TÜİK’ten ‘enflasyon’ tepkisi!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), son dönemde enflasyon hesaplamalarıyla ilgili kamuoyunda yapılan eleştirilere yanıt verdi. TÜİK, enflasyon hesaplamalarının bilimsel temellere dayandığını vurgulayarak, bazı çevrelerin TÜFE hesaplamalarını yanlış yorumladığını belirtti. Kurumun yaptığı açıklamada, “Bilimsel açıdan TÜFE’ye eleştiri getiremeyen ilgili çevrelerin 143 temel başlık içinden cımbız ile seçtikleri birkaç başlığa dair bilinçli veya bilinçsiz biçimde yanıltıcı beyanlarının devam ettiği müşahede edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.

“Yanıltıcı Bilgiler Üretiliyor”

TÜİK, yapılan bazı hesaplamaların eksik ve yanıltıcı bilgilere dayandığını belirterek, bu tür sonuçların manipülasyon aracı olarak kullanıldığını savundu. Açıklamada, “Eksik ve yanıltıcı bilgiler üretilerek madde fiyatı sonuçlarına ulaşılmaya çalışılması neticesinde ortaya çıkan tartışmalar, seçilmiş homojen maddeler haricinde kalan ürünlerin fiyatlarının yayımlanmaması kararının ne denli isabetli bir karar olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” denildi.

“Enflasyonun Negatife Dönmesi Gerekiyor”

TÜİK, 8 Temmuz 2024’te düzenlenen basın toplantısında gündeme gelen “Fiyatlar ne zaman ucuzlayacak?” sorusuna verilen yanıtın bağlamından koparıldığını belirtti. Kurum, “Yüzde 45 ile yüzde 75 enflasyon arasında can yakıcılığı açısından pek bir fark bulunmamaktadır” ifadesinin, her iki oranın da halk üzerinde ciddi olumsuz etkiler yarattığını vurgulama amacı taşıdığını açıkladı.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe: Dolar çok ucuz!

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Kayseri’de yaptığı açıklamalarda, Türk ihracatçısının içinde bulunduğu zorlu durumu ve ekonomik sıkıntıları dile getirdi. Gültepe, “Türk ihracatçısı kazanayım derdinde değil, yaşamanın derdinde.” diyerek, mevcut ekonomik koşulların ihracatçılar üzerindeki baskısını vurguladı.

Gültepe, vergilerin rekabet şansı verecek bir seviyede olması gerektiğini belirtti ve hazır giyim sektörünün şu anda en kötü durumda olduğunu ifade etti. “Tekstilde de öyle. Sektörde biraz talebin düşmesi, Türkiye’deki rekabetçiliğin aşağı doğru düşmesi, Türkiye’nin pahalı değil, çok çok pahalı olmasından kaynaklı, siparişler Türkiye’de tutulmuyor.” sözleriyle sektörün yaşadığı sıkıntıları özetledi.

Pahalıya Alınan Kredilerin Ödemesi Başlıyor

Gültepe, enflasyonla mücadele edilmesi gerektiğini vurgularken, sanayicinin de unutulmaması gerektiğini belirtti. “Sanayi tarafı biraz unutuldu. Türkiye pahalı değil, çok çok pahalı. Türkiye’de şu anda en ucuz şey döviz. Karpuzdan da ucuz.” şeklindeki açıklamaları, ekonomik politikalara yönelik eleştirilerini ortaya koydu.

Kur politikalarının mevcut durumunu eleştiren Gültepe, “Konkordato ilan edenlerin sayısı artacak. Ucuza alınan kredilerin süresi doldu, pahalıya alınan kredilerin süresi başladı.” diyerek ekonomik zorlukların artacağını belirtti.

Geleceğe Umutla Bakmak İstiyoruz

2025 beklentilerine ilişkin sorulara cevap veren Gültepe, umutlu olmak istediklerini ancak mevcut para politikalarının bu şekilde devam etmesi halinde zorlukların artacağını ifade etti. “Geleceğe umutla bakmak istiyorum ama para politikası bu şekilde gittiği sürece çok daha zorlanacağımızı ve zorlu olacağını söyleyebilirim.” dedi. Ayrıca, krediyle ilgili sorunların yanı sıra işletmelerin çalışamadığını, nefes alacak alanlarının kalmadığını dile getirdi.

