Bakan Işıkhan rekoru açıkladı: Tarihi zirve!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Mayıs ayı iş gücü istatistiklerine dair yaptığı açıklamada, istihdam edilen kişi sayısının bir önceki aya göre 273 bin artarak 32 milyon 920 bin ile tarihi zirvesini yenilediğini belirtti. Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “12’nci Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz. Attığımız adımlar sayesinde istihdamımız büyüyor, işsizlik oranları gerilemeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

İşsizlik Oranı Yüzde 8,4’e Geriledi

Bakan Işıkhan, Mayıs ayında işsizlik oranının bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 8,4’e gerilediğini açıkladı. İşsiz sayısının 27 bin kişi azalmasıyla, işsizlik oranının bir önceki yıla göre 1,1 puan düşüş gösterdiğini belirtti. İş gücü, bir önceki aya göre 245 bin kişi artarak 35 milyon 931 bin kişiye ulaştı ve iş gücüne katılma oranı yüzde 54,5 seviyesine yükseldi.

İŞKUR Verileri: 691 Bin Kişiye İş Bulundu

Vedat Işıkhan, İŞKUR verilerine de değinerek, “İŞKUR, 2024 yılının ilk 6 ayında 691 bin 55 kişinin işe yerleşmesine aracılık etti” açıklamasını yaptı. Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme stratejileri sayesinde beklenen olumlu sonuçların alındığını ifade eden Işıkhan, istihdam oranının bir önceki aya göre 0,4 puan, bir önceki yıla göre ise 1,6 puan artarak yüzde 50 seviyesine ulaştığını söyledi.

Bakanlık harekete geçti: Gümrük kapılarında tedbir!

Ticaret Bakanlığı, yaz döneminde yurt dışındaki Türk vatandaşlarının ülkeye gelişlerinin yoğunlaşması nedeniyle özellikle Kapıkule, İpsala, Hamzabeyli ve Pazarkule gümrük kapılarında çeşitli tedbirler alındığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa’da yaşayan vatandaşların yaz tatili dönemlerinde Türkiye’ye yabancı plakalı taşıtlarıyla geldiği ve özellikle haziran-ağustos döneminde Yunanistan ve Bulgaristan’a açılan gümrük kapılarında yolcu ve taşıt giriş-çıkış yoğunluğu yaşandığı belirtildi.

Geçen yıl yaz döneminde Ticaret ve İçişleri bakanlıklarının görevli personel sayısını artırmasıyla, yurt dışındaki vatandaşların yurda giriş ve dönüşlerinde sorun yaşanmadığına işaret edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

Bakanlık olarak, 2024 yaz döneminde gurbetçi vatandaşlarımızın yurda gelişlerinin yoğunlaşması nedeniyle, özellikle Kapıkule, İpsala, Hamzabeyli ve Pazarkule gümrük kapılarında yolcu geçişlerinin rahatlatılması amacıyla çeşitli tedbirler almış bulunmaktayız. Bu çerçevede, başka bölgelerden çok sayıda personel takviyesi yapıldı. Kapıkule’de tüm peronlardan geçiş sağlanabilmesi, pasaport ve gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için pasaport polisi takviyesiyle yolcu peronlarının tam kapasite çalışması sağlandı.

Açıklamada, Kapıkule Gümrük Müdürlüğündeki yolcu giriş peronu sayısının 12’den 24’e çıkartıldığı aktarılarak, gümrük ve emniyet personeline kumanya verilmesiyle hizmetin 24 saat boyunca aksamamasının sağlandığına dikkat çekildi.

“Anlık yoğunluk durumu takip edilebilecek”

Yurt dışından gelecek vatandaşlar için tüm kapılardaki anlık yoğunluk durumunun takip edilebileceği kamera görüntülerinin 15 Haziran-15 Eylül tarihlerinde Trakya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü internet sitesi üzerinden yayımlanacağı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Ayrıca, PTT ve Ziraat Bankası mobil hizmet araçları Kapıkule Gümrük Kapısı’nda konumlandırılmış olup, Hazine ve Maliye Bakanlığınca ilave Saymanlık vezneleri açılmıştır. Bakanlığımızca, gümrük işlemleri ile ilgili kolaylaştırıcı önlemler alınmış olup, Jandarma ve Emniyet birimlerince de gümrük sahalarında gerekli güvenlik tedbirleri artırılmıştır. Ayrıca vatandaşlarımız için gümrük sahalarında dinlenebilecekleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri tüm sosyal alanlar oluşturulmuş olup, saha içerisinde gerekli trafik düzenlemeleri (yol çizgileri, yön levhaları, dubalar) yapılarak, hızlı ve güvenlikli geçiş için gerekli tüm önlemler alınmıştır.”

