alacakları için harekete geçti

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) toplam prim borcunun 96 milyar lirayı bulduğunu belirterek, “Bu noktada yapılması gereken neyse, usulüne uygun şekilde duruma müdahale edilmesi gerekiyor. SGK’ye olan prim borçlarının bir an önce tahsil edilmesi gerekiyor.” dedi.

Bakan Işıkhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, SGK’nin 85 milyon vatandaşın hastane, ilaç ve diğer tedavi harcamalarını karşılayıp, 16 milyon emeklinin aylık ve bayram ikramiyelerini ödediğini anımsattı.

Harcama ve ödemelerin yapılabilmesinin, SGK’nin ana gelir kaynağı olan sigorta primlerinin düzenli ve eksiksiz toplanmasına bağlı olduğuna işaret eden Işıkhan, şunları kaydetti:

“31 Mart yerel seçimlerinden önce SGK’ye prim borçları biriken belediyelerin olduğuna dikkati çekmiş ve belediyelerin borçlarını ödemesi için bir çağrı yapmıştık. Bunu sözde bırakmadık, SGK aracılığıyla tüm borçlu belediyelere, herhangi bir parti farkı gözetmeksizin borç bildirimlerini gönderdik. Bazı belediyeler bu çağrılarımızı dikkate alıp borçlarını ödeme iradesi gösterdi. Buradan kendilerine teşekkür ediyorum. Ancak bunca uyarıya rağmen hala harekete geçmemiş olan belediyelerin sayısı da ne yazık ki oldukça fazla.”

“BORCUN YÜZDE 80’İ BELEDİYE ŞİRKETLERİNE AİT”

Tüm uyarıların ardından SGK’nin, kanunun öngördüğü şekilde alacaklarını tahsil etmesi gerektiğini vurgulayan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elbette bu bizim tercih ettiğimiz bir yol değil, ancak ilgili belediyelerin prim borçları artmış durumda ve her geçen gün de bu borçlar büyümekte. Bu noktada yapılması gereken neyse, usulüne uygun şekilde duruma müdahale edilmesi gerekiyor. SGK’ye olan prim borçlarının bir an önce tahsil edilmesi gerekiyor. Bugün itibarıyla belediyelerin prim borçları toplam 96 milyar liraya ulaşmış durumda ve bu borcun yüzde 80’i belediye şirketlerine aittir. Esasında bu milli bir kaynaktır. Vatandaşımızın çalışarak, üreterek, alnının teriyle bütçeye kazandırmış olduğu doğal bir gelir kaynağıdır. Ve yine vatandaşlarımızın yararına kullanılması gereken bir kaynaktır. Belediye çalışanlarının emeğinin karşılığı ve gelecek yatırımları olan sigorta primlerinin ödenmeyerek bu paraların başka kalemlere aktarılması asla doğru bir yaklaşım değildir.”

“ARZUMUZ, TAHSİLAT SÜRECİNİ SORUNSUZ ŞEKİLDE YÖNETMEK”

Işıkhan, bakanlık olarak emeğin korunmasının yanında emek sömürüsüne engel olmak için de çalıştıklarını dile getirerek, “Amacımız, SGK’ye olan prim borçlarını tahsil ederek, kayıt dışı ile mücadele ederek ve istihdamı artırarak SGK’nin prim gelirlerini artırmaktır, emeklilerimiz başta olmak üzere vatandaşlarımıza daha iyi imkanlarla hizmet vermektir. Bizler sosyal güvenlik gibi devlet ve millet için hayati önem taşıyan toplumsal bir temel ihtiyacın hem ihyası hem de sürdürülebilirliği için çalışıyoruz.” diye konuştu.

Borçlu belediyelere işbirliği çağrısında bulunan Işıkhan, “SGK’ye olan borçların yapılandırılması ve ödeme planlarının oluşturulması konusunda belediyelere her türlü desteği vermeye hazırız. Bu hususta arzumuz, tahsilat sürecini sorunsuz ve en kolay şekilde yönetmektir.” ifadesini kullandı.

“SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZİ KORUMAK ORTAK SORUMLULUĞUMUZ”

Sosyal güvenlik sisteminin önemine değinen Işıkhan, şunları söyledi:

“SGK’nin sağlıklı işleyen, daha güçlü bir kurum haline gelebilmesi için bu sürecin zorunluluğunu, bu ülkenin bir vatandaşı olarak hepimizin çok iyi anlaması gerekmektedir. Sosyal güvenlik sistemimizin mali yapısını korumak ve geleceğe güvenle bakmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Sen ben yok, biz varız. Unutmamalıyız ki hepimiz aynı gemideyiz. Büyük Türkiye gemisinin hepimizin desteği ve uyumuyla alacağı daha çok yol, aşacağı daha çok ufuk var. Bu noktada herkes üzerine düşeni hakkıyla yerine getirirse tüm hedeflerimize başarıyla ulaşacağımızı düşünüyorum.”

 

JPMorgan analistleri Türkiye’de banka ve şirketler ile bir araya geldi

JPMorgan analistleri, Türkiye’ye yaptıkları ziyaretin ardından makro taraftaki güçlü performansın şirketlerin temellerini geliştirmediğini vurguladı.

Blomberg HT’de yer alan habere göre, Zafar Nazim, Lorenzo Parisi ve ekonomist Fatih Akçelik’in hazırladığı 24 Temmuz tarihli notta, makro taraftaki ivmenin karşısında kurumsal taraftaki zayıflık ve adil değerine yakın kurumsal değerlemelerin olduğuna dikkat çekildi.

Makro Performans ve Kurumsal Temeller

Türkiye’de 20 banka ve şirketle birlikte yetkililere yapılan ziyaretler sonrasında hazırlanan notta, ortodoks politikalara dönüş ve makro taraftaki dengesizliklerin giderilmesi sonrasında Türkiye’nin borçlanma tarafında geride bıraktığı 12 aylık dönemde güçlü bir performansa imza attığı ancak bu durumun şirketlerin temellerini geliştirmediği ifade edildi.

Kurumsal Borçlanma ve İç Talep

Notta, birçok Türk şirketinin TL’deki reel değerleme, yüksek enflasyonist baskılar ve gerileyen alım gücüyle zayıf iç talep dolayısıyla baskı gördüğü belirtildi. Buna karşın, JPMorgan analistleri kurumsal borçlanma temellerinin sağlıklı bir düzeyde kaldığını vurguladı.

Dolarizasyon ve TL Mevduat Eğilimi

Makro tarafta ivmenin kısa vadede devam etmesini bekleyen analistler, dolarizasyon konusunun izlenmesi gereken bir alan olduğunu ifade etti. Türkiye’de yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları ve kur korumalı mevduatlarını standart TL mevduatlarına çevirme eğilimine dikkat çeken JPMorgan analistleri, mevcut TL politikasının uzun süre devam etmesi durumunda bir noktada dolarizasyonu tetikleyebileceğini belirtti.

Eurobond Tahvilleri ve Tavsiyeler

JPMorgan’ın notunda, birçok şirketin temellerine yönelik detaylı değerlendirmeler yer alırken, bu değerlendirmeler sonucunda şirketlerin eurobond tahvillerine ilişkin tavsiyelerde de güncellemeye gidildi.

Exit mobile version