Şifa deposu aronya ile markalaştı

Girişimci Aylin Kalafatoğlu, 10 yıl önce tarım sektörüne adım atarak eşiyle birlikte 100 bin dolarlık yatırımla bir aronya bahçesi kurdu. Dr. Aronia markasıyla 2022 yılında faaliyetlerine başlayan Kalafatoğlu, dünyanın antioksidan açısından en zengin meyvesi olarak kabul edilen aronyayı kullanarak birçok inovatif ürün geliştirdi.

Aronya Ürünleri ve Yenilikçi Çözümler

Dikimden hasata, hasattan sofraya‘ sloganıyla yola çıkan Dr. Aronia markası, yüzde 100 aronya içerikli meyve suyu, sirke, tuz, meyve kurusu, bal, reçel, marmelat, Türk kahvesi ve aronya çayı gibi geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Kalafatoğlu, aronyayı herkesin günlük rutinine kolayca dahil edebileceği bir forma dönüştürmeyi hedeflediklerini belirterek, ürünlerin tüketici dostu ve sağlıklı olması için çalıştıklarını vurguladı.

Aronya Çayı ve Ödüller

Özellikle aronya çayı, en yenilikçi diyet ürünü ödülüne layık görülürken, aronya balı, özütü ve tuzu da en yenilikçi ürün bileşenleri olarak dikkat çekiyor. Kalafatoğlu, bu başarıların arkasında uzman bir ekibin yer aldığını ve ürünlerin yetkin tesislerde, profesyonel bir kadro ile hazırlandığını ifade etti.

Uluslararası Pazarlara Açılma Stratejisi

Dr. Aronia markası, iç pazarda sürdürülebilir bir büyüme sağlarken, yurt dışında da kapsamlı bir varlık göstermeyi hedefliyor. Amerika, Avrupa ülkeleri, Rusya ve Arabistan pazarlarına öncelik veren marka, geçen yıl üretimi yüzde 300 artırarak büyük bir başarı elde etti.

Makinalı Tarımla Verimlilik ve Yenilikçilik

Aylin Kalafatoğlu, tarım sektöründe yaşanan eleman sıkıntısını, makinalı tarıma yönelerek hafifletmeye çalıştıklarını belirtti. Dr. Aronia markası, Türkiye’nin tek yetkili distribütörü oldukları tarım makineleri sayesinde hem nakit hem de zaman tasarrufu sağlıyor. Kalafatoğlu, bu yöntemle sektörde kalite ve yenilikçilikte öncü bir konumda yer aldıklarını vurguladı.

Sabiha Gökçen 24 projeyle dev yatırım!

Türkiye’nin ikinci, Avrupa’nın dokuzuncu en yoğun havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (ISG), 2024’ün ilk yarısında büyümesini sürdürdü. ISG CEO’su Alp Er Tunga Ersoy, yaptığı açıklamada, havalimanının büyüme potansiyelinin, İstanbul’un stratejik konumu ve Sabiha Gökçen’in sunduğu ekonomik avantajlarla daha da arttığını belirtti.

Büyük Yatırımlar ve Projeler Devrede

Ersoy, havalimanında devam eden 24 projenin, yaklaşık 35 milyon avroluk bir yatırımla 2025 yılının ilk yarısında tamamlanacağını söyledi. Nisan ayında eski terminal binası önünde 474 araçlık yeni bir otoparkın hizmete açıldığını ve otopark kapasitesinin yüzde 20 artırılması için 7 milyon avroluk yatırımla çalışmaların devam ettiğini belirtti.

‘Şehirlerin Havalimanı’ Kavramı

ISG’nin şehir içi ulaşım çeşitliliği ve merkezlere olan yakınlığıyla ‘Şehrin Havalimanı’ olarak lanse edildiğini hatırlatan Ersoy, bu söylemin artık ‘Şehirlerin Havalimanı’ olarak değiştirildiğini ifade etti. İstanbul’un yanı sıra Gebze, Kocaeli, Bursa, Sakarya, Bilecik, Yalova ve Düzce gibi birçok şehri de kapsama alanına dahil eden ISG, konum avantajıyla dikkat çekiyor.