 

Türkiye için kritik veriler açıklandı!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Mayıs ayı işgücü istatistiklerini açıkladı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı bir önceki aya göre 27 bin kişi azalarak 3 milyon 11 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,4 seviyesine geriledi. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 7,0, kadınlarda ise yüzde 11,0 olarak hesaplandı.

İstihdam Oranı Yüzde 50’ye Ulaştı

İstihdam edilenlerin sayısı Mayıs ayında bir önceki aya göre 273 bin kişi artarak 32 milyon 920 bin kişiye ulaştı. İstihdam oranı 0,4 puan artarak yüzde 50 oldu. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 67,3, kadınlarda ise yüzde 33 olarak gerçekleşti.

İşgücüne Katılma Oranı Artış Gösterdi

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 54,5 olarak kaydedildi. Mayıs ayında işgücü bir önceki aya göre 245 bin kişi artarak 35 milyon 931 bin kişiye yükseldi. Erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 72,4, kadınlarda ise yüzde 37,1 oldu.

Genç Nüfusta İşsizlik Oranı Yükseldi

15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 15,0 olarak belirlendi. Bu yaş grubunda işsizlik oranı erkeklerde yüzde 12,8, kadınlarda ise yüzde 19,3 olarak tahmin edildi.

Ortalama Çalışma Süresi Azaldı

İstihdam edilenlerin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 0,3 saat azalarak 43,9 saat oldu.

Atıl İşgücü Oranı Azaldı

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı Mayıs ayında bir önceki aya göre 2,0 puan azalarak yüzde 25,2’ye geriledi. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,4, işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı ise yüzde 17,1 olarak hesaplandı.

Diyarbakır’da petrol müjdesi!

Türkiye, karada yürüttüğü petrol arama ve sondaj faaliyetlerinde önemli keşiflere imza atmaya devam ediyor. Diyarbakır, Adana, Şırnak ve Batman başta olmak üzere birçok bölgede yeni kuyular açılıyor. 2024 yılı içinde 140 yeni arama amaçlı petrol kuyusunun devreye alınması planlanıyor. Şırnak Gabar’da ise günlük petrol üretimi 45 bin varili aşmış durumda. Yıl sonuna kadar toplam kuyu sayısının 95’e çıkarılması ve günlük üretimin 100 bin varile ulaşması hedefleniyor.

457 Kuyu Açıldı

Hâlihazırda Hakkâri ve Van’da petrol arama çalışmaları sürdürülüyor. Araştırmalar, Gabar’dakine benzer petrol yataklarının bu bölgelerde de olabileceğini gösteriyor. Diyarbakır’da tespit edilen kuyularda yüksek üretim potansiyeli nedeniyle çalışmalar hızlandırıldı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Diyarbakır’da bugüne kadar 457 kuyu açtı. Mart ayı sonu itibarıyla kentte 100 milyon varil ham petrol rezervi bulunduğu değerlendiriliyor. Hizmete alınan 252 kuyudan ise 1 ayda 469 bin 177 varil ham petrol üretildi.

18 Saha Daha Aranacak

TPAO, 14 ilde petrol arama ruhsatı aldı. Antalya, Bartın, Çanakkale, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Gaziantep, Hakkâri, Kahramanmaraş, Karabük, Kastamonu, Kilis, Şanlıurfa ve Zonguldak’ta 18 farklı sahada petrol arama çalışmaları yürütülecek.

Türksat 6A’dan ilk sinyal alındı!

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Türkiye’nin, Türksat 6A öncesinde 5’i haberleşme (Türksat 3A, Türksat 4A, Türksat 4B, Türksat 5A, Türksat 5B) ve 3’ü gözlem (Göktürk-1, Göktürk-2 ve İMECE) olmak üzere aktif 8 uydusu bulunuyordu. Türksat 6A, filonun 9’uncu faal uydusu haline geldi.

Türkiye’nin ilk iletişim uydu denemesi olan Türksat 1A, 24 Ocak 1994’te uzaya fırlatıldı ancak rokette meydana gelen arıza nedeniyle okyanusa düştü. Türkiye, 10 Ağustos 1994’te Türksat 1B ile uzaydaki yerini aldı. Bu uyduların ardından Türksat 3A, Türksat 4A ve Türksat 4B uyduları uzaya gönderildi.

AIRBUS D&S tarafından üretim süreçleri ve test aşamaları tamamlanan Türksat 5A ve Türksat 5B uyduları ise 2017’de imzalanan sözleşme sonrası bu şirketin Fransa’nın Toulouse şehrindeki tesislerinde üretilmeye başlandı. Türksat 5A, 8 Ocak 2021’de uzaya başarılı şekilde fırlatıldı.

Bu uyduların ardından Türksat 5B uydusu da 19 Aralık 2021’de SpaceX firmasının ABD-Florida’da bulunan Cape Canaveral’daki fırlatma merkezinden uzaya yollandı.

Türksat 6A ile yeni bir aşamaya geçildi

Ülkenin uydu çalışmalarında önemli bir adım olan Türksat 6A uydusu için çalışmalar yaklaşık 10 yıl sürdü. “Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu” unvanını taşıyan Türksat 6A, tüm testlerden başarıyla geçtikten sonra 4 Haziran’da Space X tesislerine yollandı.

Bu başarıyla uzaya gönderilen uydudan ilk sinyal de alındı.

Gerekli testler sonrası 42 derece doğu yörüngesinde, 35 bin 786 kilometre uzaklıkta konumlanacak Türksat 6A, 8,4 kilovat güce sahip bulunuyor. 4 bin 229 kilogram ağırlığındaki uydu ile Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da uzaydan Türkiye’nin kapsama alanına girmiş olacak.

Ülke uydularının ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkacak. Türksat 6A’nın hizmete girmesiyle Türksat’ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının da önemli ölçüde artması hedefleniyor.

Türksat 6A’nın üretiminde yerli mühendisler büyük rol oynadı. Haberleşme uydusu üretebilen sayılı ülkeler arasına giren Türkiye’nin bu tecrübesi sonucu uydu ihracatçısı konumuna yükselmesi bekleniyor.

İMECE uydusu

Türkiye’nin metre altı çözünürlüğe sahip ilk yerli ve milli gözlem uydusu İMECE, 15 Nisan 2023’te ABD’nin California eyaletinde bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden uzaya gönderildi. Böylece Türkiye, sıfırdan yer gözlem uydusu ve yer istasyonu alt sistemlerini tasarlayıp üretebilecek kabiliyete sahip ülke konumuna geldi. Elektro-optik kamera dışında, elektrikli itki sistemi, güneş algılayıcı, yıldız izler, tepki tekeri, küresel konumlandırma sistemi alıcısı, manyetometre, X bant haberleşme ekipmanı ve anteni, S bant haberleşme ekipmanları ve antenleri, güç düzenleme ve dağıtım ekipmanları, uçuş bilgisayarı, uçuş yazılımları, yer istasyonu anteni, yer istasyonu yazılımları İMECE projesi kapsamında yerli olarak geliştirildi.

Bu uyduyla birlikte AKUP, Kılıçsat ve ConnectaT2.1 küp uyduları da uzaya gönderildi. Savunmadan afet yönetimine, çevre ve şehircilikten tarım ve ormancılığa kadar hizmet sunan İMECE’nin 5 yıl hizmet vermesi planlandı.

Göktürk-1 uydusu

Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayan Göktürk-1 de 2016’da uzaya fırlatıldı. Alçak irtifa dünya yörüngesine oturan uydu, kamu kurum ve kuruluşları için çevre ve yapılaşmanın izlenmesi, tarımsal rekolte tespiti, belediyecilik uygulamaları, sınır kontrolü ve kadastro faaliyetleri gibi birçok alanda uzaktan algılama görevleri yapabiliyor.

Coğrafi kısıtlama olmaksızın dünyadaki herhangi bir yerde keşif yapabilen Göktürk-1, 0,50 metre çözünürlüklü olarak görüntü gönderiyor.

Göktürk-2, ilk yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu

Türkiye’de özgün olarak geliştirilen ilk yüksek çözünürlüklü keşif ve gözlem uydusu Göktürk-2, 2012’de gerçekleştirilen fırlatma operasyonuyla görev yörüngesine yerleştirildi.

Göktürk-2, Milli Savunma Bakanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı ve TÜBİTAK UZAY-TUSAŞ iş ortaklığı tarafından imzalanan sözleşme kapsamında üretildi.

Uyduyla Türk Silahlı Kuvvetleri ve özel olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaç duyduğu hedef istihbaratı ile sayısal ve coğrafi veri üretimi sağlanıyor. Ayrıca diğer kamu kurum/kuruluşları ile üniversite ve araştırma kurumlarının uydu görüntüsü istekleri karşılanıyor.

Yüksek yerlilik oranıyla üretilen ve 2,5 metre çözünürlüğe sahip gözlem uydusu, Türkiye’nin savunma, çevre, şehircilik, tarım ve ormancılık alanlarında önemli ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Söz konusu uydu, yaklaşık 640 kilometrelik bir şeridin görüntüsünü tek geçişte indirebilecek kadar yüksek hızlı veri haberleşmesine sahip bulunuyor.