Çin’den alışveriş yapanlar dikkat! Yeni düzenleme devreye giriyor

4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Karara göre, posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gerçek kişiye gelen eşyanın gümrük vergisi düzenlemeleri şu şekilde olacak:

– **Değer**: Eşyanın değeri 30 euroyu geçmemeli, ilaç cinsi eşyanın değeri ise 1500 euroyu aşmamalı.
– **Vergi Oranı**: Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelen eşyalara %30, diğer ülkelerden gelen eşyalara ise %60 oranında tek ve maktu bir vergi tahsil edilecek.

Bu yeni düzenleme, bugün yayımlandıktan 15 gün sonra yürürlüğe girecek.

İstanbul’da yaşamanın maliyeti açıklandı! Rakam şok edecek

İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından yayımlanan “Yaşam Maliyeti Raporu”na göre, İstanbul’da yaşamanın maliyeti Temmuz 2024’te önemli bir artış gösterdi. İşte rapordan öne çıkan detaylar:

– **Yıllık Artış**: İstanbul’da yaşam maliyeti, Temmuz 2024’te geçen yılın aynı ayına göre %71.40 oranında arttı.
– **Aylık Artış**: Bir önceki aya göre ise yaşam maliyeti %4.76 oranında yükseldi.

– **Ortalama Yaşam Maliyeti**: Temmuz ayında dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti 66,550 TL olarak hesaplandı.

**Temel Tüketim Maddelerindeki Fiyat Artışları**:

– **Zeytinyağı**: Fiyatı %112.87 oranında arttı, bu da fiyat artışının %100’ün üzerinde olduğunu gösteriyor.
– **Beyaz Peynir**: %89.61 artış yaşandı.
– **Erkek Tişörtü**: %77.90 oranında zamlandı.
– **Kadın Elbisesi**: %52.07 oranında arttı.
– **Tuvalet Kağıdı**: %106.23 oranında bir fiyat artışı görüldü.
– **Bebek Bezi**: %77.95 oranında zamlandı.
– **Yumurta**: %34.45 oranında bir artış yaşandı.

Bu veriler, İstanbul’da yaşam maliyetlerinin hızla yükseldiğini ve özellikle temel tüketim maddelerinde ciddi fiyat artışları yaşandığını ortaya koyuyor.

Uzmanlardan ‘Kara pazartesi’ yorumu! Şimdi ne olacak?

Dünya genelindeki borsalar, dünkü sert düşüşlerin ardından bugün kısmen toparlanarak yükselirken, ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin yatırımcılara güven verici açıklamaları piyasaların istikrar kazanmasına yardımcı oldu.

Japon Nikkei endeksi, Ekim 1987’den bu yana en büyük günlük kaybını yaşadıktan sonra, dün yüzde 12’lik bir düşüşle kapanmıştı. Ancak bugün, bu kayıpların telafi edilmesiyle endeks yüzde 10’dan fazla değer kazandı.

Avrupa’nın büyük şirketlerini takip eden STOXX 600 endeksi, dünkü yüzde 2,2’lik kaybın ardından yüzde 0,5 oranında bir artış gösterdi. Artış, özellikle bankacılık, seyahat ve eğlence sektörleri öncülüğünde gerçekleşti.

Para piyasalarında ise temkinli bir seyir gözlemlendi. Yen, art arda beşinci seanslık yükselişiyle yedi aylık zirvesine ulaşmasının ardından bugün yüzde 1 oranında bir düşüş yaşadı.

Uzmanların dünkü ve bugünkü piyasa hareketlerine dair yorumları şu şekilde:

**Chris Beauchamp, Baş Piyasa Stratejisti, IG, Londra:**

“Japonya’nın yüzde 10 ila yüzde 12 düşüş yaşadığını görmek, birçok yatırımcı için büyük bir şok etkisi yarattı. Teknoloji hisselerinde de benzer bir düşüş yaşandı; Nasdaq 100 ve Nasdaq Composite, zirve seviyelerinden yüzde 17 kadar düşüş yaşadı. Bu durumun dip nokta olup olmadığını ya da iki ay içinde tekrar geri dönecek mi olacağını bilmek zor. Ancak yılın bu döneminde piyasalarda zayıflık görmek oldukça normal.”