Dünyanın her yerinden görüntü alma ve iletişim konisi içinde aktarma kabiliyetine sahip uydu, dünya etrafındaki bir turunu yaklaşık 98 dakikada tamamlıyor.

Göktürk-2 Projesi kapsamında uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve altyapı geliştirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının milli imkan ve kabiliyetlerle karşılanması hedeflendi.

Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk gözlem uydusu RASAT

RASAT yer gözlem uydusu, TÜBİTAK UZAY’ın BİLSAT’ın ardından ikinci uzaktan algılama uydusu oldu. Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu olan RASAT, 17 Ağustos 2011’de Rusya’dan fırlatıldı.

RASAT uydusu, tasarım ömrü 3 yıl olmasına rağmen görevini 2022’de tamamladı.

Gelinen noktada, TÜBİTAK UZAY ve TUSAŞ bünyesinde, gelecekteki uydu projelerinde görev alacak uzman insan gücü yetiştirilirken uydu ve ekipman seviyesi tasarım, analiz, üretim, montaj, entegrasyon ve test faaliyetlerine yönelik altyapı ve kabiliyetler kazanıldı.

Trendyol, Türkiye alışveriş haritasını açıkladı

Türkiye’nin lider e-ticaret platformu Trendyol, 2024 yılının ilk 6 ayına ilişkin alışveriş verilerini açıkladı. Bu dönemde Türkiye’de en çok cilt bakım ürünleri satın alındı. Bu ürün grubunu kadın giyim, sofra ve mutfak, gıda ve içecek ürünleri takip etti. Akdeniz, Ege, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da giyim ve ayakkabı, Marmara ve İç Anadolu bölgesinde kozmetik ve kişisel bakım ürünleri en çok satılanlar arasında yer aldı. En çok satış yapan illerde Kocaeli, Bursa ve Aydın dikkat çekti. Toplam yaklaşık 2 milyon Trendyol satıcısı, 335 milyon ürünü kullanıcılarla buluşturdu. En çok sipariş veren şehirler İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya.

ALIŞVERİŞİN LİDERİ KADINLAR OLDU

Trendyol ile en fazla alışverişi yüzde 67 oranla kadın kullanıcılar gerçekleştirdi. Tüm kullanıcılar içerisinde 25-35 yaş aralığı, en çok alışveriş yapan yaş grubu olarak ön plana çıktı.

GURME VE ORGANİK ÜRÜNLERE İLGİ BÜYÜYOR

Gurme ve organik ürünler, bitki çayları ve granül kahve ile birlikte, geçen sene aynı döneme göre en fazla büyüme trendi gösteren ürün grubu olarak dikkat çekti. Geçtiğimiz seneye kıyasla bu yıl satışları yükselen diğer ürün grupları oto aksesuar, takı, ev tekstil ve parfüm oldu. Yüksek hava sıcaklıklarının 2024’te erken başlaması klima ve mayo ürün gruplarında satışları hızlandırdı.

 

Tüketici zaferi: Aracını muayeneye götürenler dikkat!

Otomotiv yedek parça satıcısı Hüseyin Özdemir (34), 28 Aralık 2023’te otomobilinin vize işlemleri için Konya Seydişehir’deki araç muayene istasyonuna gitti. Özdemir, 1130,44 TL olan vize ücreti için kredi kartıyla ödeme yaparken, 128,18 TL’lik ek ücret ödedi. Durumu avukatı Emre Akman ile paylaşan Özdemir, bu farkın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı olduğunu öğrenince, iadesi için 7 Şubat’ta Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu.

Kredi Kartı Komisyonuna İade Kararı

Başvuruyu inceleyen Tüketici Hakem Heyeti, kredi kartıyla yapılan ödemenin farkının iadesine karar verdi. Heyet, firmanın kredi kartına ek ücret yansıtmasını ‘ayıplı hizmet‘ olarak değerlendirdi.

Adalet Arayışı: Amaç 128 TL Değil

Hüseyin Özdemir, “Bu konunun farkındalık olması için şikayette bulundum. Bunun sonucunda şikayetim sonuçlanmış oldu ve kazandık. Bunun da tüm Türkiye’de insanlara örnek teşkil etmesi ve milyonlarca kişiden alınan bu farkın kaldırılması için örnek oluşturdum. Buradaki amaç 128 TL değil. İnsanların hakkını aramasını istiyorum. Önder oldum.” dedi.

Emsal Niteliğinde Karar

Avukatı Emre Akman, “Müvekkilim aracının muayenesi için gittiğinde kredi kartı ödeme seçeneğini seçince, müvekkilin ödemesi gereken rakamın üzerine 128,18 fark bakiyesi çıkmıştır. Müvekkilimizin talebi üzerine Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru yaptık. Başvurumuz incelendi ve firma tarafından alınan 128,18 TL’nin, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nda geçen ‘ayıplı hizmet’ maddesi gereğince iadesine karar verildi,” ifadelerini kullandı. Akman, bu kararın emsal teşkil ettiğini belirterek, “Araç muayene istasyonunda kesilen tutarı geri almak isteyen kişiler, bizim kararımızı emsal olarak göstererek geri alabilirler. Firmanın yaptığı kredi kartı komisyonunun kanuna aykırı olduğunu ve vatandaşlarımızın bu konuda bilgilenmesini istiyoruz,” dedi.

Yollarda akıllı ulaşım devrimi! 3 büyükşehirde uygulanacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Kooperatif ve Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi” ve “Uydu Destekli Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Otomasyon Projesi”nde gelinen son aşamaya dair açıklamalarda bulundu. Uraloğlu, Kooperatif ve Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi’nin Karayolları Genel Müdürlüğü, Türksat ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı (UDHAM) ile yapılan 3’lü protokol çerçevesinde bir AR-GE projesi olarak yürütüldüğünü anımsatarak, “Akıllı Ulaşım Sistemleri mimarisi standartları ile Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemi verilerini tek bir merkezde IoT yazılım çatısı altında toplayarak AUS uygulamalarında koordinasyonu sağlayacağız. Bu sayede sistemler arası bütünlük ve birlikte çalışabilirliğin tesis edilmesi, karayollarındaki sistemlerin izlenebilirliğinin ve yönetilebilirliğinin sağlanması, ortaya koyulacak gereksinimler ile teknolojik gelişmelere yön vererek operasyonel kabiliyetin artırılmasını hedefliyoruz.” diye konuştu.

“30 Kilometre Pilot Uygulama”

AUS IoT Merkez Yazılımının Ankara, Antalya ve İstanbul Karayolları Bölge Müdürlüğündeki kontrol merkezlerinde yapılacağını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Kooperatif ve Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu ile yeni nesil iletişim teknoloji ve protokollerinin kullanılarak haberleşme ve uyarı senaryolarının gerçekleştirileceği Türkiye’de ilk defa 30 kilometrelik kesimde pilot sahada bir proje başlattık. Yolda meydana gelen kaza, duran araç, gizli buzlanma, yola düşen nesne, yol yapım ve bakım çalışmaları, şerit veya yol kapama gibi trafik güvenliği, seyahat hızı, konfor ve zamanı etkileyen olaylar tespit edilerek yol kullanıcılarına anlık olarak bilgilendirme sağlanacak. Yollara; Akıllı Sinyalizasyon, Kamera, Yol Sensörleri, Görüntü İşleme, Olay Algılama, Değişken Mesaj İşaretleri, Değişken Trafik İşaretleri, Meteorolojik Bilgi Sistemleri gibi Akıllı Ulaşım Sistemleri kurulacak. Ankara, İstanbul ve Antalya Bölgesinde kurulan kontrol merkezlerinde Sistem ve Network Ekipmanlarının kurulumları yapılacak. Ayrıca Fiber ve Enerji altyapı kurulumları da gerçekleştirilecek.” şeklinde konuştu.

Proje 2026 yılında tamamlanacak.

Kooperatif ve Akıllı Ulaşım Sistemlerine Yönelik Merkezi Yazılım Platformu Geliştirilmesi Projesi’nin 23 Kasım 2023 tarihinde başladığını anımsatan Uraloğlu, yazılımın tamamlanması ve saha kurulum süresinin 24 ay olduğunu belirtti. Uraloğlu, projenin işletme ve bakım süresinin ise 12 ay olduğunu, 23 Kasım 2026’da projenin bitirilmesini hedeflediklerini söyledi. Projenin saha keşiflerinin tamamlandığını kaydeden Uraloğlu, “Detaylı dokümantasyon hazırlıkları yapıldı, yakın zamanda saha kurulumları başlayacak. Ayrıca yazılım analiz ve tasarım kabulü sonrası da yazılım geliştirme aşaması başlayacak.” açıklamasında bulundu.

Akıllı Ulaşım Sistemlerine Uydu Desteği

Uydu Destekli Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Otomasyon Projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, yerli ve milli uydu haberleşme teknolojilerinin akıllı ulaşım sistemleri alanında kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan Uydu Destekli Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Otomasyon Projesi’nde bütün süreçlerin tamamlandığını duyurdu. Uraloğlu, “Proje hizmete alındığında akıllı ulaşım sistemi mimarisi, Türksat uyduları ile desteklenerek veri akışı kesintisiz hale getirilecek.” ifadelerini kullandı.