**Mohit Kumar, Avrupa Baş Ekonomisti, Jefferies, Londra:**

“Piyasalarda bir miktar istikrar geri dönüyor. Fed’in faizlerde kesinti yapacağı veya eylülde büyük bir faiz indirimi gerçekleştireceği beklenmiyor. ABD ve Avrupa ekonomilerinin sert bir inişe geçeceğini düşünmüyoruz. Son dönemdeki piyasa tepkileri, ABD ekonomisine dair algıdaki değişim, carry trade’lerin çözülmesi, düşük yaz likiditesi ve jeopolitik endişelerden kaynaklandı.”

**Mark Dowding, CIO, RBC BlueBay Varlık Yönetimi, Londra:**

“Faizler ve resesyon korkuları nedeniyle hisse senetlerinde yaşanan dalgalanmaların ardından piyasalarda istikrar bekliyoruz. Japon hisse senetlerinin güçlü bir sıçrama yapmasını bekliyoruz. Japon devlet tahvili getirileri fazla yükseldi ve yenin değerlenmesinin şimdilik duracağını düşünüyoruz.”

**Seo Sang-Young, Analist, Mirae Asset Securities, Seul:**

“Ekonomik durgunluk henüz başlamış değil, ancak piyasa büyük bir şok yaşadı. Yakın vadede bir toparlanma olabilir, ancak ekonomi yavaşladığı için oynaklık devam edebilir. Dünkü keskin düşüşlerin ardından aşağı yönlü riskler azalmışken, yukarı yönlü etmenler de sınırlı olabilir. Piyasa, dördüncü çeyrekte durgunluğu fiyatlamaya başlayabilir ve ekonomik veriler daha fazla önem kazanacak.”

**John Milroy, Özel Servet Danışmanı, Ord Minnett, Sydney:**

“Bu tür büyük hareketleri uzun zamandır görmemiştik. Bu yükselişin sürdürülebilir olup olmadığını bilmek zor, ancak piyasanın pahalı işlem gördüğünü düşünüyorum. Hâlâ kenarda önemli miktarda nakit bulunuyor, bu nedenle büyük düşüşlerin uzun sürmesini beklemiyorum. Ancak VIX’in (Volatilite Endeksi) geçen ay yükseldiğini gözlemliyorum.”

**Wong Kok Hoi, APS Varlık Yönetimi Kurucusu ve Eş Başkanı, Singapur:**

“Intel ve Nvidia gibi bazı hisse senetlerindeki satışlar korkutucu olabilir ve bu nedenle ABD ve Japonya’daki yükselişin bir süre duraklama yaşayabileceğini düşünüyorum. Sağduyu ve akılcılık piyasalara geri dönecektir. Ancak kaldıraçlı carry trade stratejilerinin kapsamı ve yaşanan kayıplar belirsizliğini koruyor. Bazı stratejiler, bu sert düşüşten ciddi şekilde etkilenmiş olabilir.”

**Ryota Abe, Ekonomist, SMBC, Singapur:**

“Satışların boyutu büyük, ancak ABD ekonomisindeki resesyon korkuları azalmış gibi görünüyor. Piyasa duyarlılığı, küresel ekonomi ve jeopolitik risklere karşı daha temkinli bir yaklaşım benimseyecektir. Önümüzdeki çeyreklerde açıklanacak ABD ekonomik verileri, ekonominin yavaşlamaya devam edeceğini işaret edebilir ve bu da resesyon beklentilerini güçlendirebilir.”

**Vasu Menon, Yatırım Stratejisi Genel Müdürü, OCBC, Singapur:**

“Piyasanın dibe vurduğunu söylemek için henüz erken. Ekonomi ve kâr görünümünde önemli değişiklikler olup olmadığını ve aceleci davranmanın gerekip gerekmediğini değerlendirmek için ekonomik verileri izlememiz gerekiyor. Resesyon korkularının haklı olup olmadığını görmek için birkaç hafta daha beklememiz gerekebilir. Satışlar, ABD ekonomisinin çökmesinden değil, yen carry işlemlerinin çözülmesinden ve yapay zeka endişelerinden kaynaklanıyor. Bu nedenle Fed’in devreye girip borsa yatırımcılarının kayıplarını azaltması için bir nedeni yok.”