Proje hizmete alındığında karayolu ve haberleşme sektörleri başta olmak üzere, ulaşım sektörlerinin birbiriyle entegrasyonunu sağlamak amacıyla Türkiye’nin Ulusal AUS Mimarisi’nin oluşturulduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, “Böylece insansız kara araçları başta olmak üzere yeni nesil ulaşım teknolojilerinde kullanılan araçların iletişimi Türksat uyduları ile kesintisiz hale gelecek, kazaların da önüne geçilecek.” dedi.

Bakan Uraloğlu, projenin iki ana iş paketi kapsamında tamamlandığını söyleyerek, ilk pakette uydu üzerinden haberleşme sağlayabilen Ka Bant Sabit/Mobil IoT Terminal Antenlerin ve Ka Bant Kara SOTM Antenin üretimlerinin tamamlandığını bildirdi. Uraloğlu, “Üretimleri tamamlanmış antenlerin temel saha testlerini 9 Ocak’ta Türksat yerleşkesinde tamamladık. Testleri başarıyla geçen antenler AUS alanında kullanım kabiliyetleriyle tam not aldı.” dedi. İkinci ana iş paketi kapsamında ise Türkiye ve dünyadaki AUS ve AUS mimarileri alanındaki mevcut durumunun detaylı analizini yaparak Ulusal AUS Mimarisi ve yazılımını geliştirdiklerini bildiren Bakan Uraloğlu, Uydu Destekli Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Otomasyon Projesi’nin bütün süreçlerinin tamamlandığını ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı (UDHAM) ile Haberleşme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanacak proje sonuç raporunun ardından hayata geçirileceğini söyledi.

Bir başarı daha! ABD ambargo uyguladı, Türkiye kendisi yaptı

Teknopark Ankara’da faaliyet gösteren ARTI Endüstriyel Elektronik, savunma ve endüstriyel elektronik sistemleri için geliştirdiği özel tasarımların seri üretim, teknik destek, onarım ve bakımını gerçekleştiriyor.

ARTI, sahip olduğu bu yeteneklerle savunma sanayisindeki millileştirme projelerine katkı sağlıyor.

Üretim ve Teknik Servis Müdürü Aslı Büşra Demirbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yılı aşkın süredir bu görevi üstelendiğini, şirketin de 1995 yılından bu yana AR-GE tabanlı olarak güç elektroniği çözümleri ürettiğini söyledi. Demirbaş, bu kapsamda güç dağıtım birimleri, batarya yönetim sistemleri, güç elektroniği, baskılı devre kartı tasarımı, şematik tasarımı, yazılım tasarımı ve mekanik tasarım alanlarında aktif olarak rol oynadıklarını, tüm tasarımların üretimini de kendi bünyelerinde yaptıklarını ifade etti.

Bu faaliyetleri 40’ı aşkın personelle gerçekleştirdiklerini anlatan Demirbaş, millileştirme projeleri ve ülkenin refahını yükseltecek olan ürünleri geliştirmeye çok hevesli olduklarını vurguladı.

Özellikle savunma sanayisine çalışan alt yüklenicilerde bu bilincin olması gerektiğini dile getiren Demirbaş, şöyle konuştu:

“Hepimiz vatanımız ve milletimiz için bir şeyler gerçekleştiriyoruz. Son olarak ASELSAN’dan gelen bir ürünle ilgili çalışma yaptık. Millileştirme çalışmaları kapsamında yurtdışından alınan bir ürünün yurtdışı kaynaklarının tükenmesi durumunda alternatif olarak değerlendirilmiştir. Bu ürünle ilgili tasarımlar tamamlandıktan sonra ürünün üretimi yani elektronik kart dizgisi, elektronik kart testi ve mekanik montaj kısımları üretim bölümümüzde gerçekleştirmektedir. Millileştirilmiş bir ürün olduğu için seri üretim hattının da yoğunluğu göz önünde alınarak tasarım aktiviteleri gerçekleştirilmiştir. Bu tasarım aktivitelerinde seri üretim hızımızı ayarlayabilmek ve arttırabilmek, verimimizi arttırabilmek amacıyla test sistemi oluşturarak seri üretim tarafımızı da canlandırdık ve yükselttik.”

Demirbaş, 2 prototipin ardından 8 adet teslimat tamamladıklarını, önümüzdeki aylarda bunlara 30 adet daha ekleneceğini ve 2025 yılındaki 125 adet teslimat gerçekleştireceklerini aktardı.

YENİ TEKNOLOJİLERLE DAHA GELİŞMİŞ ÇÖZÜM

Tasarım ve AR-GE Mühendisi Selim Enes Yolalan da millileştirme için Mart 2022’de birim teklifine çıkıldığını söyledi.

Bu konudaki ihtiyacın farkında olduklarını vurgulayan Yolalan, şunları kaydetti:

“Daha önce ABD menşeli firmadan alınan bir ürün. Daha sonra belirli ambargolar nedeniyle alınamamaya başlandı. Bu da yerlileştirme için büyük bir imkan sağladı bize. Gelen teklif doğrultusunda gerekli çalışmalarımızı yaptık. Daha sonra kabul aşamasına eriştik. Ön tasarımla birlikte prototip üretim için hazırlıklara başlamış olduk.

18-33 volt giriş gerilim aralığında 775 ile 1000 volt arasında bir çıkış gerilimi isteniyordu. Bu süre 42 milisaniye gibi ciddi kısa bir süre. Bu süreyi elde etmek için başlarda çok daha alışık olmadığımız komponentler kullanmaya başladık. Bu bize güç elektroniği alanındaki tecrübelerimizi kullanarak yeni tecrübeler edinmeyi sağladı. Yurt dışındaki benzer ürünleri de inceleyerek kendimize yeni özellikler, teknolojiler katmaya başardık. Daha sonrasında nominal gerilimde 26 milisaniye gibi ciddi bir süre elde ettik. Yurt dışına kıyasla yüzde 50’ye yakın daha hızlı şarj süresine ulaştık”

Geliştirdikleri çözümün ASELSAN’ın ENGEREK sisteminde kapasitör şarj güç kaynağı görevi gördüğünü anlatan Yolalan, “Lazer güdümlü mühimmatların ateşlenmesinde kullanılırken, mühimmatların hedefini bulması için sahada bir operatör tarafından komuta edilmesi gerekiyor. O lazerin ateşlenmesi için de bu güç kaynağına ihtiyaç var. 1000 volt gibi bir seviyede lazer ateşlenmesi yapılıyor. Bu belli periyotlarla hızlı şekilde yapıldığından dolayı da mühimmatın hedefine ulaşılması sağlanıyor.” dedi.

Ürün için bir yıl gibi bir tasarım aşaması yürüttüklerini anlatan Yolalan, daha sonra 6 ay kadar kalifikasyon, sıcaklık, titreşim gibi askeri standartlara yönelik testleri geçtiklerini belirtti.

DAHA YÜKSEK PERFORMANS, DAHA DÜŞÜK MALİYET

Muadil üründen çok daha küçük hacme sahip bir çözüm geliştirdiklerine işaret eden Yolalan, buna karşın halen kullanılan bir sistemde yer aldığı için hacmi küçültme yoluna gitmediklerini belirtti. Yolalan, “Mekaniğin içi ısı atımı olarak daha rahat bir seviyede olduğundan sıcaklıkla ilgili sorunlar hiç yaşanmadı. Şarj süresi olarak çok daha iyi bir seviyede olduğumuz için farklı alanlarda, değişik tasarımlarda da kullanılma imkanı mevcut. Yerlileştirdiğimiz ürünün şarj seviyesi gözü açıp kapamadan çok daha hızlı bir sürede ve yüzde 50’ye yakın daha yüksek hızda.” diye konuştu.

Millileştirmedeki önemli hedeflerden birinin yüksek katma değer elde etmek olduğunu vurgulayan Yolalan, bunun yanında ürünün ülke içinde daha uygun fiyatlara son kullanıcıya teslim edilmesinin amaçlandığını söyledi. Yolalan, yerlileştirilen ürün sayesinde yüzde 60’a yakın maliyet avantajı sağlandığını bildirdi.

Selim Enes Yolalan, bundan sonraki hedeflerine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bu, bir platforma özel geliştirdiğimiz bir ürün. Bunu daha iyi bir teknolojiyle raf ürünü haline getirerek farklı platformlara da entegre etmeyi hedefliyoruz. Şu an bu mekanik montajı yapılan bir ürün. Konnektör yardımı ile birlikte enerji aktarımı sağlanıyor. Bunun daha sonra modül haline getirilerek PCB tipi kart üzerine lehimlenerek de kullanımını hedeflemekteyiz. Raf ürünü olarak da ülkemize bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu tarz millileştirmelerin her zaman ülkemizde daha aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum. Bunun sadece ambargolarla kalmaması, halihazırda alınan muadil ürünlere yönelik benzer çalışmaların yapılmasını, böylece ülkemize yeni katma değerler katılmasını desteklemekteyiz.”