**Ron Shamgar, Avustralya Hisse Senetleri Müdürü, Tamim Varlık Yönetimi, Sydney:**

“Piyasa kargaşası, büyük ölçüde yen carry trade’inin kısmen çözülmesinden kaynaklanıyor. Bu durum, ABD istihdam verilerinin beklentilerden biraz daha zayıf olması ve İran’ın İsrail’e olası bir saldırıda bulunabileceği gibi jeopolitik risklerle birleşti. Önümüzdeki birkaç hafta boyunca dalgalanmanın devam edeceğini ve hisse senedi fiyatlarının yönünün ağustos sonunda açıklanacak bilançolar tarafından belirleneceğini düşünüyoruz.”

ASELSAN’dan 34 milyon dolarlık imza

Türkiye’nin en büyük savunma sanayi şirketlerinden biri olan ASELSAN, 34,3 milyon dolar tutarında ihracat sözleşmeleri imzaladı.

Şirket tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yapılan açıklamada, “ASELSAN, uluslararası bir müşterisinin son kullanımı için deniz platformlarına faydalı yükler içeren toplam 34,3 milyon ABD doları tutarında ihracat sözleşmeleri imzalamıştır.” denildi.

Bakan duyurdu! Ödemeler o tarihte yapılacak

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye Aile Destek Programı’nın bu yılın sonuna kadar uzatıldığını ve ilk ödemelerin 9 Ağustos’tan itibaren vatandaşların hesaplarına aktarılacağını duyurdu.

Bakan Göktaş, Bakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Aile Destek Programı hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sosyal politika uygulamalarını hak temelli ve vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yürüttüklerini belirten Göktaş, şunları söyledi:

“Küresel salgın döneminde başlattığımız Türkiye Aile Destek Programı ile pek çok aileye maddi yardımda bulunduk. 2022 yılında başlattığımız programın son ödemesini haziran ayında hak sahiplerine ulaştırmıştık. Başlangıçta 12 ay süren bu program, memurlar hariç, emekliler, dul, yetim ve mevsimlik işçilerin de yararlanabileceği şekilde geniş bir kapsama sahip. Geçtiğimiz yıl programı 12 ay daha uzattık.”

HER AY 3 MİLYONDAN FAZLA HANEYE DESTEK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle Türkiye Aile Destek Programı‘nın bu yıl sonuna kadar devam edeceğini ifade eden Göktaş, şu bilgileri verdi:

“Programın uzatılması talebi ailelerimizden yoğun şekilde geldi. İlk ödemelerimizi 9 Ağustos itibarıyla vatandaşlarımızın hesaplarına aktaracağız. 2024 yılı sonuna kadar her ay 3 milyondan fazla hane için toplamda 4 milyar lira ödeme gerçekleştireceğiz. Ailelerin aylık geliri ve çocuk sayısına göre belirlenen destekler, elektrik tüketim desteğini de kapsıyor. İki yıllık süreçte 4 milyondan fazla haneye yaklaşık 68 milyar lira aile desteği sağladık ve yaklaşık 7 milyon çocuk için 20 milyar lirayı aşkın çocuk desteği verdik. Toplamda Aile Destek Programı kapsamında 88 milyar lirayı aşan bir ödenek tahsis ettik.”

Bakan Göktaş, Bakanlık olarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceklerini ve arz odaklı sosyal yardım anlayışlarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Türk Lirası’nda büyük değer kazancı

Temmuz 2024’te, reel efektif döviz kuru endeksi TÜFE bazında 0,91 puan artarak 62,90 seviyesine yükseldi ve Türk lirası reel olarak Mart 2021’den bu yana en yüksek değerine ulaştı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan geçici verilere göre, 2003=100 bazlı reel efektif döviz kuru endeksi, TÜFE bazında geçen aya kıyasla 0,91 puanlık bir artış göstererek 62,90 seviyesine çıktı. Haziran 2024’te endeksin değeri 61,99 olarak kaydedilmişti.

Bu dönemde Yİ-ÜFE bazında reel efektif döviz kuru endeksi ise 0,29 puan artarak 94,40’tan 94,69’a yükseldi.

14,14 PUANLIK ARTIŞ

Türk lirasının değeri, geçen yılın aynı ayına göre TÜFE bazında 14,14 puanlık bir artış yaşadı ve bu değişim, son beş yılın en güçlü yıllık değerlenmesi olarak değerlendiriliyor.

Türk lirası böylece Mart 2021’den bu yana en yüksek reel değerine ulaşırken, Yİ-ÜFE bazında yıllık artış ise 12,97 puan oldu.

Exit mobile version