Deprem sigortasında temmuz tarifesi! Teminat tutarı arttı

Türkiye, deprem coğrafyası üzerinde bulunuyor. Son verilere göre, Türkiye genelinde 45 ilde 5.5 ve üzeri deprem üretebilecek 485 diri fay bulunuyor. Özetle, her an deprem riskiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle depreme karşı her zaman hazırlıklı olmalıyız. Alınabilecek en önemli önlem, binaların sağlamlığı. Yapı güvenliğinden sonra ikinci adım finansal güvenceler. Bu noktada da sigortalar devreye giriyor. İlk yaptırılması gereken ‘Zorunlu Deprem Sigortası.’ Adı üstünde yaptırılması zorunlu ancak şu anda sigortalılık oranı yüzde 57 seviyesinde.

ENFLASYON AYARI

Şubat 2024 itibarıyla Zorunlu Deprem Sigortası’na değişen ekonomik koşullar nedeniyle hak sahiplerinin menfaatlerinin korunması amacıyla enflasyon güncellemesi geldi. Artık primler ve teminatlar, her ay Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre artırılıyor. Böylece primlerin ve teminatların yıl içerisinde değer kaybetmesinin önlenmesi hedefleniyor. Ocak 2024 itibarıyla azami teminat tutarı 640 bin TL’den 1 milyon 272 bin TL’ye yükseltilmişti. Aydan aya yapılan ÜFE artışlarıyla birlikte 1 Temmuz itibarıyla azami teminat tutarı 1 milyon 516 bin 428 lira olarak uygulanıyor.

METREKARE BEDELLERİ

Sigorta bedelinin (teminat tutarı) hesaplamasında kullanılan ve yapı tarzına göre tespit edilen metrekare birim maliyetleri de aynı şekilde enflasyona göre artıyor. Buna göre yılbaşında betonarme konutlar için 6 bin TL olan sigorta bedeli hesabına esas metrekare bedeli 1 Temmuz itibarıyla 7 bin 153 lira, diğer konutlar için 4 bin TL olan bedel 4 bin 769 liraya çıktı. Bu bedeller, ödenmesi gereken prim tutarının hesabında etkili oluyor. Buna göre, söz konusu metrekare maliyetleri ve meskenin brüt yüzölçümünün çarpımı sonucu bulunan sigorta bedeli (teminat tutarı) ile tarife fiyatının çarpımı sonucu prim hesaplanıyor.

GÜNCELLEMEYİ UNUTMAYIN

1 Ocak 2024 ve sonrasında poliçe yaptıranlar, enflasyon güncellemelerinden ve iki katına çıkarılan teminat tutarından yararlanabiliyor. Güncellemelere ilişkin tebliğin yayımı tarihinden (28 Aralık 2023) önce akdedilen ve teminat başlangıç tarihi 1 Ocak 2024 ve sonrası olan sigorta sözleşmeleri, prime ilişkin herhangi bir işlem yapılmaksızın yeni rakamlara tabi oldu. Ancak, 28 Aralık 2023’ten önce poliçe yaptıran ve poliçeleri 2024 yılında da devam edenlerin, teminat bedelini yükseltmesi ve enflasyon korumalı güncel bedellerden yararlanabilmesi için güncelleme (zeyil) yaptırmalı. Sigorta şirketi, acente veya banka şubesine zeyil talebi iletilebilir. Bunun için cüzi bir bedel ödeniyor. Zeyil yapılmaması halinde bir önceki tarifeye göre ödeme alınabiliyor.

BU AYRINTILARA DİKKAT!

Teminatınızın düşük olduğunu düşünüyorsanız ne yapmalısınız?

Daha fazla teminat almak isteyenler, DASK’ın sorumlu olduğu tutar olan zorunlu sigorta teminatı üzerine sigorta şirketlerinden ihtiyari sigorta yaptırabilirler.

Poliçeyi her yıl yenilemek gerekir mi?

Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi süresi 1 yıldır. Poliçenin her yıl yenilenmesi gerekmektedir. Yenilenmezse, DASK’ın teminata ilişkin sorumluluğu poliçede belirtilen bitiş tarihi itibariyle sona erer.

Hasar ihbarı nasıl yapılır?

Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip vatandaşlar hasar bildirimlerini DASK’a Alo DASK 125, e-Devlet ve kurumun web sitesi aracılığı ile iletebiliyor.

Hasar ihbarında süre kısıtlaması var mı?

Sigortalılar, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla diledikleri vakit hasar ihbarlarını yapabilirler.

Exit mobile version